Merhaba
Bugün çok sevdiğim değerli yazarlarımızdan Sezai Karakoç’un Yitik Cennet kitabıyla sizlere geldim. Kitabı okurken alemden aleme yolculuk yaptım. O kadar maneviyat yüklü bir eser ki sizi olduğunuz dünyadan uzaklaştırıp, İslamın doğuşundan son peygambere kadar olan süreçte gezintiye çıkarıyor. Ve bunu yaparkende içinizi huzur dolduruyor.
İnsanoğlunun tüm serüveni cennetten kovulmasıyla başladı. Hz. Adem’in cennetten dünyaya gönderilmesiyle yitirdik cenneti. Bundan sonrası ise hep yitirdiğimiz cennete kavuşma çabası olacaktı.
Sezai Karakoç’unda kitapta dediği gibi bulmak için yitirmek gerekiyordu cenneti. Bulmakta öyle kolay olmayacaktı. İmtihanlardan geçecektik, zorulu süreçler yaşayacaktık. İşte o zaman kavuşacağımız cennet daha anlamlı olacaktı.
Allah, hayat denen bu süreçte insanı başıboş bırakmadı. Ona doğru yolu gösterecek, Cennetti bulduracak rehber olarak peygamberler gönderdi. Toplumun kötülüğe battığı her seferde bir peygamber çıkageldi. Çıkageldi ve diriliş başladı onunla.
Hz Ademle yaratıldık, Hz Nuh’la yaratılışımızın varoluşuna çevrilişini kesinleştirdik. Hz İbrahim’le inanmışlar milletini ve toplumunu kurduk. Hz. Yusuf’la da islam devleti kurduk. Daha sonra Hz. Musa, Hz. Davud ve Hz. Süleyman’la süreçler olgunlaştı. Hz. Yahya ve Hz. İsa ile toplum aydınlatılmaya devam etti. Ve son peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) ile yitik cennet bulunmuş cennete dönüştü. Tüm peygamberler Muhammed’in (s.a.v) bir cephesiydi. Bütün cepheler onda bütünlendi. Din onda tamam oldu.
Cenneti yitirişimizin hikayesi aslında bu kitap ama aynı zamanda ise nasıl kavuşacağımızın göstergesi.