Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"X'i elde edebilirsem mutlu olurum. Y gibi görünürsem mutlu olurum. Z gibi biri olursam mutlu olurum." İşte bu önermenin kendisi bir sorundur. Mutluluk çözülebilir bir denklem değildir.
. Gözlemci ne kadar nesnel olursa, gözlemiyle olan ilişkisi üzerine sonsuz bir mutluluk, yani kendi sonsuz mutluluğunu o kadar az inşa eder, çünkü sonsuz mutluluk yalnızca tutkulu, sonsuz çıkar sahibi öznellik için bir sorundur. . . .
Reklam
Mutluluk Bir Sorundur
Ben ödülü istedim, mücadeleyi değil. Sonucu istedim, süreci değil. Sadece zafere aşıktım mücadeleye değil. Tırmanışın bir noktasında durma izniniz var sanıyorsanız sanırım konuyu hiç anlamadınız, çünkü bu işin hazzı tırmanmanın kendisidir.
Mutluluk algoritmiktir, üzerinde çalışılabilir, kazanılır ve hukuk fakültesine kabul edilmek ya da çok karmaşık bir Lego seti kurmak gibi ulaşılabilir. X ’i elde edebilirsem mutlu olurum. Y gibi görünürsem mutlu olurum. Z gibi biri olursam mutlu olurum. İşte bu önermenin kendisi bir sorundur. Mutluluk çözülebilir bir denklem değildir. Tatminsizlik ve huzursuzluk insan doğasına ait özelliklerdir ve göreceğimiz gibi tutarlı bir mutluluğu oluşturmak için gerekli bileşenlerdir.
İnsan ‘hayatımda bir şey eksik’ diyorsa, bu genelde ‘anlam’ ile ilgili bir sorundur!
Sayfa 97
Reklam
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine. _Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri. _Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar. _Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
_Din, yaygın bir tür ruh hastalığıdır; saplantı nevrozudur, çarpıtılmış masallardır, gerçeğin inkarı sonucu oluşan toz pembe yanılsamalar sistemidir, uydurmadır, hurafedir, putperestliktir. Bu putlar ise kendi fantezilerimizdir. Dine karşı olan şeye hakikat denir. Tanrı ise abartılmış bir baba figürüdür. _Din, ırkın karakteridir _Uygarlığı
Mutluluk, olanaklı olduğunu kabul ettiğimiz daraltılmış biçimiyle, bireysel libido ekonomisine ait bir sorundur.
Günday'ın bahsettiği şiir Baudelaire'ye ait olan anywhere out of the world yani dünyanın dışında olsun da neresi olursa olsun anlamına gelir. 1915'de ise March Chaggal isimli ressam ise yaptığı eserine bu şiirden ilham alarak adını vermiştir. Resimin teması ise, zihinle beden arası o ayrılığın sekansıdır. Şiir ise şöyledir; Bu
Reklam
Metafizik dünya. - Doğrudur, metafizik bir dünya var olabilir; bunun mutlak olasılığıyla başa çıkılamaz. Tüm şeyleri insan kafasıla görüyoruz ve kesip atamayız bu kafayı; oysaki bu kafa kesip atilabilseydi, dünyada geriye ne kalacağı sorusu gene de kalrdı geride. Bu katıksız bilimsel bir sorundur ve insanların sorun etmesine çok uygun değildir; ama şimdiye dek metafizik kabulleri insanlara değerli, dehşetli, zevkli kılan, bu kabulleri üreten her ne varsa tutku, yanılgı ve kendini aldatmadır; bilginin en iyi yöntemleri değil, en kötüleri buna inanmayı öğretirler. Bu yöntemler açığa çıkartıldıklarında mevcut tüm dinlerin ve metafiziklerin temeli olarak çürütülmüşlerdir. O zaman hâlâ söz konusu olasılıklar kalır geride; ancak hiçbir şey yapılamaz onunla, meğerki mutluluk, esenlik ve yaşamın böyle bir olasılığın örümcek ipine asılmasına izin verilsin. - Çünkü metafizik dünya hakkında bir öteki oluş, ulaşılamaz, kavranamaz bir öteki oluş dışında hiçbir iey söylenemezdi; olumsuz niteliklere sahip bir şey olurdu bu dünya. - Böyle bir dünyanın varlığı çok iyi kanıtlanmış olsaydı bile, tüm bilgilerin en önemsizinin tam da bu dünyanın bilgisi olduğu kesinleşirdi: Fırtına tehlikesiyle karşı karşıya kalmış bir denizciye, suyun kimyasal analizi bilgisinin görünmesi gerektiğinden daha da önemsiz.
Mutluluk becerisi öte yandan felsefi bir sorundur ve bireyin, hayat denen şeyin önünde sonunda eksik olmasına katlanabilme bilgeliğine, görece küçük başarılardan memnun olabilme yetisine de bağlıdır. Burada bence en can alıcı soru, eşlerin hayatta ne kadar acı ve mutsuzluğu kaldırabildikleridir. Yani bir evliliğin ya da birlikteliğin sürekliliğini sağlayan en önemli etken mutluluktan daha ziyade eşlerin mutsuzluğa ve acıya dayanabilme becerileridir.
Mutluluk, olanaklı olduğunu kabul ettiğimiz daraltılmış biçimiyle, bireysel libido ekonomisine ait bir sorundur. Bu konuda herkese uyabilecek bir öğüt yoktur; herkes hangi özel yoldan mutlu olabileceğini kendi bulmalıdır.
191 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.