Kadın, erkek, genç, yaşlı, Müslüman, Hristiyan, Musevi, Rum, Ermeni... " Ne Mutlu Türk'üm Diyene" şemsiyesi altındaki tüm yurttaşlar, memleketin ortak paydası Mustafa Kemal Atatürk'e gözyaşı döküyordu.
Hitler faşizminin güçlenmesi üzerine, Musevi kökenli çok sayıda Alman bilim adamı ülkesinden kaçmak zorunda kalmıştır. Bunlara Türkiye'yi daha çekici kılmak için, bütün taşınma giderlerinin devletçe üstlenilmesinin yanı sıra, aylık olarak Türk meslektaşlarının 3-4 katı para ödenmiştir.
Hz.Ali iki türlü insan olduğunu söyler: "Dinimize inananlar ve inanmayanlar. Dinimize inananlar din kardeşlerimiz, inanmayanlar ise insanlık kardeşimizdir."
Bu anlayış, diğer dinlerin mensuplarını da yaratılış kardeşi olarak görür. Hz.Mevlana da Musevi cenazesi geçerken ayağa kalkar.O kişinin Musevi olduğunu, niçin kalktığını soranlara da , "Önce insandı" cevabını verir.
"Bak abi" dedim. "Asil senin bazı şeylerden haberin yok. Max Yahudi de değildi, komünist de. Sadece Alman faşizmine karşıydı. Karısı da Siyonist değildi. Zaten İsrail devleti kurulmadan önce de öldü. Yahudilerle İsrail devletini, Siyonizm'le Musevi dinini ayıramıyorsan, bunca yıl size yanlış şeyler öğretmişler demektir."
Azizim Hayrani Ilgar Beğ,
10 Ekim 1967
İlk duruşmamızdan bir iki gazete gayet kısa olarak bahsetti. Bir iki de resmimiz çıktı. Zaten savcının isteği üzerine ilk duruşma gizli yapıldığı için gazetelerin duruşma safahatından haberleri olmadı. Savcı, kendisine telefonla bazı ihbarlar yapıldığını, bu ihbarlara göre sanıkların leh ve aleyhinde
abdullah bin amr bin el as'ın kaybolan sahifesi hakkında
Abdullah, derledigi hadis kolleksiyonuna, doğru kitap ve ya belge anlamına gelen Es-Sahife es-Sadika adını verdi 85 Abdullah'ın "Resulullah'tan (s.a.v.) bin mesel hatırlarım" dediği söylenir.86 Şüphesiz ki burada mesel kelimesi, atalarsözü degil, beyan-demeç mânâsında kullanılmıştır. Bu ifade ile adı geçen eseri kastetmiş