Asena NALBANT

Reklam
Yaşamda bizi korkutan her şeyden uzak durmaya çabaladıkça, korkularımızın çoğunun kendi zihnimizin eseri olduğunu keşfetmemiz engellenir. İnanılan şeyin hatalı olup olmadığını bilmenin tek yolu, onu pratikte sınamaktır! Dolayısıyla kimi zaman, kendimizi biraz zorlamak pahasına da olsa, kendi elimizden tutmamız, belki de yanıldığımızı anlamak için kendimize bir şans vermek amacıyla bizi kaygılandıran şeyi deneyimlememiz yararlı olur.
Kimse başkalarından bağımsız olamayacağına göre ne diye karşı koymaktan vazgeçmiyoruz, diye düşündü, niçin öbür yöne doğru koşmuyor, her şeyimizde insanlara bağlı olmuyor, onların bize bağlı olmasına izin vermiyoruz ki, ne çıkar bundan.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ayıp, rezalet, namussuzluk, hakaret ancak zarar vermesini isteyenlere zarar verir. Bir dert, onu önemsemeyene dert değildir.
Bir deliyle bir bilge arasındaki fark birinin tutkularına, diğerinin aklına boyun eğmesidir.
Reklam
Gelişen kişi yaşamının her anında öğrenmeye açıktır. Gelişen kişide “artık erdim” kavramı yoktur. Gelişiminin sürekli olduğunu, öğrenme sürecinin hiç bitmeyeceğini bilir ve bu bilinç ona yaşamın sonsuz heyecanlı bir macera olduğu duygusunu verir. Çünkü sürekli geliştiği halde, öğreneceği çok şey olduğunu bilir. Yaşamın kalitesinin en önemli ödül olduğunun farkındadır.
Sayfa 110Kitabı okudu
Kendilerini yaratamayan insanlar kendilerini tanıyamazlar. Kendileri sandıkları şey, aslında aileden, eğitimden, kültürden ödünç aldıkları tavırlar, roller, özdeşimlerdir. Bir kişinin kendini yeniden yaratabilmesi için, içine doğmuş olduğu rollerin ötesine geçebilmesi gerekir.
Hakikati bulmak isteyen insanın önce kendini tam anlamıyla tanıması gerektiğini iddia ediyor. Ve bunu yapmak için, o insanın geleneksel bakış açılarından, hatta yaşadığı çağdan ve ülkeden kendisini ayırması gerektiğini ve sonra da o mesafeden kendisine bakması gerektiğini söylüyor!
Sayfa 111Kitabı okudu