Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa

Mustafa
@mustata
Işığını yoluma tut gözüme değil! Sözünü bana de nefsine değil!
Yüksek Lisans
Ankara
9 okur puanı
Nisan 2024 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Işığını yoluma tut gözüme değil, sözünü bana de nefsine değil!
Reklam
Ama ruhsal hastalıklar kötü eğitimden, çocukluktan başlayarak kafalara doldurulan gereksiz bir sürü şeyden, sözün kısası, toplumdaki bozukluklardan oluşuyor. Toplumu düzeltin, bu hastalıklar kalmayacaktır.
Oturuyor ve beklemek istiyorsun sadece, bekleyecek bir şey kalmayana kadar beklemek.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
112 syf.
·
Puan vermedi
Uyuyan Adam
Uyuyan AdamGeorges Perec
8.1/10 · 4.112 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı okurken neredeyse dayanılmaz bir acı hissettim. Birbirini takip eden her nesil arasındaki kopukluğu, gençlerin kendilerini nasıl bilgeliğin ve anlayışın zirvesinde gördüklerini, yaşam döngüsü saldırana kadar nasıl bu yolda devam ettiklerini düşünüyordum. Bir gün uyanırlar; artık onunla birlikte değiller ve kendi çocuklarının küstahlığını
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202144,6bin okunma
Reklam
Felsefe, teolojinin tesisi ve inancın temellendirilmesi için büyük bir öneme sahiptir. Zira Tanrının varlığı ve birliği fikrinin rasyonel olarak temellendirilmesi inanç için sağlam bir zemin oluşturur. (Aquinalı Thomas)
Aydınlanma düşüncesindeki gerek rasyonalist bilgi teorisinin, gerekse hem rasyonalist hem de ampirist yaklaşımlarca onay alan mekanik evren tasavvurunun din felsefesi açısından açık sonucu ise yaklaşımların nihayetinde deizm veya ateizme vücut vermiş olmasıdır.
Modern Batı düşüncesinde insanı aşkın bir hakikat anlayışı yerini,insan merkezli bir hakikat anlayışına bırakmıştır.
Kuşkuculuğun Batı düşüncesi bakımından önemi,onun insani bir takım değer biçme etkinliklerinin dogmatizme kaymalarını engelleme yolundaki katkılarında yatmaktadır.
Aristo’nun temel eleştirisi üçüncü adam” itirazı olarak da bilinen ve eğer idealar veya formlar gölgeler dünyasının veya tekil varlıkların sebebiyse. onların da birer sebebinin olması gerektiği, bunun ise sebepler zincirine bağlı olarak sonsuza kadar sürüp gideceği yönündeki eleştiridir.
Reklam
Oluşu maddenin form kazanma süreciyle izah eden Aristo’ya göre, bütün bir varlık alanı, madde ile formun, fâil bir sebebin harekete geçirmesinin sonucunda, belirli amaçları gerçekleştirecek şekilde birbiriyle ilişkiye girmesinden oluşur.
Hıristiyanlık’ta tarihin eskaton yani kurtuluş ile son bulacağı yönündeki iddianın Hegel’de, tarihsel süreç sonunda kazanılması umulan özgürlük düşüncesine, Marx’ta ise tarihin sonunda varılacak sınıfsız toplum idealine etki ettiği açıktır.
Rönesans düşüncesinin en temel özelliği, insanın, her türlü bağlılıktan sıyrılmak suretiyle, kendisine dayanıp, kendisini arayıp bulmasıdır.
Aristo’nun, varlık-düşünce özdeşliğine bağlı olarak mantıksal ve sözel sebepleri bulmayı amaçlayan niteliksel yaklaşımına karşıt bir biçimde, Galileo’nin, modern bilim anlayışı bakımından en önemli başarısının, matematiksel akılcılığı ve niceliksel yaklaşımı merkeze alması olduğu söylenebilir.
Ortaçağ boyunca hakim bir güç olarak varlığını sürdüren kilise, kutsal kitabin inananlar tarafından okunup yorumlanması bir yana, farklı dillere tercüme edilmesine izin vermemekteydi.
kilise otoritesinin sarsılması sonucunda, incilin farklı dillere tercüme edilebilmesi, zamanın mistik ve bireyci felsefe anlayışlarının etkisiyle birlikte, din anlayışında da, daha özgürlükçü yaklaşımların ortaya çıkmasına yol açtı.
338 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.