Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti…
Sabahattin Ali
Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti…
~Sabahattin Ali
Varlığı onun için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti...
Orkun'un Yayın Macerası ve Sonu: Orkun'da hiç aksamayan iki köşe vardı: "Orkun'dan Sesler" ve "Türkiye'nin Köy ve Kasabaları". Bunlardan birincisinde haftanın bazı haberleri çok defa mizahi bir üslupla ele alınıyor ve ayrıca 1944'e ait güldürücü hatıralara yer veriliyordu. Diğerinde çeşitli şehir,
Varlığı büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti.
Sayfa 200Kitabı okudu
"Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti."
Hay çok yaşayasun!
Temel, vakti zamanında barda başına geleni anlatmak için atıldı. O gün oturmuş barda birasını içiyordu. Yanındaki tabureye güzeller güzeli bir kadın oturdu. Temel ne yapıp etmeli ve bu güzeli ayarlamalıydı. Laf attı, söz söyledi, aşağı yukarı derken kadından zerrece ilgi göremedi. Ama Temel durur mu?
Bir yandan diline kuvvet konuşuyor, bir yandan da içki ısmarlıyordu. Kadın en sonunda dayanamayıp, “Boşuna zahmet ediyorsunuz, ben lezbiyenim” demişti.
Temel, “Ne demek lezbiyen?” diye sordu.
“Sadece kadınlara ilgi duyan demek.”
Temel’in yanıtı müthişti:
“Hay çok yaşayasun! Ben de lezbiyenum da! Sadece kadınlara ilgi duyayrum.”
Sayfa 76 - Destek Yayınları: Haziran 2013Kitabı okudu
Atsız başlangıçta dergiyle fiilen de meşgul oluyor ve yoruluyordu. 01 Ekim 1950'de Yılanlıoğlu'na yazdığı mektupta “Bu Orkun dergisi böyle giderse benim imanımı gevretecek. Bir tashîh memuru tuttuk ama daha iş kıvamına girmedi." demektedir (Hacaloğlu 2013: 43). Yine Yılanlıoğlu'na yazdığı 11 Ocak 1951 tarihli bir mektubunda ise
Kan
Bu düşünceyi seviyordu. Yılların insanı zenginleştirdiği, daha güçlü kıldığı düşünülürdü. Tamamen tersiydi. Yaş insanı duyarsızlaştırır, yıkıma uğratırdı. Tecrübe isteğinizi kangrenleştirir, hayallerinizi çürütürdü. Gençlik hiçbir şey bilmezdi, her şeye inanırdı, yaşlıları hor görürdü -ve bu yüzden de müthişti.
Sayfa 199 - Pierre Niémans, Doğan Kitap, 33. Baskı / Nisan 2021
Yaş insanı duyarsızlaştırır, yıkıma uğratırdı. Tecrübe istediğinizi kangrenteştirir, hayallerinizi çürütürdü. Gençlik hiçbir şey bilmezdi, her şeye inanırdı, yaşlıları hor gürürdü bu yüzden de müthişti.
Sayfa 199Kitabı okudu
Muazzez’in varlığı Yusuf için büyük boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat yokluğu müthişti
Sayfa 200 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
