Sultan 2. Abdülhamid, çalışkan ve disiplinli bir hünkardır. Günde muntazaman 15-16 saat çalıştığı bilinir. Elbette böylesine yorucu bir çalışma temposuna dayanabilmek ciddi bir düzen iyi bir plan ve ona uyacak sağlam bir irade ister.
Türk toplumunda menfi bir İttinatçı algısının oluşmasında özellikle İslamcı ve Türkçü tarihçi ve yazarların ve erken cumhuriyet dönemi tarihçilerinin etkisi vardır. Özellikle ittihatçıların genellikle menfi olarak tasvir edilişinde iki amil vardır. Bunlardan birincisi Osmanlı devletinin son kudretli padişahı Abdülhamid Han'ı tahtan indirmiş olmaları, ikincisi ise 1. Dünya Savaşına girmek gibi hayati bir kararı alarak devletin yıkılmasıyla sonuçlanacak sürecin birinci aktörü olmaları.
Namık Kemal, Ziya Paşa ve Ali Suavi gibi kimselerin başını çektiği bu hareketin bir sonraki kuşağının adı Jön Türkler adıyla isimlendirildi. Jön Türklerin cemiyetlenmiş şekli ise İttihat ve Terakki olacaktı.
Düşman kabul edilen ülkeler hakkında her türlü istihbari bilgi toplanması kutsal kitaplar içinde sadece Tevrat'a ve dolayısıyla da ona iman eden Yahudilere mahsus bir özellik imiş gibi gözüküyor.
Kırım'daki işgali önleyebilecek tek faktör uluslararası toplumun gerçek baskısı ve yaptırımları olabilirdi. Ancak Batı, her zaman olduğu gibi eski Sovyet coğrafyası ve Rusya'nın saldırganlığı konusunda doğru bir öngörüye sahip değildi. Ukrayna'da halkın entegrasyon isteğini desteklerken bu eğilim karşısındaki büyük tehdide yönelik önlem almayı düşünmemişti..
Türk Ocağı bazen göze görünür bazen de göze görünmez. Ocak bir bina değil, ruhtur. Ocak bir fikirdir, bir aşktır, bir imandır. Söz konusu aşk ise Ocak bir anadır. Söz konusu olan ataların ruhları ise Ocak bizim atalarımızın hocadır.