Sıcağı sıcağına upuzun bir inceleme yazıp,incelemenin nasıl ellerimden kayıp gittiğinin üstünü kapatarak tekrar yazma girişiminde bulunuyorum;
Kitap Kemani Kenan ve Semiramis'in yollarının kesişmesi ile başladı ve birbirlerine aşık olup evlilikleriyle sürdürdü..ama nedense ben ortada bir aşk,bağlılık göremedim,hissedemedim daha doğrusu..Belki de benim ruhsuz olduğumdan kaynaklıdır bilemiyorum :)Kutlu,bir noktadaki olaya ne kadar okuyucuyu hazırlamışsa,bazı olaylarda aksi durum söz konusuydu..Ortada büyük bir aşk göremediğimden,olayların o boyuta taşınıp,böyle ilerleyeceğini düşünemedim..Sanat camiasının arka yüzünün az çok hepimizin tahminlerindeki gibi olduğunu göstermiş,tabiri caizse ''ne dolaplar döndüğünü''..pek de sıradan olmayan bir giden kalan hikayesiydi,daha çok ardında bırakılanın,ellerinden alınanın,kısacası kalanın hayatı anlatılmış kitabın devamında..gidenin hikayesi anlatılmasında zaten..nedensizce bir gidişti,gerçi ne olursa olsun,insan birisine karşı veriyorsa o değeri,sevgiyi,gitmez bulur bir yolunu,imkanı olmasa bile oluşturur..ama dediğim gibi sırf saçma nedenler uğruna ardında bıraktıklarına dönüp bakmadan gitmiş..Fena sinirlendim hatırlayınca :)
Devamında ise olaylar tahmin edilen üzerine ilerliyor..kalanımız duramıyor aynı yerde,sığamaz oluyor koca şehire,diyar diyar gezmeye başlıyor yanındaki emanetiyle..
Kitap adını ise Kemani Kenan'ın yolculara keman çalarak para kazandığı ve yaşamını yitirdiği yerden alıyor..''Tirende Bir Keman''