Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İddialar (masallar)
● Yazının devamını, edebiyat tarihçisi A.Kabaklı'dan dinleyelim. Kabaklı, şöyle diyor: "Büyük Doğu, aynı sayısında şunları da eklemektedir: İngiliz Murahhas He-yeti Reisi (delegeler kurulu başkanı) Lord Curzon, nihayet en manidar (anlamlı) sözünü söyledi. Dedi ki: Türkiye, İslami alakasını ve İslamı temsil rolünü kendi eliyle çözer ve atarsa, bizimle hulûs (iyi niyet) birliği etmiş olur. Hıristiyan dünyasının hürmet ve min-netini de kazanmış olur. Biz de kendisine dilediğini veririz.' Büyük Doğu, Nihai Vesika (son belge) başlığı ile sözü, şu sonuca bağlamak-tadır: Lozan Muahedesinden sonra, İngiltere Avam Kamarası'nda, Türklerin istikla-lini niçin tanıdınız?' diye yükselen itirazlara, Lord Curzon'un verdiği cevap: 'İşte asıl bundan sonradır ki Türkler, bir daha eski savlet ve şevketlerine kavu-şamayacaklardır. Zira biz onları, maneviyat ve ruh cephelerinden öldürmüş bulu-nuyoruz.' " Kabaklı aktarmayı şöyle bitiriyor: "Büyük Doğu'nun ve bazı başka kitapların bu bakışları için açık belge ve kaynaklar verilmemiştir. Ancak 'tahminler' söz konusudur" (Temellerin Duruşması, s.155-156)
Ben meşru görmüyorum
Sonuç olarak, cahiliye devrinde mevcut olan küçük yaşta­ki kızlarla evlenme geleneği İslam'dan sonra da varlığını sür­dürmüş, İslam hukukçularının kahir ekseriyeti de bunu meş­ru kabul etmiştir.
Reklam
Büyük Doğu'nun yirmidokuzuncu sayısında; "Lozan'ın İçyüzü" diye yazılan makaleden: İngiliz murahhas heyeti reisi Lord Gürzon, nihayet en manidar sözünü söyledi. Dedi ki: "Türkiye İslâmî alâkasını ve İslâmı temsil rolünü kendi eliyle çözer ve atarsa, bizimle hulus birliği etmiş olur ve Hristiyan dünyasının hürmet ve
Hapishane hikâyeleri
Dünyanın dört bir yanındaki esirler gibi, Eşref de Malta’daki esaret günlerinde bir hayli kalem oynatmıştı. O dönemden geriye kalan hatıralarının birçok kısmı oldukça uzun, detaylı ve zaman zaman neredeyse konudan konuya atlanan hikâyeler barındırıyordu. Bunlarda belirtilen faaliyetler ve yazıldıkları biçim, zamanının bol olduğunu
Sonuç olarak, cahiliye devrinde mevcut olan küçük yaştaki kızlarla evlenme geleneği İslam'dan sonra da varlığını sürdürmüş, İslâm hukukçularının kahir ekseriyeti de bunu meşru kabul etmiştir. Vakıa budur; ancak bize göre nu gelenek Dini-ahlaki bir nitelik taşımamaktadır, Dolayısıyla dini ahkam kapsamında mütalaa etmek yerine kendi tarihsel ve kültürel bağlamında değerlendirmek daha uygun gözükmektedir.
Matematiğin Özelliği Malumdur ki ele alınan her konunun yani objenin, olgunun, sürecin bir biçimi bir de içeriği vardır Aynı şey matematik için de geçerlidir. Onun biçimini geometri, içeriğini aritmetikte buluruz. Buna göre geometri hareket, süreklilik, değişirlik, zamanlılıktır. Buna karşılık aritmetik durallık, süreksizlik, değişmezlik,
Reklam
Nazım Hikmet'in Ölene Dek Hasmı Kalan Hamdi Suphi Tanrıöver'in Karakteri
Birgün İsmet [İnönü] gelmiş, hana Hamdullah Suphi'den [Tanrıöver] şikayet ediyor. Ne olmuş! - Hamdullah orduya gitmiş, dolaşmış, İsmet de kolundan tutup ordudan kovmuş "Ne oldu?" dedim. "Ne olacak! Orduda nutuklar söylüyor. Hep kendisini methediyor. Orduda propaganda yapıyor." dedi. Bu da tuhaf hakikaten Hamdullah'ın başka bir
Sayfa 900 - 1. baskı - 1968
36 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.