Gökbilimci size uzayı nasıl kavradığından söz edebilir, ama kendi kavrayışını size aktaramaz. Müzisyen size bütün uzaydaki ritmin şarkısını söyleyebilir, fakat size ritmi yakalayan kulağı ve yankılayan sesi veremez.
Kitabın bir yerinde, " Kadın bedeni bir keman gibidir," diyordu; hakkını vererek çalmak için acayip iyi bir müzisyen olmak gerekirmiş. Hödük bir kitaptı - farkındayım yani- ama bu keman zırvası hiç aklımdan gitmiyor.
Eski günlerinizi düşünün, bu adada bütün canlılar gibi martılarla da iyi geçindiğimiz o mutlu dönemi hatırlayın. Her şeyi unutmuş olamazsınız; hani martıların gelin gibi süzülerek havada uçuşlarını seyrettiğimiz, huzur içinde sohbetler yaptığımız, müzisyen arkadaşlarımızın, sanki bu doğanın bir parçasıymış gibi yaydıkları flüt ve gitar seslerine kulak verdiğimiz o dönemi. Gölgeli ağaçlarımızın altında hiçbir korku duymadan huzurla yürüdüğümüz günleri...
Fakat çok mutlu görünüyordu, en sonunda hayatını düzene sokmuş gibi görünüyordu, dedim. Müzisyen arkadaşı "Marine hiçbir zaman kendisi için mutlu değildi; senin için mutlu görünüyordu" diye cevapladı.