Musa Koyuncuer

Musa Koyuncuer
@muzusaza
null
Sınıf öğretmeni
null
Mardin
4 reader point
Joined on April 2018
https://youtu.be/fe33mGRVuuU
Sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi Dilimizde akşamdan kalma bir küfür Salonlar piyasalar sanat sevicileri Derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni Yakanda bir amonyak çiçeği Yalnızlığım benim sidikli kontesim Ne kadar rezil olursak o kadar iyi Kumkapı meyhanelerine dadandık Önümüzde Altınbaş, Altın Zincir, fasulye pilakisi Ardımızda görevliler, ekipler, Hızır Paşalar Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi Öyle sıcaktı ki çöpcülerin elleri Çöpcülerin elleriyle okşardım seni Yalnızlığım benim süpürge saçlım Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi Baktım gökte bir kırmızı bir uçak Bol çelik bol yıldız bol insan Bir gece Sevgi Duvarını aştık Dustuğum yer öyle açık seçik ki Başucumda bi sen varsın bi de evren Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi Yalnızlığım benim çoğul türkülerim Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
Reklam
https://youtu.be/Lg9nxDUuJWw
Erkek kadına dedi ki: - Seni seviyorum, ama nasıl? avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırasıya, çıldırasıya... Erkek kadına dedi ki:
Şimdi burda değilsin.ama beni duyuyorsun,biliyorum. Kapat gözlerini benim için ve dinle n'olur: Bak yoksun... Bunun anlamını biliyor musun? Yokluğun, yüreğimdeki bu yıldızsız, bu dipsiz, karanlık gece...  Yokluğun, odamın duvarlarına astığım suretlerine bakarken,  unuttuğum dalgın gözlerim.... Yokluğun yastığımda bıraktığın bu kimsesiz saç tellerin...  Yokluğun, gönül bahçenden kopartıp verdiğin için soldurmayıp, kuruttuğum ve tıpkı sevdam gibi sonsuzluğa mahkum ettiğim bu kırmızı güllerin... Sırf kalemini değdirdiğin için atmaya kıyamadığım bu kağıtlar... Her an gözümün önünde sakladığım mektupların,  peçetelere yazdığın şiirlerin, hediyelerini sardığın paket kağıtların... Sen gidince, hala sen kokuyordur, diye üzerime giydiğim ve derin derin soluduğum giysilerin....  Yokluğun, elinin, kokunun, soluğunun değdiği her şeyi dünyanın en kıymetli hazinesi gibi saklayan, bu yarı deli, bu hayattan kopuk ruhum... Kapat gözlerini ve bana bak :  Ben ne diye varsa gördüğün, işte o senin yokluğun..." 

Reader Follow Recommendations

See All
Mor Külhani
1. Şiirimiz karadır abiler Kendi kendine çalan bir davul zurna Sesini duyunca kendi kendine güreşmeye başlayan Taşınır mal helalarında kara kamunun Şeye dar pantolonlu kostak delikanlıların şiiridir Aşk örgütlenmektir bir düşünün abiler
Asansörde, emekli mafya reisi Kadir Amca’yla karşılaştım. “Günaydın Kadir Amca,” dedim, “Günaydın Musti, n’aber?” dedi. “İyidir be amca, ne olsun işte,” dedim. “Biliyor musun Kadir Amca, aslında ben az önce intihar girişiminde bulundum,” demek geldi içimden. Sarılıp bana saçımı okşasın, şefkatini esirgemeyip merhametinden sunsun istedim. Ama demedim. Az önce intihar girişiminde bulunmuş biri gibi baktım sadece. Kendisi anlasın istedim. Bir şey demedi, kahroldum. Asansörden indikten sonra durdu, geri dönüp, “Senin gözlerinde bir şey mi var oğlum?” dedi. Ağlamamak için zor tuttum kendimi. “Yok be amca, ne olsun işte,” dedim. “E, ne diye asansörde güneş gözlüğü takıyorsun dümbük?” dedi. Eşekten düşmüş karpuz misalindeki eşek gibi hissettim kendimi
Reklam