Kötülerin ya da cinayet, suç işlemiş insanların ölümü hakkettiklerini düşünsek de bunun bir insan elinden olmaması gerektiğini düşünüyorum.
Bu eserde hayatının son 6 haftasını hapishanede geçirecek olan idam cezasına çarptırılmış bir mahkumun duygu ve düşüncelerinin okuyoruz. Ne adını ne de işlediği cinayeti biliyoruz bu mahkumun. Sadece içinde yaşadığı acılar, ızdıraplar, kızına duyduğu özlem...
Baktığımızda böyle bir kitabın çıkmasının nedeni Victor Hugo'nun idama karşı olmasıdır. Hugo bu kitapta hukuktan, adaletsizliklerden yakınır. İnsanların ölümle cezalandırılmamasını savunmaktadır. İdam mahkumunun da bir hayatının olduğunu, bir ailesinin olduğunu kimse düşünmemiş midir? Giyotinin öncesindeki 6 haftalık süreçte beynini kemiren düşünceleri, içinden yalvarıp bir çıkış yolu veya birinin cezasını bağışlaması için düşündüğü yakarışlar hiç mi akla gelmemiştir? Toplumun mahkumlar asılırken veya kürek cezasına çarptırılırken sevinmeleri ve büyük coşkuyla izlemeleri normal bir durum mudur?