Allah, maddeden ayrı telakki edilemez ve O başka hiçbir maddede mükemmel olmadığı kadar beşerî maddede ve erkekte mükemmel olmadığı kadar kadında kamilen tecellî etmektedir. Çünkü O, yani Allah, ya fail zaviyesinden veya münfail zaviyesinden veya her iki zaviyeden müşahade edilmektedir. Bu sebeble, bir erkek, Allah’ı kendi şahsında, kadının erkekten vücûd bulduğu hakikati zaviyesinden bakmak üzere temaşa ederse, o zaman o Allah’ı, fail olduğu bir zaviyeden murakabe eder; ve kadının erkekten vücüd bulduğunu ihmal ederse, o zaman Allah’ı, münfail olduğu bir zaviyeden temaşa eder, çünkü o Allah’ın mahluku sıfatı ile, Allah’a münasebetinde mutlak münfaildir. Ancak o Allah’ı kadında temaşa ederse, bu takdirde o, Allah’ı hem fail hem de münfail zaviyesinden temaşa etmiş olur. Kadının suretinde tecellî eden Allah, erkeğin rûhu üzerinde tam hakimiyete sahip olduğu hakikatinden hareketle ve erkeği kendisine hepten ve külliyen teslim olması ve kendi tahakkümü altına alması için sevk ettiğinden, faildir; ve Allah münfaildir de, zira, Allah kadında tecellî ettiğinde, erkeğin iradesi altında olduğundan, onun emirlerine tabidir. Bu sebeple Allah’ı kadında görmek demek, Onu bu zaviyelerin her ikisinde görmek demektir; bu tarz bir temaşa ise, Onu tecellî ettiği, diğer bütün farklı suretlerde temaşa etmekten daha mükemmeldir.