72 syf.
·
Not rated
İnsan... +3
Her son bir başlangıçtır, her başlangıç da bir son.
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
'ı bir okur olarak iyi ki tanımışım diyorum. 8 yıl önce ilk olarak; "İnsanın Acısını İnsan Alır" adlı eserle yollarımız kesişmişti. O gün bugündür de okumaktan vazgeçemediğim bir yazar haline geldi. Rüyamda bile onun kitaplarını okumuşluğum var. :) İyi bir aşçı; elindeki malzemeleri iyi değerlendirir, iyi bir müzisyen ; notaları birbirine harika bir şekilde birleştirip bağlar.
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
da alanının en iyisi, anlatılmaz, mutlaka tanışılması gereken bir yazar. Nasıl ki; bir arı her çiçekten bal alıp onu sindirir, o da her konuya değinip bizim en hassas noktalarımıza dokunmayı biliyor. Ya da bir yemeğin lezzetini ortaya çıkartan baharatlar vardır, onun da eserlerini ön plana çıkartan büyülü bir dili var. Her insan özünde iyidir buna inanıyorum. Gün gecede, insan da çocukluğunda gizlidir. Bir insanın en saf ve temiz hali çocukluğudur. Bu eser; içimizdeki çocuğu yaşatıp , özümüzdeki iyiliği ve güzelliği korumamız gerektiğini hatırlatıyor. Sen kendini tanı ki insanı tanıyasın, sen özünü muhafaza et ki insanı kurtarasın. Sezen Aksu'nun da dediği gibi; "İçindeki çocuğa sarıl, sana insanı anlatır." "Belki de kimse ölmüyor Belki de kimse yaşamıyor Belki de bilmemek en iyisi Buradayız işte Değil mi? "
Yalnızca Çocuklar Uzaklara Bakar
Yalnızca Çocuklar Uzaklara BakarŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayın Evi · 2023333 okunma
Eğer bazı insanların doğuştan şair olma yeteneğini getirdiği düşüncesini benimser isek hayatımızın masalsı yorumunu da benimsemiş olur, daha doğrusu bizim için uydurulan masallardan birine mağlup düşeriz. Hiç kimse şair, ressam veya müzisyen olarak doğmaz, tıpkı muhasebeci olarak doğmadığı gibi.
Reklam
·
Not rated
Kreutzer Sonat
Kreutzer Sonat
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
Kitabın ismine gelecek olursak Tolstoy'un bunu seçme sebebi. Beethoven'in "Kreutzer Sonatı" (Op. 47), yoğun duygusal ifadelerle dolu karmaşık bir eserdir. Tolstoy, bu müzikal eser aracılığıyla romanındaki duygusal ve dramatik yoğunluğu vurgular. Kitaptaki karakterlerin duygusal çatışmaları ve trajedileri,
Kreutzer Sonat
Kreutzer SonatLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910.8k okunma
Yemeğin Ötekileri
Platon'un Şöleni Sahneyi bilmeyenlerin hayal etmesi biraz güç o yüzden birkaç cümleyle göz önüne getirmeye çalışayım. Andronidis adı verilen erkeklere ayrılmış büyükçe bir salonda (selamlık) , duvarlara dayalı sedirlere (kline) uzanmış filozoflar ve misafirleri önlerindeki sehpa ya da masalarda yiyecekler ve mezeler içinde hayal edebilirsiniz. Salonun bir köşesinde yüksek ayaklı pişmiş topraktan yapılmış bir kazanın (krater) içinde suyla karıştırılmış şarap ve çoğunlukla çıplak olduğunu düşünebileceğimiz, ergenlik-çocukluk arasındaki bir yaşta olan erkek çocuk bir maşrapayla ( oenokhoe) içkileri bitenlerin kadehlerine (kylix) şarap servisi yapıyor. Klinelerin ortasındaki alanda müzisyen kadınlar (auletrides), dansçılar ve bunun gibi eğlence sektöründen insanlar yer alıyor. Burayankadar saydığım görevlilerin hepsi edilgendir, bedenleri ve yaşamları üzerindeki bütün tasarruflar klinelerde uzananların elindedir. Gecenin sonunda akıbetlerinin ne olacağını kimse tahmin edemez. Vazolar üzerine betimlenmiş yüzlerce benzer sahne sakilik yapanların genellikle oğlan çocukları olduğunu gösterir ama bazen bun rolü yerine getiren kadınlar da görsellerde ki yerlerini alırlar.
Sayfa 105 - PinhanKitabı okuyor
Ara sıra Kino’yla barda o sırada çalan parçayla ilgili konuşurdu kadın; müzisyen ya da parçanın adı gibi şeyler üzerine. Caz seviyordu, hatta küçük bir plak koleksiyonu da vardı.
192 syf.
10/10 puan verdi
Bozkırda doğan bir Güneş
Her şey dedemin adres defterini bulmamla başladı. Çocukluğumdan tanıdığım o isim ve ardında Almanyanın bir köyüne ait olan telefon numarası yazılıydı. Neşet Ertaşın bundan seneler öncesinde hakkın rahmetine kavuşmuş olduğunu bilsemde, telefonumu alıp o numarayı aradım. Yanıt yoktu. Ne umduğumu bilmiyordum, Neşet Babanın bana seslenmesini mi? Bir daha da denemedim, “garip yolcunun” Sevgiliye kavuştuğunu tüm hücrelerimle anlamıştım o an. Neşet Ustanın benim hayatımda küçüklükten beri çok başka bir yeri vardır. Kendisi Dedemin en sevdiği müzisyen, Dedemle arkadaş olan, annem ve babamın düğününde türküleri ile oradaki insanları neşelendirirken hüzne düşüren, düşürdükçe insanların Rahmeti bol olandan gelip, ona giden bir yolculukta olduğunu hatırlatan, Neşeti o. Dedemin küçüklüğümde beni yanına alarak türkülerini “çığırdı” ve küçükken Neşet Babayı Dedem sandığım, benim için halkla bu kadar iç içe bu kadar halktan biri olduğunun ispatıydı, namı değer “Son Aşık”. Roman şeklinde yazılmış bir hayat hikayesi diyecektim, ama bu zaten bir roman gibi geçen bir hayatın hikayesiydi. Kitapta sadece Neşet Ertaşa değil, Abdallık, Hacı Bektaş-ı Veli, Türküleri ile Rahmana olan aşkının hikayesi ve daha fazlası anlatılmaktadır. Namını anlatmaya ne kelimelerim yeter, nede buna bir gereklilik var. Kırşehirden tüm dünyaya yayılan Aşkın sesiydi o. Bu kitapta bunu çok güzel, kısa parçalara ayırarak dile getiren ve Neşet Ustaya layık olan bir eser olmuş. Rabbim bu, insanı mal mülk için değilde, yaradandan ötürü, insanı insan olduğu için seven insanı Cenneti ile mükâfatlandırsın İnşallah.
Aşkın Son Ozanı
Aşkın Son OzanıSinan Yağmur · Kapı Yayınları · 2021195 okunma
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.