Hayvan gibi, Hindu veya Sanskrit bir kelime olan pashu kelimesinin karşılığıdır.
Kelimenin kendi başına bir önemi vardır. Kelime anlamı olarak hayvan demektir ama o bir metafordur.
Pash kelimesinden gelir, pash esaret demektir. Pashu esaret altında olan demektir.
Hayvan, esaret altında olan demektir; bedenin, güdülerinin esareti altında, bilinçsiz
Takip ettiğimiz ve takibi egoizmin varlık sebebi gibi görünen bu mutluluk aslında bir seraptır. Biz bu serabı hep uzaklara koyarız ve o da her seferinde geri çekilir.
Bir arzu tatmin edilir edilmez bu geçici memnuniyeti başka bir arzu takip eder ve bu zorunlu olarak böyledir zira artık murat etmemek, artık olmamak demektir.
Mutluluk belki cöllerde görülen bir seraptır. Dinlenebileceğin gölgelik bir yer ararken, birden bire arzularımızın tezahür ettiği bir hayaldir. Dokunmaya çalışırken kaybolan ya da sadece umutlarının devamını sağlayan bir rüyadır.
Mutluluk ve zevk bir seraptır; buna karşın ıstırap ve acılar gerçektir, doğrudan kendi kendilerini temsil ederler ve ve hiçbir yanılsamaya veya beklentiye ihtiyaç duymazlar.
Mutluluk bir seraptır bazen, kavuştuğunu zannedersin fakat daha uzaktadır artık, erişemezsin. Yine de denersin fakat insan hayatı işte. Çırpınmak ve kanat çırpmak üzerine kurulu değişik bir zemin. İkisi arasında bir de savrulmak var, sonbaharda bir yerden diğerine savrulan yaprak olmak var. Mendil satan ayakkabı boyayan çocuklara, hafif meşrep kadınlara, ayyaşlara bakın. Her biri toplumda savrulan kesimin birer temsilidir. Oysa Amin Maalouf: “Bir toplum en güçsüz bireyini yalnız bıraktığı anda dağılmaya başlar.” demiştir.
Duyguları öksüz, sevgiden yoksun büyüyen sokağı mesken bilmiş insanlara, bir anda enkazın altında kalmış artık farklı bir hayat dairesinde hayatına devam edecek o kişilere, kalabalık aile sofralarından artık sadece yalnızlıkla randevulaşan o bireye bakın. Hayatın hoyratlığını hissedeceksiniz. Hayata tutunmak için çırpınışın öyküsünü göreceksiniz. İşte hayatlara dokunan o hayatlara mesken olan Mahrumiyet Otelleri olsun isteyeceksiniz. Savrulmamak, çırpınmaktan öteye gitmek kanat çırpmak için. Hep beraber kanat çırpmak için. Çünkü o bireye de o topluma da ihtiyacımız var bizim.