"Ne kolay konuşuyorsun. Olur mu artık ? İnsanın içinde bir şey vardır; bir şey. Kopar mı, kırılır mı, zedelenir mi ? Bir şey olur işte... Ondan sonra dünyaları versen de o, o ışığı, o cıvıltıyı bulamazsın artık."
Hugo, idam cezasının kolayca verildiği, insan hayatının değer görmediği 19. yy. Paris'ini betimlerken tüm bunlardan sefilce yaşayan bir halkın hak ve hukuktan nasibini alamamış, zenginlikler ve ziyan içindeki krallarla Tanrı inancını sömürerek, acımasızca yönetildiği gerçeğini sorumlu tutuyor.
...Ölmekte olduğunu anlayan Füsun, iki üç saniye süren bu son
bakışmamızda, bana asla ölmek istemediğini, hayata her saniyesine kadar bağlı olduğunu, onu kurtarmamı yalvaran gözlerle ifade ediyordu...