Günlerden pazar, hislerden hüzün. Güneş toz yapıyor vurduğu yeri. Yalnızlık almış başını gitmiş, adeta Allah’a şirk koşuyor. Kitap ölümsüzlük, müzik dayanak. Uzun süredir çay demlenmemiş ev, bir yuva olmaktan uzak. Ve kalbimde senden kalan, birinden hoşlanır gibi olursam duyacağım kocaman bir huzursuzluk hissi. Seni unutmaya hazır değilim. “Geçecek” diyorlar. Biraz daha kal.
Tesadüf aşk
Her şey ne kadar hızlı, her şey ne çok Oturup, ince şeyler düşünmek için vakit yok En son ne zaman baktın gökyüzüne Ne zaman geldin göz göze birisiyle Ne kadar oldu vapurla karşıya geçmeyeli Oturup bir çay bahçesinde çay içmeyeli Ne zaman alıştın sen yalan söylemeye Kendini en seveninden bile gizlemeye Bir adım atsaydın ben hazırdım halbuki Kendini bıraksan taşırdım git-gellerini Neden kabuk bağlamaz ki bu gizli yara Biraz daha dayansaydın, sarardık belki Yanmışız aman Halimiz duman Yetmiyor zaman Aman aman aman Ben yine yollara düştüm yine zorlara Hem korkak hem gözü kara uçlardan uçlara Ben yine taşlara vurdum deli başımı Sürüklüyorum kendimi tesadüf aşklara
Sayfa 9 - Metis Yayınları / İlk Basım Kasım 2016 / Kapak Tasarımı:Emrah YücelKitabı okuyor
Reklam
Günün sonunda, kendinle baş başa kalmaktan kaçamıyordun. Öyle günlerden biriydi. Ne zaman bir gün, gerçek anlamda güzel ya da gerçek anlamda "bir gün" gibi geçse, aklıma onun mavi gözleri gelir, vicdanımla baş başa kalırdım. Böyle zamanlarda hissettiklerimden ya da vicdanımdan kaçmamayı öğrenmiştim. Herkesin dünyada bir kez birine karşı,
Denizin gizini kim çözebilir? Müzik gelir denizden, aşk gelir, ölüm gelir. Ve ay, en güzel, denizin üzerinde değil midir?
Sayfa 29 - Can Yayınları 2. BasımKitabı okudu
Aşk
Ben onu hep özlüyordum. Yanımda olsa da olmasa da… Sanki bütün hayatımız birlikte geçecek olsa,bütün gün aynı evde otursak,her gece beraber uyusak yine de özlem geçmeyecek gibi geliyordu bana…
Sayfa 414
Reklam
Müzik aşkı besliyorsa, çalın çalın. Gözü doysun, iştahtan kesilsin, şu aşk bitsin, tükensin.
Bir insana tavsiyeler
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak sadece. 7.
Sayfa 261Kitabı okudu
Tom Waits, San Diego'daki ve nihayet Los Angeles'in "aşk mekânlanındaki" yalpalayan gece çizgilerini takip edebilmek için bir yerlerde piyano çalmayı da öğrenmiş olmalı; ta ki 1972 yihinin bir akşamı Frank Zappa'nın menajeri Herb Cohen tarafindan keşfedilene kadar. Keşfedildi mi? Bu biraz abartlmış bir ifade. Havlayan bir köpek keşfedilmez, ancak onun tarafindan korkutulur. Bu durumda eğlence endüstrisinin çıkardığı on plaktan sonra bile bir değişim olmadı. Ritmler mi? Bunlar daha çok gettodan geler vuruntulardır. Melodileri gece kaçamağında böceklenmiş yastıkların yerine geçmektedir. Ve sesleri de kendisi bizzat tasvir ediyor: "Doğrudur, bundan böyle artık opera söylemeyeceğim. Ancak kendimi ifade etmem için sesim en uygun organımdır. Arabam için en iyi korna odur. Çaldığım zaman insanlar önümden kaçışıyor. Çocukları korkutuyor ve bana barda yer açıyor. Bir ses daha ne yapabilirdi ki! Kesin olan bir şey var: Bu sesle Tom Waits şarkı kavramını bir hayli geliştirmiş. Louis Armstrong, Joe Cocker, Roger Chapman, Rod Steward, Bonnie Tyler, Maggie Bell ve daha isimleri ne olursa olsun, pop müziğinin bütün büyükbaş horozları tarafindan, günde üzerinde altmış sigara söndürülen Tom Waits'in ses telleri vokal norm olarak ilan edilmiştir.
“-Hayır, müzik değil bu duyduğum, dedi. Bu duyduğum aşk.”
Sayfa 248
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.