Naif Sosyolog

125 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
Stoa Felsefesini temellendirmek için okunabilecek bir eser. Hiç felsefi okuma geçmişi olmayan biri için ağır bir okuma olabilir. Okuyucunun literatüre hakim olması gerekiyor. Eserde Stoa Felsefesinin temsilcilerinden daha sonra mantık, fizik, ahlak felsefesinden bahsediliyor.
Stoa Felsefesi
Stoa FelsefesiJean Brun · İletişim Yayıncılık · 2014171 okunma
Reklam
75 syf.
·
Puan vermedi
·
32 saatte okudu
“Gidelim buralardan Muhlis” dedi Nurgül. Bir ağacı kökünden ayırmak istercesine bencil bir istekti bu. Farkında olmasına rağmen razı geldi Muhlis. Uzun zamandır bir kurgu metni okuduktan sonra son sayfasına bakakalarak düşüncelere dalmıyordum. Ali İpek bana tekrardan bu duyguyu yaşattı. Umarım onun kaleminden daha nice romanlar okurum.
Gidelim Buralardan Muhlis
Gidelim Buralardan MuhlisAli İpek · İletişim Yayınevi · 0265 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Bu kitap üzerine henüz hiç inceleme yazılmadığını fark edince doğruca kalemi elime aldım. Belki kitabı okumadan önce göz gezdirmek isteyen olur diye :) Öncelikle şunu söylemek istiyorum, düşünsel kitaplar okumaya niyetli çoğu kişi zaten şunu biliyordur; felsefe yalnızca belli bir zümrenin uğraş alanı değil. Felsefe, felsefe yapmak isteyen herkesindir. Peki nasıl ve neden yapılır felsefe? Yazarımız giriş bölümünde bununla ilgili şunları söylemekte; "Elinizdeki kitap felsefi deneyim ile ilgilidir.", "Felsefi deneyimler, gerçekliğimizin karmaşasına anlam kazandırır ve bu anlamın diri kalmasını sağlar." Eilenberger bu tezi kanıtlamak adına yirmi beş bölümden oluşan bir örnek dizisi sunuyor. Her bölümde günlük hayatta karşımıza çıkan bazen fark edip üzerine düşündüğümüz bazen ise görmezden geldiğimiz konuları nasıl felsefi düşünüş biçiminde ele alırız onu gösteriyor. Bölüm sonlarında ele aldığı konu hakkında ünlü filozofların da fikirlerini ilave etmesi (kimilerine yetersiz gelebilir) ve üstüne detaylı okumalar yapabilmek için yetkin kaynaklara yönlendirmesi oldukça faydalı. Yalnız felsefeyle yeni ilgilenmeye başlayan biriyseniz anlatılanlar çok yüzeysel, felsefi okumalar konusunda deneyimliyseniz de sıkıcı gelebilir diye düşünüyorum.
Hâlâ Hayalleri Olanlar İçin Felsefe
Hâlâ Hayalleri Olanlar İçin FelsefeWolfram Eilenberger · Ayrıntı Yayınları · 201617 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
438 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Yaşar Kemal'in bu eserini okuduktan sonra kapağı kapattım ve biraz düşünmek istedim. Uzun bir süre zihnim dikkatimi kitaba yöneltmekte ısrar etti. Neydi beni bu kadar etkisine alan? Kitabın edebi dili, kurgusu, karakterleri ya da mekanları mı? En başta toplumcu gerçekçilerin dilleri ve kurguları üzerine olan olumsuz yargılarımı devirmişti. Su içer gibi okumuştum satırlarını. Bunun temelinde Anadolu'nun uzak diyarlarının yabancı ama gerçek hikayelerini işitmiş olmam yatıyor olsa gerek. Mekanların mükemmele yakın tasviri ve karakterlerin ince ince işlenmesiyle de bütüncül etkileyiciliğine ulaştırılmış. Yaşar Kemal öyle samimi dökmüş ki hikayesini satırlara ben artık onunla birlikte kurduğu her mekandaydım. Dağlardaki eşkiyaların yükünü sırtımda, Hatice'nin göz yaşlarını yanaklarımda hissediyordum. Koca Osman kadar cömert, Süleyman Emmi kadar merhametliydim. Ben ezen ve ezilendim. En nihayetinde ben İNCE MEMED'tim.
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202358,3bin okunma
191 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Felsefe için "yolda olmak" denilir. Fakat yolcular varış noktasına ulaşmak için acele etmezler. Amaç yalnızca yolun kendisini deneyimlemektir. Tıpkı kendisine duyulan ihtiyacı doyurmak için yapılan yürüyüşler gibi. Felsefe ve yürümek aynı ilhamın kardeşleridir. Yürümek dışarı çıkmayı icap eder elbette. Fakat bizim konumuzun özneleri dışarıda olduğu için yürüyenler değil, yürümek için dışarıda olanlardır. Şehirli insana bunu anlatmak beyhude bir çabadır. Çünkü onun için dışarısı sadece mekanlar arası geçiş yaptığı hava boşluklarından ibarettir. Yürümek için şehrin ve zihnin olabildiğince susması gerekir. Bu yüzden hep doğaya doğru adımlanılır. İnsan yürürken özünün hasretlerini giderir. Geçip giden güne, göğün maviliğine, akşam güneşine, ağaçların görkemine minnet hisseder. Nesiller önceki kendisi ile el ele tutuşmasını öğrenir. Yürümek ve düşünmek birbirine refakatçi olur yol boyu. Dört duvar arasına sıkışmış düşünceler gök kubbenin altında özgürleşip genişler. Bundandır ki  Nietzsche; "Mümkün mertebe az oturmalı; açık havada yürürken doymayan, şenliğine kasların katılmadı hiçbir düşünce güvenmemeli. Önyargıların hepsi bağırsaktan gelir. Daha evvel de söylediğim gibi, kutsal tine karşı işlenen esas günah yerinden kıpırdamamaktır." der. Aslında bu deneyimi yaşamak çocuk oyunudur. Omurgalı dik tut, bir adımının önüne diğer adımı at. Bundan dolayı yürümek kusursuz bir sadeliktir. Sadelik tüm iyi olma hallerinin efendisi kabul edilir. İşte bu yüzden huzur bizi uzaklara yürürken yakalar.
Yürümenin Felsefesi
Yürümenin FelsefesiFrédéric Gros · Kolektif Kitap · 20206,9bin okunma
Reklam
Reklam