Komşuluk ilişkilerine önem veren bir toplum olduğumuz aşikar. Yalnız bir komşum var ki beni bakkal, manav, züccaciyeci, elektronik eşyacı, temizlik ürünleri... aklınıza gelebilecek her şeyci olarak görmeye başladı. Günlük zile basıp, bir şey isteme limiti beş.Babam, "Kızım, kapına geleni boş çevirme!" diyor sürekli. Tamam da babacığım
Azizim şartların, standartların, ölçümlerin ve değerlendirmenin durumlara göre değişmesi hak etme gerçeğini yine değiştirmiyor. Sorun daha dışarıdan bakınca görünüyor. Doğada değişimler; süreksizliğe neden oluyor ve öyle olunca haksızlık oluyor. Değişimde doğanın en keyif aldığı bir olgu. Sürekli oluyor. Dolayısıyla doğanın içinde hep haksızlık oluyor sonucu çıkıyor :D. Bu kaçınılmaz gibi bir şey sanırım. Neyse, Saygılar...