İçinde üç öykü bulunan kısacık ama etkileyici bir kitap okudum. Jack London'u sanırım ilk defa okuyorum. Beyaz Diş'i küçükken okudum mu emin değilim ama hikayeyi biliyorum. Bu kitapta ilk iki öyküde (ikisinin de ismi Ateş Yakmak) ise buz kaplı bir yeri geçmeye çalışan adamın ölümle burun buruna gelmesi anlatılıyor. Aynı konu etrafında dönen iki hikaye var ayrı yıllarda yazılan. İkisi de etkileyici ama 1908 yılında yazılanı daha çok sevdim. Yazarın 1902 yılında yazdığı daha iyimser ve anlatımı daha sade. Üçüncü öykü de yine bir hayatta kalma mücadelesiydi ve muazzam bir öyküydü. İsmi Yaşama Azmi ve isminin hakkını veren, okurken tırnaklarınızı kemirmenize neden olan çok gerilim dolu bir hikaye. İnsanın yaşama içgüdüsü ne olursa olsun ölmüyor. O an ölsem de yapmam dediğim şeyleri yapar hale geliyorsunuz. Yanınızda ölen ailenizden biri bile olsa açlıktan ölmemek için o cesedi yersiniz. Yemem demeyin, öyle bir yersiniz ki hem de afiyetle. Kitapta böyle bir olay yok ama yaşama azmi için anlattım. Kısacası kitap harika. Mutlaka okuyun.