Son kez sahneye çıkıp şarkı söyleyecektik. Şarkımız bitince annelerimize atmak için öğretmenimiz hepimize birer kırmızı gül verdi. Herkes söylerken sadece ağzımı oynatıyor, kapıdan gözümü ayırmıyordum. Arkadaşlarımın gülleri havada yarışırken, ben gülümü yavaşça cebime saklamaya çalıştım. Sapı uzundu, elimle kıvırırken dikenleri parmağımı kanattı. Kucaklarına gül düşen annelerin yüzlerinde tebessüm, gözlerinde yaş vardı. Annemin gülümseyerek ağladığını hiç görmemiştim.
Sayfa 27 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Elleriyle ağlıyordu kadın,utandım.
Sayfa 84 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Küçücük çocuğa büyük insan gibi davranıp her şeyi detaylı anlatmaktan, dört yaşındaki oğlumun ruhuna büyük bir adam kaçtı sonunda.
Sayfa 92 - Şule YayınlarıKitabı okudu
İlkbaharda canlanan doğaya bakıyorum, Turgut kafasını kaldırıp, bir üst daldaki yaprağa ulaşmak için kan ter içinde kalan tırtılı görse...Vazgeçer miydi ölüme dokunmaktan.
Sayfa 10 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Kanepenin üzerinde ayaklarımı kıvırmış, sigara içiyorum. Dingin havaya rağmen erik ağacının dalları sallanıyor. Turgut'un kolları, rahat vermiyor dallara. Yine ağaca asmış kendini.
Sayfa 9 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Göz bebeklerine sığdığım kadar gördü beni, ben ona gözüm gibi baktığım halde.
Sayfa 10 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Reklam
30 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.