İşveren, işçisinin farz namazları kılmasına engel olamaz. Olursa Allah katında hesabı zor ve çetin olur. Namazları kılmayı, işten kaytarmaya vesile yapmamak şartıyla, her Müslüman işçi farz namazını kılabilecektir. Farz oruç da bu hükümdedir. İbadet hakkını işten kaytarmaya vesile eden işçi ve memurun da Allah katında hesabı çok zor ve çetin olur. İbadet şuuru olan işçi ve memur zaten böyle bir haksızlığa ve hırsızlığa teşebbüs ve tenezzül etmez. İşçi ve memur, farz namazların başında ve sonunda kılınan sünnetleri kılma hakkına da sahiptir. Ancak çalışma süresi içinde nafile namaz kılma hakkına sahip değildir. Cemaate gitme, işverenin iznine tabidir. Namazı tek başına kılmak üzere müsaade edilmesi yeterlidir. Bunun tek istisnası cuma namazıdır. Zira cuma namazı haftada bir defadır. Bu namaz evde ve iş yerinde tek başına kılınmaz.
Sayfa 206 - siyer yayınlarıKitabı okudu
Enes bin Mâlik “radıyallahü anh”, birgün ağlıyordu. Sebebi soruldukda, (Resûlullahdan “sallallahü aleyhi ve sellem” öğrendiğim ibâdetlerden, değişdirilmemiş bir nemâz kalmışdı. Şimdi, bunun da elden gitdiğini görüyor, bunun için ağlıyorum) dedi. Ya’nî, şimdiki insanların çoğu, nemâzın şartlarını, vâciblerini, sünnetlerini, müstehablarını yerine getirmiyor, mekrûhlarından, müfsidlerinden, bid’atlerinden sakınmıyorlar. Onun için ağlıyorum dedi
Reklam
#ÖrnekİslamToplumu
“Ey Muhammed, sana Rabbinden indirilenin gerçek olduğunu bilen kimse onu bilmeyen köre benzer mi? Ancak akıl sahipleri ibret alırlar. Onlar Allah'ın ahdini yerine getirirler, anlaşmayı bozmazlar. Onlar Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi birleştirirler, Rablerinden korkarlar, kötü hesaptan ürkerler. Onlar Rablerinin rızasını
Çıkageldi Bir Gözleri Sürmeli, devamı...
Halbuki şairin "yâr" dediği, tek ve gerçek sevgili olan Allah'tır. Seher vakti sevgilinin kapısını çalmış, sabah namazına durmuş, ama "kapıların sürgülü" olduğunu, yani açılmadığını görmüştür. "Feth-i bâb", yani "kapı açmak", sülûkta makamları aşmak yahut bazı ruh müşküllerini halletmek anlamı nında,
Sayfa 134 - Semerkand, EşikKitabı okudu
Namazların sünnetlerini de kaçırmaman gerekir. Namazı terk edenler önce sünnetleri terk ettiler. Şeytanın en önemli taktiklerinden biri, ibadetlerin sünnetlerini yıpratmaktır
Sayfa 211Kitabı okudu
253 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Merhaba kitap dostlarım Ruhunuzu doyuracak bir kitapla geldim. Altını çizmeden geçtiğim bir sayfa yok sanırım. Bilmediğim ne kadar çok şey varmış dedirten, ilmek ilmek işlenmiş bir kitap.Dilimizin tasavvuf da karşılığı ele alınmış bunun yanında dilimizin yarattığı hastalıklara,toplum olaylarına,aile içi durumlarına kadar değinilmiş. Konu sonlarında verilen örnekler ise daha iyi kavramamı sağladı.Ben kitabı okuduktan sonra birçok yanlış düşüncemin olduğunu gördüm. Umarım birçok kişiye ulaşır da istifadeli olur. Gerçekten şu içinde bulunduğumuz dönemde bu gibi eserlere ihtiyacımız var.. Okuyun efendim.. Konuşan bir tek kendi ağzımızın içerisindeki dil midir? Bedenin dili var, ruhumuzun dili var ki bu gönlümüzün dilidir, nefsimizin dili var. Nefis yalan söyler,ruh ise yalan söylemez. Biz Hz. Muhammed Mustafa Aleyhisselatü Vesselam'ın bize getirmiş olduğu emirlerin, sünnetlerin ,riayetlerin ,usullerin ve yolculuğun neresindeyiz? Biz kendi nefsimize karşı zulmedebildik mi? Onu ezebildik mi? Öyle makamlar var ki adam doksan sene teheccüd namazı kılsa o makama gelemez.Başına gelen bir musibete "Eyvallah" der doksan seneyi bir anda aşı verir. Cenabı Hakk'ın hakikatleri öyle çok uzun zaman dilimlerinde ve uzaklarda değildir. Hep kısada, özde,anda gerçekleşir gider. Kapıya bir daha ne zaman vuracaklar belli değil..
Dil
DilSeyyid Muhammed Ruhi · Ruhi Yayıncılık · 2016183 okunma
Reklam
296 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.