Bu kitabı okuyacak arkadaşlar, hiç kuşkum yok, epey şey öğrenecekler, yararlanacaklar. Benim şahsen yararım ise şu oldu. Çocukken kırk yılda bir eve uğradığında, öğleden sonraları dinlenmeye, yatağına uzanır; beni de yanına çağırır, yanına, koluna yatırırdı. Bu yazıları okurken o demlerde kokladığım o güzel insan kokusu yeniden burnumu
Bir Mâniniz Yoksa Annemler Size Gelecek
Söze nerden başlasam bilemedim. Kendi çocukluğumu, eski günleri, azla yetinip çokca mutlu olduğum o günleri an be an yaşadım resmen. 70'li yılların eskiye dayanan bütün ayrıntıları bir film şeridi gibi akıp gitti gözümün önünden.
Oynadığımız oyunlar, ev gezmeleri, bayram telaşlarımız, okul hayatım,
....
Çalınan mutluluğumuz için ne yapmalı?
Bizim yalnızca toplumsal belleğimiz değil, kolektif mutluluğumuz da çalındı. En son ne zaman hep birlikte mutlu olmuştuk? Toplum olarak bizi umutlandıran şeyler nelerdi? Alelade sorular gibi görünseler de kolektif mutluluk bizi birbirimize bağlayan en önemli unsurlardan biri. Belki bir anda değil, ama
Pınar Ülgen 'in kaleminden çok güzel bir kitap okudum ..
Okurken geçmiş ile ilgili bilgiler öğrenince büyük keyif alanlardanım..Herhalde bu yüzdendir ki, böyle kitapları okumayı çok seviyorum..
Orta Çağ Avrupası'nda günlük yaşam,doğumlar, kadınlar,erkekler,giyim tarzları,Rahipler, manastırda yaşam ,keşişlerin dünyası, kültürel bayramlar, yemek kültürleri, evlilikler, aşklar...
Kısaca o dönem ile ilgili tüm merak edilenler bu kitapta mevcut..
Yazar
Pınar Ülgen öyle güzel anlatmış ki ,o dönemi yaşatıyor adeta.. Büyük bir bilgi birikimi ve emek var..
Ayrıca o zamanlarda niye parfüm icat edilmiş,okuyunca çok daha iyi anlıyor ve halinize binlerce şükrediyorsunuz:))
Müsadenizle yine şahane bir alıntı ile bitirmek istiyorum.
Mihail Bahtin'inin de dediği gibi "İnsanlığın yaratıcıyı daha fazla mutlu edemeyeceği ve onun yaratısını yenilemek için her şeyi yeniden yıkacağı bir zamanın geleceğini görüyorum. Her şeyin buna doğru gittiğine ve bu yenilenme çağının zaman ve süresinin hazırlandığı uzak geleceğin belirlendiğine kesinlikle inanıyorum. Fakat o vakte dek, şüphesiz yeterince zaman vardır. Ve binlerce yıl bu yaşlı ve sevimli
dünyada kendimizi eğlendireceğiz".
İşte yaşam da bu değil midir zaten?.."
Keyifle,ilgiyle okudum, sizlere de keyifli okumalar dilerim.Herkese gönülden tavsiyemdir..
Sımsıcak kalpli, güzel insan, değerli yazarımız
Pınar Ülgen 'a selam olsun..Onu çok seviyorum,nice kitaplarını okumak nasip olsun .
eskiden Cumhuriyet Bayramı daha keyifli, daha coşkulu ve daha gerçekçi geliyordu bana. sanırım eskiden hâlâ özgür, mutlu, eşit haklara sahip olduğumuzu biliyor ve hissediyorduk. ben artık ne Türk ruhunu hissediyorum güzel ülkemde ne de özgür olduğumu. sanki “Türkiye”, Türkiye olmaktan çıkmış gibi. daha 4-5 yıl önce bu kadar coşkulu ve içten hissettiren bayramlar şimdi sadece isim gibi hissettiriyor. şimdiden Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun, kendine Türk diyebilen asıl kanın sahipleri. umarım bir gün, gerçekten özgürlük ve coşkuyla kutlarız güzel bayramımızı. kısıtlamalar, savaşlar, ihmâlkarlıklar, ölümler ve acı olmadan kutlayabilmemiz dileğiyle.
_Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık bir tavuktur.
_Seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş kişiye entelektüel denir.
_Eğer doğru kullanırsan sözcükler X ışınları gibi her şeyi delip geçebilirler.
_Dertlerini gözyaşlarında boğmak isteyenlere, dertlerin yüzme bildiğini söyle.
_Dertten kim öImüş sanki bırak her şey dağınık kaIsın.
Merhabalar
Hadi birlikte Bursa'nın Gemsaz beldesine gidelim, denize sıfır harika sahil yerleşkesi, yıl 1980, dostluk, sevgi, arkadaşlık, komşuluk, çocukluk, oyun, bayramlar hep eski tadında, ayarında, damakta.
Milda, babası gemi kaptanı annesi ise aynı gemide doktor 8 yaşında ilkokul 2. sınıfa gidiyor çoğunlukla kışlarını ve her zaman
Kitap bir İtfaiyeciden bahsetmekte ama bilindiği gibi değil. İtfaiyecilerin görevi herhangi bir yangını söndürmek değil. Onlara bir ihbar geliyor. Bu evde bir kitap olduğunu düşünüyoruz gidip bakın diye. Evde kitabı arıyorlar kitabı bulup yakıyorlar. İtfaiyecinin Hayatına bir kız eski hocalardan biri giriyor uyanmaya başlıyor zamanla. Kitap yakmaya gittikçe yakmaya çalıştığı kitapların bazılarını gizlice alıp okuyor ve itfaiyeci değişmeye başlıyor. Başlarındaki lider bunu fark ediyor. Kendisi çok kitap okuyan bir adam. Belli toplumsal kademelerdeki üstte bulunan insanlar yasakladıkları şeylerin tehlikesini düşünmüyorlar aşağıdaki insanlar nasıl aynı seviyede olabilir diye düşünüyorlar bence. Bu yüzden aynı seviyeye gelinmesini istemiyorlar. Kitapları korumaya çalışan insanlarla karşılaşınca halk olarak tvye daldıklarını başka şeylerle meşgul olduklarını kitapları unuttuklarını söylüyor. Tepedekilerin,aşağıdakilerin bakış açılarını bize yansıtmış. Bu şekilde devam ediyor kitap.
Kitap bir distopya. 1953 te çıkıyor Amerika Sovyetler arasındaki soğuk savaşın en yüksek olduğu dönemlerden birtanesi. Medya gelişim,tv nin geldiği yıllar. Yazar insanların tvye olan ilgisinden etkileniyor ve insanlar böyle devam ederlerse birgün hiç kitap okumamaya başlayacaklar diye düşünüyor.
Dayandığı düşünce ‘Cehalet Mutluluktur’. Kitabın temelinde insanı ne mutlu edebilir? İnsanların mutluluğu için ne yapılabilir? Hükümet eleştirisi,Kapitalizm,Romantik bakış açısı, Nerde eski bayramlar hissiyatı var.