"Çok mutluluğa alışmış kimseler müşkülpesent olur ve en ufak bir zorlukla karşılaşmaya alışık olmadıklarından, herhangi bir şey beklentilerine uygun düşmediğinde sarsılırlar. ”
İnsan iyi kitaplara kavuştuktan sonra, alalade kimselerin sözlerine karşı müşkülpesent davranır oluyor.
Başınıza gelebilecek felaketlerin en sonuna vardığınızda öyle bir an gelir ki orada artık yapayalnızsınızdır. Dünyanın sonudur bu. Hüzünden bile, size ait olan hüzünden, yanıt gelmiyordur, bu durumda artık gerisin geriye gitmesini bilmek gerek, insanların yanına, kim olursa olsun bu gibi durumlarda kimse müşkülpesent değildir, çünkü ağlayabilmek için dahi her şeyin yeniden başladığı noktaya geri dönmek gerek, onlarla birlikte geri gitmek gerek.
"Çok mutluluğa alışmış kimseler müşkülpesent olur ve en ufak bir zorlukla karşılaşmaya alışık olmadıklarından, herhangi bir şey beklentilerine uygun düşmediğinde sarsılırlar."
En tutulan yazarlardan, "Zavallı bir aptal, tam bir geri zekâlı," diye söz eden bu müşkülpesent delikanlı, zaman zaman, hiç komik olmayan anekdotları büyük bir neşeyle anlatır, son derece sıradan bir adamı, "gerçekten çok ilginç biri" diye nitelerdi. İnsanların zekâsını, değerini, ilginçliğini değerlendirirken kullandığı bu çifte terazi, babası M. Bloch'u tanıyıncaya kadar beni şaşırtmaya devam etti.
Zaman değiştikçe, insanda farketmeden zamanın içinde değişir.
Derin bir değişim geçirmiştim,
eski benliğim kesinlikle ölmüş, yeni benliğim onun yerini tamamen almıştı.
Ne var ki, yıllar zamanın doğal akışı içinde geçtikçe, başka birine dönüşmüş olmak bizi üzmez, aynı şekilde, belirli bir donemde birbirine zıt onca ayrı kişiye dönüşebilmemize, bir gün içinde sırasıyla fesat, duyarlı, müşkülpesent, kaba, kayıtsız, haris oluşumuza da üzülmeyiz.
Üzülmeyişimizın nedeni aynıdır:
Silinmiş olan benlik ikinci durumda ve kişilik söz konusu olduğunda geçici olarak, ilk durumda ve tutkular söz konusu olduğunda temelli ortadan kaybolan benlik o anda var olmadığı için, digerine, o esnada veya temelli dönüşmüş olduğumuz kişilige üzülemez, kaba adam kabalığına güler, çünkü kabadır, unutkan adam hatırla yamadığına üzulmez, çünkü zaten unutmuştur.
Sayfa 2725 - Yapı Kredi Yayınları Delta / 10. BASIM İstanbul Şubat 2023Kitabı okudu
… bir de, insan iyi kitaplara kavuştuktan sonra, alelade kimselerin sözlerine karşı müşkülpesent davranır oluyor.
Sayfa 111Kitabı okudu
Artık yeni insanları sevmekte güçlük çektiğin yaşlara geldiğinde, daha az müşkülpesent ve muhtemelen daha cesur olduğun yaşlarında bir yolunu bulup çok sevmeyi başardığın birini havaalanına bıraktıktan sonra, o dev ayrılık makinesinin kapısından çıkıp birkaç saat önce birlikte geçtiğiniz yollardan, bu defa tek başına elin kolun bomboş dönerken kuru ekmek gibi ufalanıyordu için.
Sayfa 17 - Sel Yayıncılık • Eylül 2018
Yine de doğru yaptığı bir şey vardı; kızı elde etme çabasının gücü, gencin ketumluğunda yatıyordu. Onu hiç korkutup telaşlandırmadıysa eğer, bu ketumluk sayesindeydi. Müşkülpesent ve mahçup kız, görüşmelerinde bir tehlike görmemişti...
Sayfa 196Kitabı okudu
Artık yeni insanlar sevmekle güçlük çektiğin yaşlara geldiğinde, daha az müşkülpesent ve muhtemelen daha cesur olduğun yaşlarında bir yolunu bulup çok sevmeyi başardığın birini havaalanına bıraktıktan sonra, o dev ayrılık makinesinin kapısından çıkıp birkaç saat önce birlikte geçtiğiniz yollardan, bu defa tek başına elin kolun bomboş dönerken kuru ekmek gibi ufalanıyordu içten.
Sayfa 16 - İletişimKitabı okudu
Artık yeni insanlar sevmekte güçlük çektiğin yaşlara geldiğinde, daha az müşkülpesent ve muhtemelen daha cesur olduğun yaşlarında bir yolunu bulup çok sevmeyi başardığın birini havaalanına bıraktıktan sonra, o dev ayrılık makinesinin kapısından çıkıp birkaç saat önce birlikte geçtiğiniz yollardan, bu defa tek başına elin kolun bomboş dönerken kuru ekmek gibi ufalanıyordu için.
Sayfa 16Kitabı okudu
Çok mutluluğa alışmış kimseler müşkülpesent olur ve en ufak bir zorlukla karşılaşmaya alışık olmadıklarından , herhangi bir şey beklentilerine uygun düşmediğinde sarsılırlar.
Sayfa 79Kitabı okuyor
