Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben, hangi tözden oluşursa oluşsun, acı ve hazzın bilin­cinde olan ve mutluluk ya da mutsuzluk kapasitesi taşıyan, do­layısıyla bilincin uzamınca sorumlu olan, bilinçli düşünen şey­dir.
Sayfa 456 - Öteki Yayınları / Çev.Meral Delikara TopçuKitabı okudu
284 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
William B. Irvine'in "Güzel Yaşam Kılavuzu" kitabı, modern yaşamın getirdiği stres, kaygı ve mutsuzluk gibi sorunlarla baş etme yolunda Stoacılık felsefesini rehber alıyor. Irvine, okuyuculara Stoacı prensiplerin günlük yaşamda nasıl kullanılabileceğini açıklayarak, daha tatmin edici bir hayat sürmenin yollarını araştırıyor. Kitap,
Güzel Yaşam Kılavuzu
Güzel Yaşam KılavuzuWilliam Braxton Irvine · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022381 okunma
Reklam
Mutsuzluk üzerine atılmadı, üstüne çullanmadı; yavaşça sızdı, neredeyse tatlılıkla sokuldu. Büyük bir dikkatle yaşamına, hareketlerine, saatlerine, odana işledi, uzun süre gizli tutulmuş bir hakikat, reddedilmiş bir gerçeklik gibi; Uyuyan Adam~Georges Perec Sayfa:74
Cehennemde Bir Mevsim - Arthur Rimbaud
Eskiden, iyi anımsıyorsam eğer bir şölendi yaşamım, bütün yüreklerin açıldığı, bütün şarapların aktığı. *Güzelliği dizlerime oturttum bir akşam. -Ve acı buldum onu. Ve sövdüm ona.* Önlem aldım toplumsal düzene karşı. Uzaklaştım. Ey büyücü kadınlar, ey yoksulluk, ey kin, hazinem sizlere emanet edildi. Başardım usumun arınmasını bütün insancıl umutlardan. Bir yırtıcı hayvanın sessiz sıçrayışıyla üzerine çullandım her kıvancın, boğazlamak için onları. Cellâtları çağırdım, ölürken dişlemek için tüfeklerinin dipçiğini. Afetlere çağrı çıkardım, kumla, kanla soluksuz bırakmak için kendimi. Mutsuzluk tanrımdı benim. Çamura uzandım boylu boyumca. Kurulandım suçun rüzgârında. Ve deliliğe yaman bir oyun oynadım. Ve budalanın korkunç gülüşünü getirdi bana ilkyaz. Ama, daha geçenlerde, son falsomul yapmak üzereyken, aramayı düşündüm, belki de beni inancıma yeniden kavuşturacak olan o eski şölen anahtarını. İyiliktir bu anahtar. Kanıtlıyor bu düşünce düş görmüş olduğumu. "Sırtlan kalacaksın..." falan diye haykırıyor başıma çok hoş bir haşhaş çelengi takan şeytan. "Bütün tutkularınla, ve bencilliğinle ve bütün günahlarında kazan ölümü." Ah! gına geldi ondan: Ama daha az öfkeli bir gözbebeği rica edeceğim senden sevgili şeytan! ve bu arada gecikmiş birkaç küçük alçaklık, lanetli defterimden birkaç iğrenç yaprak kopartıyorum, yazarda betimleyici ya da eğitici yeteneklerin bulunmamasından hoşlanan sana.
396 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ait olmak ya da olamamak… Arada kalmışlık üzerine…
Kitap biraz karmaşık. Kültürler arası farklılıklara, ötekileştirmelere vurgu yapıyor pek çok ayrıntıya değinerek… Dini inançtaki farklılıklar, cinsel yönelimlerdeki farklılıklar, cinsiyete yönelik farklılıklar, eksiklikler, kalabalık içindeki yalnızlıklar… Hüzün, yabancılaşma, ait hissedememe… Yani Araf’ta kalma. Tıpkı İstanbul gibi… Bir tarafı doğu, bir tarafı batı olan İstanbul… Bir ülkeye giden Türk, ilk olarak ismindeki noktalardan feragat etmek zorundadır. Türkiye’ye gelen bir Amerikalı ismimizdeki noktaları söyleyemese de onu kolaylıkla kabulleniriz ama biz Amerika’ya gidersek, ismimizdeki noktalardan bile kendimizi suçlu hissederiz… Bence bu vurgu insanların güç karşısındaki acizliği ve kabul edilme konusundaki mahcubiyeti ile ilgili çok şey söylüyor. Ama mutsuzluk sadece milliyete, dine ve ırka bağlı bir şey olmayabiliyor. Bazen güçlü bir ülkenin güçsüz hisseden bir vatandaşı da kendini arafta hissedip bu dünyadan ayrılmayı seçebiliyor… Yabancılaşmayı anlatan, farklılıklarıyla insanların birbirini nasıl zorladığına işaret eden karmaşık bir kitap. Biraz Virginia Woolf’un Dalgalar’ını anımsatıyor ama tabii Woolf kadar derin analizler, süslü betimlemeler yok… Yine de sabırlı okuyucular tarafından okunulabilir…
Araf
ArafElif Şafak · Doğan Kitap · 20124,927 okunma
104 syf.
8/10 puan verdi
Fark ettim artık. İyi olacak kadar iyi değilim artık.Mutsuzluk veya umutsuzluk değil bu hal.İyi değilim sadece.Hem de hiç iyi değilim.. Adem, İstanbul üniversitesinde ceza hukuku dersleri veren bir profesör. Eşi Şule'nin ölümünden sonra derin bir yalnızlıkla başbaşa kalır. Kimsesi kalmamıştır hayatta. Bir gün tesadüfen karşılaştığı İsa ile duygudaşlık hisseder. İsa da onun gibidir, yalnız ve dertli. İsa'nın her gün deniz kenarına gidip çay içip kitap okumasının sebebinin bu olduğunu anlar.Onunla sohbetleri profesöre iyi gelir. Bir gün hayatının en önemli kararlarından birini alan profesör,yanına kendisi ve arkadaşı için kıyafet hazırlar,deniz kenarına gider. İsa tahmin ettiği gibi oradadır. İsa'ya durumu anlatır ve birlikte yolculuğa çıkar. Çıktıkları bu yolculuk ise ikisinde de derin izler bırakacaktır.. Son demlerimi yaşarken en azından bir şeyler anlatmak ve anlamak istiyorum ya da hissedilmek. Tabii ki çevremde insanlar var. Ama benzerlik yok. Onlar farklı pencerede, ben farklı. Ama sen o baktığım pencerede yanımda belirdin sanki.." Yazarın kalemini çok beğendim. Öyle ki Adem'in o yalnızlığını hissettiriyor insana, sanki yani başınızda geçiyor olaylar.Anlamını yitirirse bir gün hayat, nasıl yaşayacağını bilemez insan diyor yazarımız,ne kadar da doğru aslında bu cümle. Herkesin mucadelesi farklı,kimi başarırken kimi girdaplara sürükleniyor. Yalnızlık üzerine güzel bir kitap okumak isterseniz tavsiyemdir, yalnızlığın doğası çok iyi işlenmiş çünkü. Sonu çok güzeldi, ipuçlarını takip edin..
Yalnızlığın Yansıması
Yalnızlığın YansımasıFikret Dağlı · Salon Yayınları · 202421 okunma
Reklam
Mutsuzluk ve depresyon üzerine (ACM)
youtube.com/live/mqz3NWM0C-...
Altay Cem Meriç
Altay Cem Meriç
sıkıntılara çare niteliğinde bir yayın. Bakış açınız çok değişecek
Mutsuzluk ve Depresyon üzerine
Kaç zamandır çok mühim bir mesele olmamasına rağmen mutsuz hissediyordum. Bunun sebebi ve çözümü için bir kaç şeye baktım notlar aldım buraya atacam isteyen faydalanabilir. Flood tarzı bir paylaşım olacak. Yorumlarda yazacam tek tek umarım faydalı olur. Ek fikri olan yorumlara yazabilir.
Zamanın etkisi ve şeylerin değişebilirliği sürekli göz önünde bulundurulmalı ve şu anda olup biten her şeyin derhal tam tersi hayal edilmelidir; demek ki, mutlulukta mutsuzluk, dostlukta düşmanlık, güzel havada kötü hava, sevgide nefret, güvende ve açıklıkta ihanet ve pişmanlık ve bunların tersi de, sürekli canlı bir biçimde göz önüne getirilmelidir. Bu bize dünya bilgeliğinin kalıcı bir kaynağını verecektir ve sürekli temkinli olup, kolay kolay aldatılmamamızı sağlayacaktır.
Reklam
Altay Cem Meriç - Mutsuzluk ve Depresyon üzerine güzel bir video olmuş İyi Hissetmek kitabı konu alınmış. youtube.com/live/mqz3NWM0C-...
144 syf.
5/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
İCAZETİ ALINMAMIŞ BİR HAYATIN BAŞKİŞİSİNDEN BİR ANLATI
“ İnsan, diyorum, ne zaman ki bu sevgi sayesinde, sevgi hakkındaki bütün eski tüm görüşlerinin gereksiz hale geldiğini fark ediyor, o zaman seviyor. Anlıyor musunuz?“ “ Bir zamanlar aramızda olup bitebilecek birçok yaşantı, kararsız duraklamalarla parçalanıp dağıldı. “ “ Buradaki sorun sadece başlangıcı anlaşılmış şeylerin devasa bir yığın
O Gün İçin Bir Şemsiye
O Gün İçin Bir ŞemsiyeWilhelm Genazino · Jaguar Kitap · 2019374 okunma
Acının sınırlarında içre, mutsuzluk da inkar edilemez olandır. O, basit bir ağrıdan daha fazlasıdır. Ruhu ele geçirir ve onu kölelik mührüyle damgalar. Roma İmparatorluğu'ndaki haliyle kölelik mutsuzluğun ve bedbahtlığın en uç halidir. Bunu iyi bilen eskiler şöyle söylemiştir: "Bir insan köle olduğu zaman, ruhunun yarısını da kaybeder."
296 syf.
8/10 puan verdi
Uzak Bir Masal
Masallar her ne kadar da geçmişi ve hayali olanı anımsatsalar da gerçekle güçlü bir bağları vardır. Çünkü, masal da olsa reel düzlemde içerisinde yaşanmışlığı içerir. Çoğu masal bir aşk hikayesinin sonunda vuslatla muradına erenlerin mutluluğuyla biter. Bu yüzden mutluluğun içindeki mutsuzluk masallara antitezmiş gibi algılanır. Yani vuslat
Uzak Bir Masal
Uzak Bir Masalİrem Uzunhasanoğlu · Doğan Kitap · 2023194 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.