İbn-i Arabi'ye göre varlık, mutlak olandır. Evrenin kendisi olarak bahsedildiğinde bu varlık, Allah'tır. Kişisel olarak anıldığında ise varlık, insanın özüdür ve ona yansıyan varlık da vücuttur. Arabi, kişi ve eylemin aynı şey olduğunu savunuyor. Vahdet-i vücut, yaradan ile yaratılanın tek bir kaynaktan geldiğini ve bir olduklarını savunan bir felsefe. Allah’ın ezeli ve değişmez olduğunu, ancak yarattığı evrenin değişime açık olduğunu ifade eder. Bu felsefenin, 'Gizli bir hazine idim, bilinmeyi istedim' ifadesi üzerine kurulu olduğunu ve evrenin Allah’ın yansıması olduğunu söyler.
Arabi'ye göre tüm âlem bir hayalden ibarettir, gerçek ise Hakk'ın bizzat kendisidir. Rüyaları, tüm kavramlarla ilişkilendirir ve bu nedenle rüya tabircisi olarak da anılır.
Aynı zamanda Arabi, dilin sınırlayıcı ve insanın bu sınırlamalar yüzünden Allah'ı tam anlamıyla kavramakta zorlandığını belirtir. Bu nedenle, Hallac-ı Mansur ve Seyyid Nesimi gibi Allah dostları, 'Ene-l Hak' ifadesi nedeniyle dönemlerinde dinsizlikle ve sapkınlıkla suçlanarak öldürülmüşler..
Bu derin konuları araştırmak isteyenler için başlangıçta okunacak kitap olabilir. Ben de İslam felsefesi konusunda kendimi geliştirmek istiyorum ve bu süreçte okuduklarımı, yavaş da olsa, sizinle paylaşacağım. Keyifli okumalar!