Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugün, tarihi ve insanlığı kuşbakışı bir gözle incelediğimizde, Musa aleyhisselam ve döneminin, onun muhatap olmak durumunda olduğu Israiloğulları ve Firavun yönetiminin, neden Kur'an'da bu denli geniş bir yer tuttuğunu daha iyi anlamaktayız.O gün Firavun olarak anılanların bugün adının Firavun olmaması, firavunlaşmadıklarını göstermez. Kur'an da Firavun'un fiziki ayrıntılarını anlatmıyor zaten.
Koyunda Köpek gibi sadıktır.
Bir kıssa anlatılır: Musa Aleyhisselam, bir hanenin önünden geçerken, o hanenin köpeği havlar. Musa Aleyhisselam, "Ey köpek, beni tanımadın da mı havlıyorsun?" Köpek, "Ey Allah'ın resulü, seni tanımaz olur muyum hiç? Sana saldıracak değilim. Havlamaya da hayâ ederim, ancak havlamasam, sahibim bana bir daha ekmek vermez," der. Köpeğin hanesini, sahibini sahiplendiği gibi koyun da onu doyuranı tanır, benimser. Nankör bir hayvan değildir.
Reklam
Hoca derste Hızır Aleyhisselâm ve Musa Aleyhisselâm kıssasını anlatırken şu cümleyi kuruyor: -Musa Aleyhisselâm tam şeriatçıydı. O esnada benim aklıma gelen cümle ise şu: "Ne yani Hızır Aleyhisselâm laik demokratik miydi?" Allahım ben bu kafadan nasıl sıyrılıp normal insan olacağım?
musa aleyhisselam denizin yarılacağını bilmiyordu ama allah'ın onu yalnız bırakmayacağını biliyordu.
Hayırlı sabahlar hayırlı cumalar
Ey er-Rahman ey er-Rahim, Ey İman edenlerin Rabbi! Ey kâinatın Maliki, ey Din Gününün sahibi, zalimler, yeryüzünde bütün ahlak kaidelerini ve bütün vicdanların reddettiği ve nefretle kınadığı, bir zulmü işliyorlar. Rabbim! Sen kullarına merhametle baktın ve onların merhametinle istedikleri din ve hayat tarzı üzerine kalmalarına izin verdin.
BİNGO buna benden başkası cesaret edemez
NUR RİSALELERİ’NE ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM (RİSALE-İ NUR’UN İÇYÜZÜ) ABDULLAH TEKHAFIZOĞLU Bunun PDFsi var okuyun nur risalesi gerçeğini görün ya da görmeyin bana ne.... Ön Söz.................................................................................................................................................................... 9
Reklam
Resulullah(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Musa(Aleyhisselam) Allahü Teala'ya dua etti: 'Ya Rabbi! Bana öyle bir şey öğret ki, onunla Senin Zat'ını zikredeyim.' Allahü Teala, Musa(Aleyhisselam)a: 'Ya Musa! La ilahe illallah,de.' buyurdu. Musa(Aleyhisselam): 'Ya Rabbi! Bütün kulların bunu söylüyorlar. Ben hususi bir şey söylemek istiyorum.' buyurdu. Allahü Teala: 'Ya Musa! Yedi kat gökler ve yedi kat yerler terazinin bir kefesine, La ilahe illallah bir kefesine konsa, bunun sevabı ağır gelirdi.' "
Sayfa 453 - nesei,amelül-yevmi vel-leyl,482; hakim,müstedrek, 1, 528Kitabı okudu
Bel'am ibni Bâura: Musa (Aleyhisselam) zamanında yaşamış olan Bel'am ibni Bâura önceleri ilim irfan sahibi bir kimseydi, ... Daha sonra Allah'ın kendisine ihsan ettiği bu nimeti isyanda kullanmış, Musa (Aleyhisselam)'a ve ona tabi olanlara beddua ederek sapıtmış, böylece Allah'ın rahmetinden uzak olmuştu.
Cenâb-ı Hakk Musa (Aleyhisselâm)a: "Seninle beraber evinde oturmamı ister misin?" buyurdu. Musa (Aleyhisselâm) heyecanından, hayretinden secdeye kapandı. Mevlâ Teâlâ buyurdu: "Ben, Beni zikredenin meclis arkadaşıyım."
Rivayet edildiğine göre; bir kere İsa (Aleyhisselam) nur gibi parlayan bir dağın yanından geçerken: -"Ey Rabbim! Bu dağı benim için dile getir" der demez, o dağ: -"Ey Allah'ın Ruhu! Ne istiyorsun?" deyiverir. O, nur gibi yanmasının sırrını sorunca, o dağ, içersindeki mübarek bir zatın saklı olduğunu söyler. Bunun üzerine İsa (Aleyhisselam), Allahü Teala'dan o zatı ziyaret talep edince, önüne çıkan bir mağarada nur yüzlü bir pir-i fani belirerek, kendisine: -"Ey İsa! Ben Musa'nın kavmindenim. Allahü Teala'dan Muhammed (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)in zamanına kadar yaşayıp O'nun ümmetinden olmayı diledim. 600 senedir bu dağda ibadet etmekteyim" der. O zaman İsa (Aleyhisselam): -"Ya Rabbi! Yeryüzünde bu kulundan daha kıymetlisi var mıdır?" diye sorunca, Allahü Teala: -"Ey İsa! Muhammed(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ümmetinden her kim, Receb'den bir gün oruç tutarsa, o Bana bu kulumdan daha kıymetlidir" buyurur.
Sayfa 184Kitabı okudu
Reklam
Abdullah ibni Abbas(Radıyallahü Anhüma) şöyle rivayet etti: Resulullah(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Medine'ye geldi. Burada yahudilerin Aşure günü oruç tuttuklarını görünce onlara bunun sebebini sordu. Yahudiler şöyle dediler: - Bugün Allahü Teala'nın (Hazreti) Musa'yı firavunun taraftarlarına karşı üstün kıldığı ve kurtardığı gündür. Bugünün faziletini bilir de bugüne hürmeten oruç tutuyoruz. Bunun üzerine Resulullah(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) : -"Bizler Musa(Aleyhisselam)a sizden daha yakınız!" buyurarak bugünde kendisi oruç tuttu ve Müslümanların da oruç tutmalarını tavsiye buyurdu.
Sayfa 87 - Buhari,Savm,69, Müslim,Sıyam,127;Ahmed,el-Müsned,1/291,310Kitabı okudu
Resûlullah ﷺ efendimiz, Hz. Ömer'in elinde Tevrat'tan bir sahife görünce; Resulullah'ın öfkelenerek şöyle buyurdu: "Allah'a yemin ederim ki eğer Musa aleyhisselâm sağ olup aranızda bulunsaydı bana tâbi olmanın dışında hiçbir davranış ona mubah olmazdı." O halde Resulullah, bu davranışı ile ilk teşekkülü döneminde bu nesli, kendisinden besleneceği sadece Allah'ın Kitabına yöneltmek istiyordu. Ancak bu şekilde onların vicdanları Kur'an'a bağlanabilir ve sırf onun metodundaki yola dönmeleri sağlanabilirdi. Bundan dolayı Resulullah aleyhis- selâm, Hz. Ömer'i başka bir kaynaktan beslenmeye teşebbüs ederken görünce öfkelenmiştir. (Maalesef bugün tasavvuf diye bir illet var kula kulluk ettiriyor, aracı koyduruyor, tövbe verdirip günah cikartttırıyor.) Euzubillah.
Sayfa 80 - Yüksel yayıncılıkKitabı okudu
Kişi sevdiği ile Beraberdir
Cenâb-ı Hakk Musa Aleyhisselâma: Seninle beraber evinde oturmamı ister misin ? buyurdu Musa Aleyhisselâm heyecanından, hayretinden secdeye kapandı. Mevla Teâlâ buyurdu : Ben, beni zikredenin meclis arkadaşıyım.
Sayfa 106Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.