Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nadide1insan

Nadide1insan
@nadide1insan
Nadide ŞAHİN DEMİR Okur, yazar, gezer, izler, konuşur
Gençliği iyiliğin içinde kötülüğün de olduğu inancının pekişmesiyle geçti, çevresinde bu inancı güçlendiren bir sürü şey olup bitti. Sonraları bunun başka bir şey, bir tür kibir olduğunu düşünmeye başladı. Birine iyilik yaptıktan sonra kendini üstün hissetmenin verdiği bu doygunluk olmasa kimsenin kimseye iyilik yapacağı yoktu aslında. Merhametin özü kötücüldü, bu yüzden maraz doğuruyordu.
Reklam
... yıllardır Amerikan vatandaşı olan Barhun, kimliğinin yırtığını tamir etmişti. Hiçbir zaman tüm benliğiyle ait olamayacağını bildiği ikinci ülkesine doğru yola çıkarken; içinden, doğduğu topraklara bir daha ayak basmayacağına, ağzına rakı sürmeyeceğine ve çocukluğunu artık böylesine duygulanarak hatırlamayacağına yemin etti. Yeni Dünya'nın acımasız cangılında böyle yaralı bir kimlikle yaşamasının mümkün olmadığını biliyordu.
Çoğu insan, sırf bulunmaz bir hiçbir şey söylememe fırsatını kaçırdığı için çok şey kaybetmiştir

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İstanbul'a dair sözleri
Şehri kabuk tutmuş bir yara, eski bir hatıra gibi saklıyordum göğsümün içinde...
Bütün hikayeler evrenin yaratılış hikayesine benzer, o anda orada kimse yoktur, kimse tanık olmamıştır ama yine de olanları herkes bilir
Reklam
"Evindeki nimet ve rahatlık semayı görebildiğin yer kadardır."
Semaya bakmanın on faydası vardır denildi. Üzüntüyü eksiltir, vesveseyi azaltır, evham korkusunu giderir, Allah'ı hatırlatır, kalbinde Allah'a karşı saygıyı yeşertir, olumsuz fikirleri siler, sevda hastalığına fayda verir, müştak olanları teselli eder, birbirlerini sevenlere ünsiyet verir. O sema ki dua edenlerin kıblesidir.
Beğenmek, sahip olmanın en iyi şekli; sahip olmaksa beğenmenin en kötü şekli olsa gerek.
Mühim olan varış değil, gidiştir mi demek istiyorsun yani? Kim olduğunu bilmiyorsan kendin olabilmen mümkün değildir.
...şunu gördüm ki insan hayatı hiçbir zaman tam olarak karşıya aktarılamıyor. Bir nehir gibi insanın kollarından, parmaklarının arasından akıp gidiyor.
Reklam
Muhtar İsmail Ağa'yla konuşuyorum: Halkodası'nın yapısını ver kitaplık yapayım. Beyim diyor bizim yolumuz, köprümüz, çeşmemiz yok; kitaplığı ne yapacağız? Anlatıyorum ona: Eğer kitaplığınız olursa yolunuz, çeşmeniz, köprünüz de olur!
Elimin altındaki kitapları ışık toplar gibi, karanlığın hem de karanlıkçıların üstüne fırlatıp fırlatıp atasım geliyor. İçimde böyle bir hırs var.
Biliyorsun ölüler yaşlanmaz.
Biz onunla can kardeşiydik. Gerçi yaşça o benden büyüktü ama erken öldü. O öldü; ben kaldım. Biliyorsun ölüler yaşlanmaz. Şimdi ben onun ağabeyiyim.
Annem çok sevmelerin kadınıydı. Bazen sevinince annem gibi, Rengarenk reçeller dizerim kalbimin raflarına.
Neden insan öldürmek tekniğinde en usta olan, savaş aletleri en mükemmel bulunan milletler en medeni, en gelişmiş sayılıyorlar?
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.