Zira nasıl ki balıklar suda, kuşlar havada, köstebek toprağın altında rahatsa, her insan da sadece kendine uygun atmosferde rahat eder; nitekim saray havası da herkes için solunabilir değildir.
"bazı şeyler var olma amacı güder, bazıları zaten var olmuştur. var olanlardan bazıları da halihazırda yok olmuştur. bu değişim ve akış zamanın sonsuz akışı devam ettiği müddetçe dünyayı yenilemeye devam eder. bir nehirde ilerliyoruz. hangi nesne tutunduğumuzda bizi sabit kılacak, ki ona değer verebilelim? bir an göz göze geldiğimiz ve sonrasında uçup giden bir serçeye tutunmak gibidir bu. ve yaşamımız da soluk almaya, buharlaşan kana benzer. her an yaptığımız nefes alışverişi: dünyaya geldiğimiz andan itibaren aldığımız gücü tekrar kaynağına vermemizden başka bir şey değildir. büyük iskender ve katırcısı öldükten sonra aynı yere uğurlandılar. ya yaşamın kaçınılmaz döngüsüyle karşılaştılar ya da atomlarına ayrıldılar."
Reklam
Herkes günün yorgunluğuyla yaşamında acele eder ve gelecek arzusuyla çabalar durur.
Sayfa 55
Zira nasıl ki balıklar suda, kuşlar havada, köstebek toprağın altında rahatsa, her insan da sadece kendine uygun atmosferde rahat eder; nitekim saray havası da herkes için solunabilir değildir.
Sayfa 15 - CanKitabı okuyor
...benden hoşlandığını hissediyordum; ben böyleyim işte, birinin benden hoşlanması beni heyecanlandırır, mutlu eder - böyle zamanlarda daha akıllı, daha canlı, daha esprili olurum, kendime güvenim yerine gelir ve konuşurken en doğru kelimeleri bulurum, hatta böyle zamanlarda olduğumdan daha güzel görünürüm.
İnsanlar inandıkları her şeye çok bağ­ lıdırlar. Hakikati aramazlar, yalnızca belli bir tür dengeyi korumak isterler ve inançları temelinde aşağı yukarı bağdaşık bir dünya inşa etmeyi başarırlar. Bu onları teskin eder ve farkında olmadan bağlanırlar.
Reklam
Öldükten sonra bile sevdiğine sevgisini ifade eden o aşkın hikayesi: “Adam her evlilik yıl dönümünde eşine bir buket kırmızı gül gönderir. Bu taa ki adam ölünceye kadar devam eder. Ve bir gün adam ölür. Cenaze töreni yapılır taziyeler dilenir ve kadın bir başına yıllardır hayatı paylaştığı arkadaşı eşi sevgilisi olmadan evine döner. Neredeyse her
Bize bahşedilen bu kısa zaman dahi öylesine hızlı geçer ki, çok az kişi dışında herkes tam yaşama hazırlanıyorken bu hayata veda eder..
Sayfa 7 - Kapra YayıncılıkKitabı okuyor
İnsan, karşısındakini de kendisi gibi görür; onun her hatasına takılmaz, her sözüne alınmaz, iyilik yapmaktan sıkıntı duymazsa geniş gönüllü olur. Aynı şekilde kendi hatalarını görür, kabul eder, düzeltmek için çabalarsa olgunlaşır. Kalbiniz o kadar küçük ki ne kendinizi ne karşınızdakini sevip kabul edebiliyorsunuz. Birbirinize 'Benden dolayı mutlu olmalısın.' diye gülümsemiyorsunuz bile. Çevrenizdekilere iyilik yapmak, ihtiyacı olanı vermek sizi fakirleştirmez, mutsuz etmez. Aksine, insana gönül ferahlığı verir, işe yarar hissettirir. Birine selam verirseniz, yalnız birine sohbetinizi verirsiniz... Bazen de karşınızdaki insan hakkında yanılırsınız. O zaman kendinize insan olma, hata yapma hakkını verir, yolunuza devam edersiniz.
İnsanın kısa bir süre için de olsa doğayla yeniden baş başa olması, onu eski bir dostla birlikteymişçesine mutlu eder.
Reklam
480 syf.
8/10 puan verdi
Nefretle yoğurulmuş, tutkulu bir aşk hikayesi. Romantizm içermez!!!
Genç yaşta hayatını kaybeden İngiliz kadın yazar Emily Brontë'nin ilk ve son romanı... Bay Lockwood şehir hayatının hengâmesinden kaçıp kırsalda çiftlik kiralar. Ev sahibi Heathcliff'i ziyaret etmek için Uğultulu Tepeler'e gider. Aile bireylerinin birbirlerine karşı öfke ve nefretine şahit olur, onların hikayelerini merak eder. Bu hikayeyi üç kuşağa şahitlik edip aralarında yaşayan Kahya Nelly Dean'in ağzından sürükleyici bir anlatımla dinliyoruz. Evlatlık alınan Heathcliff'in aşağılanan, hor görülen, acınası durumundan güçlü, zalim, acımasız bir karaktere dönüşü anlatılır. Betimlemeler oldukça başarılı. Aile içi çatışma, intikam ve nefretle yoğurulmuş bir aşk hikayesi... Bütün karakterlerin kötü olması ve her fırsatta nefret ve kin kusmalarına rağmen mutlu sonla bitmiştir. İz bırakan bir kitap... Emeğine sağlık Emily Brontë...
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Koridor Yayıncılık · 201642k okunma
HAYAT KURALI No. 8
Çemberini daraltmak için: Mutsuzluğa daha az prim verilir. Az olan, mutlu eder vb.
Mutluluk Sanatı
Mutluluk önce başkasını mutlu etmekle başlar ve gene başkasını mutlu etmekle devam eder 🙂❤️🌺✅ KK
“El âlem ne der?” korkusu hayatınızı size ve ailenize zehir eder. Başkalarını mutlu etmek için kendi özgürlüklerinizden feragat edersiniz. “Olmanız gereken” kişi değil, “onların olmanızı istedikleri” kişi olursunuz. Ben de bu hatayı yaptım... Elbette yaşadığım hiçbir şeyin hata olduğunu düşünmüyorum. Her biri önemli deneyimlerdi benim için. Yaşadım ve dersimi aldım. Kendi seçimlerimi kendim yapmayı ve hayatımın sorumluluğunu üstlenebilmeyi seçtim.
517 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Herkesin okuması gereken o roman (Spoiler içerir!)
Öncelikle ben bu kitabı edebiyat öğretmenimin önerisiyle okudum. Kitabın uzun süre etkisinde kaldım. Kitap etkileyici ve akıcı bir kitap bundan dolayı okurken çok zevk aldığım bir kitap olmuştu. Martin karakterinin beğendiğim bir çok özelliği vardı. Mücadeleci olması özellikle aşkı için girdiği mücadele ve herkese rağmen hedeflerinden vazgeçmemiş
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390.6k okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.