Birgün mutlaka.
Bu gün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telaş Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel, düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz! Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz
Güneşin insanı iyileştiren, hastanın ruhunda medfûn nekâhet hissini uyandıran, bir özlemin, bir arzunun soyut renklerini tahrik eden sessizliğini, göz kapaklarımın ardında, hayal tadında bir uykuda arıyorum şimdi. Tek elemini Allah'ın ellerine bırakma istiğnası ve dua ederken dilsiz ve dudaksız yakarma halinin tevekküle yakınlığı insana bir
Reklam
"Son sözünü söylemek için bile insanın bir hikayeye ihtiyacı vardır." Aynı anda hem olumlu, hem de olumsuz anlamı olan bir cümleyle karşı karşıyayım. Her hikayede bir şikayet mutlaka vardır Mevlânâ'dan öğrendiğime göre. Bu bir genelleme değil asla. "Her şerde bir hayır vardır" cümlesinin galat-ı meşhur duruşuna mukabil bu
Güzel Çocuk
instagram.com/p/C0rr0goIBFmZN... youtube.com/watch?v=UntxR18... İki ayrı link ama aynı şarkı. Vaktiniz var ise mutlaka dinleyin derim. içimizdeki çocuğa armağan olsun. Bir kırık kapıydı vurdum, Açıldı çocukluğuma, Issız bir ağaç altında, Buldum seni! Güzel çocuk… Öyle mahzun mahzun bakma, İşte geldim ben yanına, Çok yoruldum, çok yanıldım, Yıllardan sonra “Merhaba” Yarım kalan oyunları, İç çekiş ve korkuları, Anlat bana olanları, Ben dinlerim seni…. Güzel çocuk… Bu eksik bir şarkı böyle, Kalanını gel sen söyle, Yayalım şarkıyı bir ömre, Seninle, yeniden! Güzel çocuk…
KARDEŞİME SESLENİŞ (Siyonist vahşet münasebetiyle) Aziz kardeşim! Çok ağır ve çetin bir imtihandan geçiyoruz. İnsanlık tarihinin en vahşi, en barbar saldırılarından birine maruz kaldık. İnsanlıktan nasibi kalmamış haç-siyon ittifakı, sırtlan sürüsü gibi saldırdı, bombalar yağdırdı üzerimize. Malımız mülkümüz tarumar edildi, binlerce insanımız
Haysiyetsiz Müslümanların Şerefli Peygamberi 2 (Oku ve UTAN)
BENİ NADİR GAZASI (Kutsal Sürgün) Hicretin 4. Senesi, Rebiülevvel Ayı (Milâdî 625) Benî Nadir, Harun'un (as) neslinden gelen zengin ve güçlü bir büyük Yahudi kabilesi idi. Medine'ye iki saatlik mesafede Mekke yolu üzerinde sağlam kale ve hisarlarda otururlardı. Resul-i Ekrem Efendimizle, İslâmiyet ve Müslümanların aleyhinde
Reklam
94 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.