Tanrım açamadık içimizi
Artık buluşmak mahşere kaldı.
Ne yelken ne gemi var limanda
Kaçmak bir uzun sefere kaldı.
Mercan bir sahildeymiş gemiler
Bulmak kasvetli günlere kaldı.
Dün özledim de seni coştum birdenbire;
Çıktım senin yerin dedikleri göklere.
Bir ses yükseldi tâ yukarda, yıldızlardan:
Gafil, dedi; bizde sandığın Tanrı sende!
Gece karanlığında ormanda yürüyen bir insan, uzakta bir ışığın parladığını görürse, içi aydınlanır, artık ne karanlığı, ne yorgunluğunu, ne de yüzüne gözüne çarpan dikenli dalları duyumsar. Ben sabahtan gece yarılarına kadar çalışan bir insanım; yaz-kış rahat yüzü görmem, beni anlamayanlarla savaşırım ve bazen dayanılmaz acılar çektiğim olur... Fakat, sonunda ben de kendi ışığımı buldum işte. Sizi dünyada her şeyden daha çok sevdiğimi söyleyip övünecek değilim. Aşk, benim için her şey demek değildir... O benim için mükafattır sadece! Çalışan, savaşan ve acı çeken insan için aşktan daha yüce bir mükafat bulunamaz.