Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Mustafa Kemal Paşa da "Siz orada yanlız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz. İstila altındaki topraklarımızla beraber bütün vatan , bugün en ücra köşelerine kadar zaferinizi kutluyor."
Eşini mesut edebilecek herkes evlenmelidir. Çoluk çocuk sahibi olmalıdır. Bana bakmayınız. Bu meselede örnek İsmet Paşa'dır. Benim hayatım başka türlü düzenlenmiştir. Buna rağmen tecrübesini yaptım. Sonradan anladım ki, bu iş benim başarabileceğim iş değilmiş
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
O, Mustafa Kemâl Paşa...
Eski harp akademisi komutanı orgeneral Ali Fuad Erden der ki: "Çanakkale'de en buhranlı anda, en lüzumlu adam bulundu. Harbin seyrini çeldi. İngiliz Bahriye Nazırı Churchill onun için, Kaderin adamı', demişti."
Sayfa 107 - Pozitif
Mustafa Kemal Atatürk
Talimlerimiz bitince bizi bir gün İçerenköy tarafından bir düzlükte topladılar. Bu toplantıdan bende kalan hatıra, kırık dökük, tutuk ve anlaşılmaz bazı cümlelerdir. Meydana önce talimgahın kumandanı geldi biraz sonra etrafında maiyeti ile genç bir paşa göründü. İlk önce safların önünden geçti sonra safların uçları kırılarak bir kale nizamı meydana getirildi. Bu dörtgenin ortasında bu genç paşa bir zaman sessiz kaldı. Gergin ve donuk yüzünün hiçbir ifadesi yoktu galiba bir şeyler düşünüyor, bir şeyler söylemek istiyordu. Nihayet söyledi bütün nutku o kırık dökük birkaç cümleden ibaretti. Önce: - Hepiniz öleceksiniz! Dedi. Sonra bu cümleyi eksik buldu. Sözlerini: - Hepimiz öleceğiz! diye tamamladı ve ilave etti: - Vatan kurtulucaktır! Bütün nutuk hemen hemen bundan ibaret kaldı orduya bir tek asker vermeyen Yemen'in, Hicaz'ın, Irak'ın; orduya karşı savaşan Sina, Filistin, Suriye çöllerinin; yolları kesen ve devlete başa eğmeyip her gün Türk askerlerini öldüren asilerin yaşadığı Dersim, Sason, Talori dağlarının nasıl kurtulacağını, bu genç kumandan işte bu sözlerde göstermiş oldu... Fakat kumandanımızın bu nutkunu dinlemek için onun etrafında cephe tutan saflarda hiç kimseye, o zaman bu nutuk, soğuk ve mantıksız görünmedi. Hatta bizlere sorulursa bu nutka bile lüzum yoktu. Bizler kendimizi, zaten bu ölüm için yetişmiş sayıyorduk. Bu ölüm için hazırlanmıştık. O zaman bizim neslimiz, kendisi için hiçbir hak düşünmeyen bir nesildi. Bize göre hak yok, vazife vardı. Vazife görülecek, can verilecek, şan vatana bağışlanacaktı. Can bizimse şan onundu...
Bu cümlelerin ardından Kâmil Efendi, bir anlığına durdu. Yanında duran Mustafa Kemal'i işaret etti ve bağırmaya başladı: "İşte size Hazret-i Ömer gibi bir başbuğ olarak Mustafa Kemal Paşa'yı gösteriyorum!" Bakışlarını ahaliden ayırıp doğrudan Mustafa Kemal'in gözlerine odaklandı ve eliyle tüm Amas- ya halkını işaret ederek haykırdı: "Paşa Hazretleri! Şu görmüş olduğunuz Türk evlatları, başta ben olmak şartıyla şu andan itibaren size biat etmiş bulunmaktayız. Vatan ve milletimizin refah yolunu buluncaya kadar sizlerle el birliği yapacaklarına söz veriyorum!"
Bölüm 2 SÜRGÜN
Feshane'ye uğramış, maaş defterinde 800 işçinin kayıtlı olduğunu fakat 400 kişinin çalıştığını fark etmiş, nedenini sorduğunda diğerlerinin Hasan Paşa'nın adamları olduğunu işitmişti. Hasan Paşa'nın adamları işe gelmiyordu, yani çalışmıyorlardı ama paralarını da alıyorlardı.
Sayfa 25 - Masa KitapKitabı okuyor
Reklam
2.İnönü Zaferi
Zulüm ve zorbalık dünyasının en acımasız saldırılarına karşı yalnız ve şaşkın kalan ulusumuzun maddi ve manevi bütün yetenek ve güçlerini ruhundaki ateşle toplayan ve harekete getiren Büyük Millet Meclisi’nin başkanı Mustafa Kemal Paşa! Batı Cephesi Komutanı İsmet
İki büyük adam bir kez daha karşı karşıya gelmiş, fakat Enver Paşa bir kez daha aralarındaki rekabeti düşmanlığa çevirmeyerek Mustafa Kemal’i Harp Divanına vermemişti. Zaten Mustafa Kemal’in bu işte bir kabahati olmadığını biliyordu. Onu yargılatması halinde bu açıkça bir kumpas olacaktı ve o, memlekete büyük hizmetleri olan bir paşaya böyle bir kumpas kuracak türden adam değildi. Fakat Mustafa Kemal’in İstanbul’daki varlığı bir sorundu ve bu sorunu çözmek için ideal bir yöntem bulmuştu. Alman İmparatoru 2. Wilhelm, Sultan Reşat’ı ülkesine davet etmiş, Sultanın rahatsız olması nedeniyle davete Şehzade Vahdettin’in icabet etmesinde karar kılınmış ve yanına uygun bir yaver tayin edilmesi gerekmişti. Bahse konu kimsenin şehzade olması nedeniyle yanına düşük rütbeli bir subay verilmesi mümkün değildi. Mustafa Kemal bu seyahat için ideal biriydi.
Sayfa 270Kitabı okudu
Yaşa Mustafa Kemal Paşa!
Evvelde Türkiye'de, Türk milletinin hiçbir mevkii yoktu. Bugün, her hak Türk'ündür. Bu topraktaki hâkimiyet Türk hâkimiyetidir, siyasette, harsta, iktisatta hep Türk halkı hâkimdir. Bu kadar kat'i ve büyük inkılâbı yapan zat Türkçülüğün en büyük adamıdır.
Mamafih, Türkçülüğe dair bütün hareketler akîm kalacaktı, eğer Türkleri Türkçülük mefkûresi etrafında birleştirerek büyük bir inkıraz tehlikesinden kurtarmaya muvaffak olan büyük dâhi zuhur etmesiydi! Bu büyük dâhinin ismini söylemeye hacet yok, bütün cihan bugün Gazi Mustafa Kemal Paşa ismini mukaddes bir kelime addederek her an hürmetle anmaktadır.
Reklam
Daha Ankara'da iken, Mustafa Kemâl Paşa, Mebusan Meclisine kendisini reis seçtirilmesinin muvafık olacağını söylemişti. İstanbul'a geldikten sonra bu konudaki çalışma­larla , denemelerimizin sonucunu kendisine 28 ve 29 Ocak tarihli şifre ile şöyle bildirmiştim: 28.1.1920
...Mustafa Kemal Paşa, benim hayretle baktığımı görünce şu açıklamayı yaptı: -Dini ve namusu olanlar kazanamazlar, yoksul kalmaları kaçınılmazdır. Böyle kimselerle ülke zenginleştirilemez. Onun için önce din ve namus anlayışını kaldırmalıyız. Partiyi, bunu kabul edenlerle güçlendirmeli ve bunları çabuk zengin etmeliyiz. Böylece kalkınma daha kolay olur.
Medeni Kanun ve Borçlar Kanunu 1924'te bir acele çevrilip yürürlüğe sokulmuştur. Artık bütün cumhuriyet çeviri bir cumhuriyet olmaya başlamıştır. Bu kanun da Meclis'ten geçmediği için Gazi Mustafa Kemal Paşa ile Uşakzade Latife Hanım Bakanlar Kurulu kararıyla boşanmak zorunda kalmıştır.
Erzurum Kongresi öncesi Mustafa Kemal
Erzurum'a vardığında herhangi bir resmi görevi bulunmamaktadır. Bu noktada Kazım Karabekir'in oynadığı rol, Kurtuluş Savaşı'nın geleceği için hayati önemi haizdir: Karabekir Paşa sadece Mustafa Kemal'i tutuklamayı reddetmekle kalmaz; aynı zamanda kendisinin emrinde olduğunu açık bir şekilde ifade ederek en güçsüz anında ona destek çıkar.
Nutuk
Sana hepimiz yürekten inandık Büyük adam , ölümsüz Paşa... O hazin marşlar, o şarkılar O toz dumana karışmış yalınayak günler O dağlarda taşlara sinmiş eşsiz macera... Yaşa Mustafa Kemal Paşa, yaşa...
Sayfa 83 - YkyKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.