..bir kadın için yegâne övünç, mutluluğun göz kamaştıran yası olabilir.
Sayfa 12 - Can Çağdaş /pdfKitabı okudu
Sana öğrendiğim iki şeyi daha anlatacağım. Birincisi, çocuğun yaşı, nasıl ve ne zaman senin olduğu önemli değildir. Bir kişiyi çocuğun olarak görmeye başladığında bir şeyler değişiyor ve daha önce ondan aldığın bütün mutluluğun, ona karşı bütün hislerinin önüne bu korku geçiyor. Biyolojik de­ğil, biyoloji ötesi bir korku; kişinin genetik kodlarını sürdürmek konusunda kararlılığından çok, evrenin tuzaklarına ve imtihanlarına meydan okuma, sana ait olanı yok etmek isteyen kuvvetlere karşı savaşma duygusu. İkincisi de şu: Çocuğun öldüğü zaman, hissedeceğini dü­şündüğün her şeyi, başkaları uzun uzadıya sayıp döktüğü için burada tekrarlamakla uğraşmayacağım şeyleri hissediyorsun evet; fakat şunu diyebilirim ki yas tutma konusunda yazılan her şey aynı ve bunun da bir sebebi var. Metne bağlı kalınıyor da ondan. Bazen bir şeyi daha az, bir şeyi daha çok hissediyorsun; bazen hislerinin sıralaması değişiyor; bazen daha uzun, bazen daha kısa sürüyor. Ama duygulanımlar hep aynı. Kimsenin dile getirmediği bir şey daha var oysa. Çocuğunu kaybettiğinde içinde küçücük fakat yok sayılamaz bir parça, rahatlama da hissediyor. Korkuyla beklediğin, çocuğun oldu­ğu günden beri hazırlandığın o an gelip çatıyor çünkü. Ah, diyorsun kendine, işte geldi. Burada. Bundan sonra da korkacak hiçbir şeyin kalmıyor.
Reklam
Yirminci yüzyılın başlarına kadar insanların yaşamı -üç aşağı beş yukarı- belli kurallar içinde sürüyordu. Tanrı vardı, cinsellik evlilik dışında yok sayılıyordu, kadının ve er­ keğin rolleri önceden belirlenmişti. Mutluluğun reçetesi bel­ liydi. Her şeyin tek bir yanıtı vardı.. Oysa bugün hiçbir şeyin yanıtı yok. Tanrı öldü mü, yaşı­ yor mu? Toplum mu önce gelir, birey mi? Evlilik kurumu, dinsel kurumlar, devlet kurumlan yararlı mı zararlı mı? Meksikalı bir göçmenin ailesine dediği gibi, "Amerikalılar gerçekten iyi insanlar ama bir konuda çok hassaslar. Onlara asla birer 'ceset' olduklarını hissettirmeyeceksin.
Kuraldışı yayıneviKitabı okudu
neden olmasın, mutluluğun yaşı mı vardır daaaa...
bu yaşta hakkım yok ki mutlu olmaya her şey taze ve güzel ve çılgın olmaya hazır benim, -ama her yaşta mutlu olmaya hakkı vardır insanın peki, o zaman insanın kalbi nerdedir ?
Sayfa 148 - Can YayınlarıKitabı okudu
“Bir kadın için yegane övünç, mutluluğun göz kamaştıran yası olabilir.”
Çocuk sevgisinin diğer tüm sevgilerden üstün, daha anlamlı, önemli ve büyük olduğunu hissedenlerden olmadım hiç ama benzersiz bir sevgi olduğunda kabul etmek lazım çünkü temelinde fiziksel çekim, zevk, mantık yok, korku var. İnsan çocuğu olmadan korku nedir bilmezmiş ve belki bu korku nedeniyle daha muhteşem bir şey sanıyoruz çocuk sevgisini, çünkü korkunun kendisi de muhteşem. Her gün ilk aklına gelen “onu seviyorum” değil “acaba nasıl?” oluyor. Dünya bir gecede korku tüneli halini alıyor. Çocuğun yaşı, nasıl ve ne zaman senin olduğu önemli değildir. Bir kişiyi çocuğun olarak görmeye başladığında bir şeyler değişiyor ve daha önce ondan aldığım bütün mutluluğun, ona karşı bütün hislerin önüne korku geçiyor. Biyolojik değil, biyoloji ötesi bir korku; kişinin genetik kodlarını sürdürme konusunda kararlılığından çok, evrenin tuzaklarına ve imtihanlarına meydan okuma, sana ait olanı yok etmek isteyen kuvvetlere karşı savaşma duygusu. 
Sayfa 194 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
41 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.