Ölüm korkusu...!!!
"İnsanın kendi ölümünü düşünmesi ne korkunç" dedi. "Hele onun yakınlaştığını bile bile kendini onu düşünmekten alıkoyamaması... Bazı insanlar hazırlık yapmadan ölmenin mutluluğuna kavuşuyorlar. Ani bir kaza, bir kalp krizi mesela. Korkmana gerek kalmadan göçüp gidiveriyorsun bu dünyadan. Sonra da düşünce diye bir şey kalmıyor. Galiba işin korkunç yanı ölmek değil, ölümden korkmak. En temizi bir kurşun. Evet evet, kafaya saplanan bir kurşun. Güm, diye bir ses ve daha ne olduğunu bile anlamaya fırsat kalmadan, yoksun!"
Sayfa 178 - DKKitabı okudu
Anti Emperyalizm
Enver Bey, 28 Kasım tarihli mektubunda, “Derne civarındaki siperleri gezdim” diyor, “İtalyan ölüleri ile dolu. Niye bu insanları kıyıma itiyoruz? Banko diRoma’nın kasalarını doldurmak için değil mi? Bankacıların kasalarına birkaç milyon daha yığmak için vatanın çocuklarını öldürtüyorlar; bir başka vatana başkalarının mutluluğuna saldırıyorlar. Sonra da bunun adı insanlık ve vatanseverlik oluyor. “Biz ise, vatanımızı savunuyoruz. Her Arap aşireti bana savaşçı gönderiyor. Ak sakallı ihtiyarlardan, on beş yaşında genç oğlanlara kadar. Onların ahenk içinde mücadele edemeyeceklerini sanmayın; aksine ölümü kucaklamak için yarışıyorlar. Fikr-i sabitleri olan bir şey var, o da, eğer ölüm anı gelmişse, onu kimse durduramaz. Çok güzel ve sade bir atasözleri var: Eğer Allah isterse düşmanın karşısında cesur kişi bir kere ölür; ama korkak olan her an, yüz kere ölür... ...Her on savaşçının arkasından, hepsinin yatacakları çadırları taşıyan bir deve geliyor ve istirahat sırasında onlara ekmek pişirmek, savaşta onlara cesaret vermek, yaralıları taşımak ve pansuman yapmak ve savaş alanında düşen şehitlere ağlamak için de iki kadın. Eğer insanlık dünyası bizlerin erkek, kadın vatanımızı savunmak için nasıl çalıştığımızı anlasaydı, belki bize yardım ederlerdi… Ah, boş bir ümit bu. Artık dünyadan insanlık adına hiçbir şey beklemiyoruz; tek başımıza çalışacağız ve Allah’a inanıyoruz.”
Reklam
Birbirimizi mutlu edemediğimiz yetmiyormuş gibi, birde başkasının mutluluğuna engel olmak da neyin nesi?
Çözümsüz, dış olgulara bağımlı bir yaşamın içinde olmamak
— Kitap okumadın mı hiç? — Simmel’i okuyorum. Müthiş bir yazar. — Batıda hizmetçi romanı denir Simmel’in yazdıklarına. Bu denli çözümsüz, dış olgulara bağımlı bir yaşamın içinde olmamak ne büyük bir mutluluk. O esir. Her gün yaşlanmaya, her gün kafasından ve gövdesinden bir şeyler yitirmeye esir. Her gün gelişen, her gün büyüyen, tüm çağlara varan bir bağımsızlığın, nesnelere dayanmayan bir özgürlüğün mutluluğuna hiç varmayacak. Anadili bile gelişmemiş. Düşünceleri, insan varoluşunun gerçeğini kavramaya yeterli değil.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.