İskenderiye Kütüphanesini yaktırdığında Halife Ömer aslında bunu anlamıştı ve o zaman bunun için şu savunmayı yapmıştı: Kitapların içindekiler ya Kur’an’da zaten mevcuttur ve dolayısıyla fuzulidirler, ya yoktur, bu sefer de lüzumsuzdurlar. Demek istediği şuydu: Eğer bilimler Kur’an’ın ötesindeyse dinlerin düşmanlarıdır ve bu yüzden müsamaha gösterilmemelidir. Şayet Hristiyan yöneticiler Halife Ömer kadar zeki olmuş olsaydı, Hristiyanlık için çok daha iyi olurdu.
Süryaniler, Mezopotamya anahtarlarını Hz. Ömer’e vermeleriyle Hz. Ömer Mezopotamya’yı işgal edebilmişti. Bu sayeden Hz. Ömer doğu Anadolu’ daki, hatta Filistin'den Mezopotamya’ ya kadar bütün bu topraklarda bulunan Süryanilere hiçbir kimse tarafından ilişilmemesi için büyük bir AHİTNAME yazmıştır .
Bu kurtuluşu asırlar boyunca anılması için Süryaniler, Hz. Ömer’e «FARUK» lâkabını vermişlerdir. FARUK, Süryanice bir sözdür, KURTARICI demektir, Ömer Faruk - Kurtarıcı Ömer anlamıdır. Araplar da bu lâkabı aynen Süryaniceden kabul ettikleri şekilde telaffüz etmişlerdir.
Bu sayeden, Süryaniler, İslâmiyeti kendilerine «Koruyucu» kabul etmiş ve hiçbir gün siyasetle uğraşmayı fikirlerinden geçirmemişlerdir.
Halifelik devrinde Süryanilerin müsamaha görmeleri, kültür alanında İslâmiyete olan yardımlarından doğmuştur. İslâm dünyası, Süryani cemaatını bağrına basarak verdiği eşitliğin SELÇUK'lulardan; sonra da Osmanlı İmparatorlarından görmüştür.
Ey uykuda iken kendilerini ayık zannedenler! Umûr-u diniyede müsamaha veya teşebbühle medenîlere yanaşmayın. Çünki aramızdaki dere pek derindir. Doldurup hatt-ı muvasalayı temin edemezsiniz. Ya siz de onlara iltihak edersiniz veya dalalete düşer boğulursunuz.
Ahmet Emin , Duha'l islam'da bu konuda şunları yazar: "Bu gibi
şeyleri bahis konusu etmek için sebep yoktur. umumiyetle müslümanların felsefeden hoşlanmadıkları ve filozoflara eziyet ettikleri bir gerçektir. Hıristiyanlar da aynı şeyi yapmışlardır. Hangisinin daha fazla zulm etmiş olduğu önemli değildir. Bunun sorumlusu ne İslamdır, ne de Hıristiyanlıktır. Sadece müslümanlar ve Hıristiyanlardır. Tarihi deşeleyip kirli çamaşırları ortaya atmanın fazla bir faydası yoktur. Hak ve hakikat namına yapılan araştırma ve incelemelerin, haksızlık ve zillet bulunmayan temiz ve sakin bir mecrada seyr etmesi için , sen-ben kavgasını bırakıp halkı müsamaha yoluna sevk etmelidir"_