Böyleydi işte hayat: Kaza vardı, talih vardı; aşk vardı, yalnızlık vardı, neşe vardı; kader vardı, bir ışık, bir ölüm, ama belli belirsiz bir mutluluk da vardı; unutmamak gerekiyordu bunları.
⬤
╰┈➤ Yaşam ancak değişiklikler sayesinde mümkün olur. Yaşam hem iyi hem kötü hava, hem zevk hem acı, hem yaz hem kış, hem gece hem gündüz varsa yaşanır. Hem üzüntü hem mutluluk, hem rahat hem rahatsızlık olmalı. Yaşam bu iki uç arasında gider gelir.
Bu iki uç arasında dolaşarak dengede kalmayı öğrenirsin. Bu iki kanat sayesinde en uzak yıldızlara uçmayı öğrenirsin.
kaderin sandığın şeye boyun eğmek, onurlu bir hareket olmaktan çıkıp korkaklığa dönüşmüştü bir yerlerde. mutluluğa ulaşma baskısı bazen zulüm şeklini alıyordu, mutluluk herkesin ulaşabileceği ve ulaşması gereken bir şeymiş de, bu uğurda verilecek en küçük bir taviz dahi bireyin kendi kabahatiymiş gibi.
"Ölümüne içiyorum ben. Yaşamak üzücü bir şey, başka ne gelir ki elden! Yalnızlık, çaresizlik... Canımı yakıyor bunlar. Etrafınızı saran dört duvardan da kederli iç çekişlerin geldiğini duyduğunuzda, mutluluk denen şeyin ihtimal dahilinde olmadığını anlıyorsunuz. Hayatta ne refahı ne de onuru tatma ihtimali olan bir adam ne hisseder ki? Gayret... O, yalnızca açlık denen vahşi hayvanın avı olur. Çok fazla çaresiz insan var."
Beklemek... Ah, insan hayatı mutluluk, öfke, hüzün, acı gibi türlü hislerle dolu, ama bu hisler hayatımızda yalnızca yüzde birlik bir yer kaplıyor. Kalan yüzde doksan dokuzu, beklemek ve yaşamaktan ibaret değil mi? Ha bugün ha yarın derken, koridorda yankılanacak mutluluğun ayak seslerini beklemekle geçiyor ömrüm fakat nafile. Ah, hayat denilen şey çok acımasız. Doğmamış olmanın daha evlâ olduğu bir gerçek hem de. Her gün, uyanacağımızı bildiğimiz bir rüyanın bitişini bekliyoruz. Bu çok acımasız. Keşke doğduğum için, hayatta olduğum için, insanlarla dolu bir dünyada olduğum için mutlu olabilseydim.
Yalnızlık, gurbet ve gecikmiş, derin bir sarhoşluktan duyduğu mutluluk ürkmeden, yüzü kızarmadan, en olmayacak şeylere bile kalkışmaktan yana onu cesaretlendirip teşvik ediyordu.
Fırtınanın önüne kattığı ruhlar;her nerede ve her ne koşul altında yaşıyorsanız yaşayın,şunu aklınızda tutun:Yaşam okyanusunda mutluluk adaları gülümsüyor ve ideallerinizin güneşli kumsalı sizi bekliyor.Düşüncelerinizin dümenini sıkı tutun.Ruhunuzun derinliklerinde tüm benliğinizi yöneten bir"Usta"yatıyor.Yaptığı tek iş uyumak;onu uyandırın.
Ne bir derdim, ne de bir düşüncem var, sadece şöyle; tuhaf bir duygu.. anlatmak için söz bulamıyorum.. mutluluk mu desem, bilmem ki? Doğdum doğalı kendimi böyle iyi hissetmemiştim!