"Mustafa İnan böyle çözümlere ulaştıkça çocuk gibi seviniyordu. Fakat bu 'serbest' de ne demekti? Ser-best, başı bağlı demekti. Öyle şey olur muydu canım? Olurdu. 'Ted-bir' gibi, akıllı uslu bir kelime, hiç de hoş olmayan 'dübür' yani 'arka' sözünden türemişti, arkasını düşünmek demekti. 'Çocuk' kelimesinin de aslında domuz yavrusu anlamına gelmesi pek mi hoştu sanki."