"Mustafa Kemal Paşa olmasaydı biz ne yapardık düşünsenize!"
Sayfa 211 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Ali Galip Bey ve Reşit Paşa arasında hakkımda tatbik olunacak muamelenin münakaşası sahnesine ... Münakaşanın hararetli bir safhasında, Reşit Paşa'nın eline benim Tokat'tan çekilen telgrafımı verirler. Reşit Paşa, hemen Ali Galip Bey'e uzatır. " İşte kendisi geliyor, buyurun, tutuklayın !" der. Reşit Paşa, telgrafta yazılı olan hareket saatini görünce hemen kendi saatini çıkarır, bakar. .. "Efendim geliyor değil, gelmiş olacaktır" diye ilave eder. Bunun üzerine Ali Galip, "Ben tutuklarım dedimse, benim vilayetim dahilinde olursa tutuklarım demek istedim" deyince, toplantı halinde bulunanları bir heyecan kaplar... Hep birden, "Haydi öyle ise karşılamaya gidelim" diyerek toplantıya son verirler...
Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir gün Müslüman memleketlerinden birinde (Mısır'da) bağımsızlık davası için çalışan liderlerden biri, Mustafa Kemal'i görmeye gelmişti. Kendisine: - Bizim hareketin de başına geçmek istemez misiniz? diye sordu. Olabilecek şey değildi ama, insan yoklamalarını pek seven Mustafa Kemal: - Yarım milyonunuz bu uğurda ölür mü? diye sordu. Adamcağız yüzüne baka kaldı: - Fakat paşa hazretleri yarım milyonun ölmesine ne lüzum var? Başımızda siz olacaksınız ya... dedi. - Benimle olmaz, beyefendi hazretleri, yalnız benimle olmaz. Ne zaman halkınızın yarım milyonu ölmeye karar verirse o vakit gelip beni ararsınız.
İngiliz istihbaratı Lozan Konferansı sırasında milli­cilerin görüş ve davranışlarını yakından izliyor, onların giz­li oturumları , gizli görüşmeleri hakkında ne kadar bilgi toplayabilirse günü gününe İngiliz yönetimine duyuruyordu. Örneğin Lozan günlerinde İsviçre'de bulunan İsmet Paşa Kurulu ile Ankara yönetimi ileri gelenleri ve özellikle Başba­kan Hüseyin Rauf'la Mustafa Kemal arasında alınıp verilen ve köstence üzerinden gönderilen gizli telyazıları , yolda İn­giliz istihbaratınca kesilerek içeriği öğreniliyordu. Bu yüz­den konferanstaki İngiliz delegeleri, özellikle Dışişleri Ba­kanı Lord Curzon, İsmet Paşa'ya Ankara'dan verilen yö­nergeleri çoğu kez önceden öğreniyor, İsmet Paşa'nın konferansta ne biçim bir yöntem izleyeceğini önceden sap­tıyor, ona göre anlam alıyordu.
Mustafa Kemal: -Milletin varı yoğu bundan mı ibarettir Paşam? -Evet! -O halde kesin sonucu bununla almak zorundayız. Kolordu Komutanı Kemalettin Sami Paşa bizim geri teşkilatının düşmanı yirmi kilometreden fazla kovalayamayacağını söyler. Mustafa Kemal: -Bizim geri teşkilatımız düşmanı yirmi kilometreden fazla kovalayamaz mı? -Hayır Paşam! -Demek düşmanı yirmi kilometre içinde yok etmek zorundayız.
Sayfa 357Kitabı okudu
Nizami Paşa Mustafa Kemal'e diyor ki:
"Keskin zekan ve yüksek kabiliyetin memleketin geleceği üzerinde müessir olacaktır."
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.