Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

naperva

naperva
@naperva
Tanrım açamadık içimizi Artık buluşmak mahşere kaldı. Ne yelken ne gemi var limanda Kaçmak bir uzun sefere kaldı. Mercan bir sahildeymiş gemiler Bulmak kasvetli günlere kaldı.
Mezar Taşıma İnsanlar için iyilik dolu yüreğim İçimde onların yeri ayrı, yardan ayrı Bir başı sevdalı garibim Kimsem yok dünyada insandan gayrı Bir ucunda dünyanın Bir çocuğun ayağına diken batsa Canım yanar Elimde avucumda yok, neyleyim Kalbimi size verdim insanlar!
Reklam
Gururlananlar, bilgelere alay, aptallara hayranlık konusu, dalkavuklara ise ganimet ve yem olurken, kendilerine ve boş gururlarına köle olur.
ne var ki artık çok iyi anlıyorum şimdilik aslolan mutsuzluktur şimdilik ve daha birkaç zaman birtakım adamların geleceği zamana kadar ceplerinde tütün ve kavlı çakmak taşıyan

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nankörlük bir insanda en büyük kusurdur bence. Yalancılıktan, sahtecilikten, boş yere övünmekten, Sarhoşluktan nefret etmem, Nankörlükten nefret ettiğim kadar.
Belki bir kuruntudur yaralayan kalbimi Her insan bir uyumsuzluktur ölü olmadıkça
Reklam
Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında öyle yoruldum ki yoruldum dünyayı tanımaktan saçlarım çok yoruldu gençlik uykularımda acılar çekebilecek yaşa geldiğim zaman acıyla uğraşacak yerlerimi yokettim. Ve şimdi birçok sayfasını atlayarak bitirdiğim kitabın başından başlayabilirim.
İlk karşına çıkanla tartışma; yalnızca iyi tanıdığın, saçmasapan şeyleri savunmayacak kadar anlama yetisine sahip olduğunu ve utanılacak durumlara düşmeyeceğini bildiğin kişilerle tartış; otoritenin dikte ettiklerine göre değil, nedenlere, gerekçelere dayanarak tartışmayı bilenlerle; sunulan nedenleri dinleyip dikkate alanlarla; ve nihayet, gerçeğe değer veren, karşı tarafın ağzından bile olsa iyi nedenleri memnuniyetle dinleyen ve doğruyu karşı taraf söylediğinde, yani kendisi haksız olduğunda da bunu hazmedebilecek kadar adalet duygusuna sahip olanlarla tartış.
Bir yürek ki yanmaz, yürek denir mi ona? Sevmek haram, yüreğinde ateş olmayana. Bir gününü sevgisiz geçirdinse, yazık: En boş geçen günün o gündür, inan bana.
Hasret bir şey değil, Elâgözlüm Ömrümüz böyle olmamalıydı Hep aşkta durmalıydı çağımız. Sevdayı mısra mısra değil Ömrümle yaşamalıydım. Sonra, sonra gene böyle olmalıydı Tadına varmadan çiçeklerin Şehirde bir sen, bir de ben, yalınız. Yeşil yaprak, alaca gölge, düşen yıldız Bir gün en büyüğü karşısında gerçeklerin Maceramız yarıda kalmalıydı...
Kendimi bulursam kaybediyorum, inanırsam şüphe ediyorum, eğer zaten elde etmişsem sahip olmuyorum. Gezinir gibi uyuyorum, ama uyanığım. Uyurmuş gibi uyanıyorum ve kendime ait değilim. Hayat nihayetinde upuzun bir uykusuzluktur, düşündüğümüz ve yaptığımız her şey, onu bölen, ayıltıcı sıçramalardır.
Reklam
Yeni dünya düzeni şimdiye kadar dünyada avantajlı çıkmış bölgelerin avantajlarını korumaları ve başka bölgelerin yeni avantajlar elde etmek üzere harekete geçmemeleri, yerlerinde kalmaları düzenidir. Gerçek bir düzendir. Düzenbazların düzenidir. Düzenleyici tarafından önerilen düzen budur. Yani ideolojik çatışma yapmayacağız, ekonomik çatışma yapmayacağız, ortada bir medeniyet çatışması var.
İnsan altedilmesi gereken bir şeydir: bundan ötürü seveceksin erdemlerini —: çünkü onlar yüzünden yok olacaksın. — Böyle buyurdu Zerdüşt.
"Yanılıyorsun, orman sakin ve dostanedir. Denizin sağı solu belli olmaz. Bir de dağın. Ama ormanın sağı soğu bellidir ve başka her yerden daha az kafa karıştırır. Denize, doğaya ve insana hiçbir şekilde güvenilmezken, yaşamını ormanın ellerine hiç tereddütsüz bırakabilirsin çünkü orman dinler ve anlar. Orman yıkmaz, yeniden kurar ve her şeyin büyümesine izin verir. Orman her şeyi anlar, her şeyi kucaklar."
Diğer insanlara az da olsa yardım etmek isteyen biri, yaşayıp yaşamayacağının hesabını hiç yapmamalıdır. O insan sadece yaptıklarının adil olup olmadığına, iyi insanlara yaraşıp yaraşmadığına bakmalıdır.
Işık ancak karanlığın varlığıyla anlam kazanabilir ve hakikat yanılgıyı şart koşar. Hayatımızı işgal eden, ona esrik tadını veren bu iç içe geçmiş tezatlardır. Var oluşumuz, siyah ile beyazın çarpıştığı bu alan dahilinde, bu çatışmanın mevcudiyetine bağlıdır. Siyah yahut beyaz, ne diye aldırış edeyim? Onların mekânı ölümün diyarıdır.
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.