"Ama benim için tek bir kadın var. Onun kim olduğunu biliyor musun? Sana onu tarif etmek isterdim ama seni anlattığımı anlayabilmen için çok fazla övmem gerek. Gerçekten, kalbim onun hakkında ancak iyi şeyler söylüyor. Ah, bu yalnız ve uzun geceler!"
"Lev Tolstoy ise tam tersini iddia ediyor. Hayatı yaratan, olayları yönlendiren, onlara kendi karakterlerini, kendi renklerini verenin Napoléon gibi büyük insanların değil, kitleler olduğunu söylüyor.... Lev Tolstoy'un çizdiği tabloysa bambaşka: "Denizde hareket eden büyük bir gemi hayal edin. Geminin önünde hareket ederken büyük bir akım oluşur. Gemiyi ileri sürükleyenin bu akım olduğunu kim düşünebilir? Geminin önündeki akımı yaratıp kovaladığı aşikârdır. Buradaki harekete sebep olan güç gemidir ve akım, geminin itici gücünün ortaya çıkardığı formlardan biridir, yani sonuçtur."
Milletlerin tarihini kim yaratır? Devletlerin ve bütün insanlığın yaşantısındaki en büyük olaylar, kimler tarafından yönlendirilir ve yönetilir? Bağımsız bireyler tarafından mı? Yani bazı tek başına büyük adamlar "ünlü İngiliz düşünürü Carlyle'ın dediği gibi" kahramanlar tarafından mı, yoksa bütün millet mensuplarının gayreti ve
Büyük miktarlarda zenginliğimizi oluşturmadan önce aklımızı yoğun zenginlik
arzusuyla mıknatıslamamız gerektiğini; para kazanma arzusu bizi onu elde
etmek için kesin bir plan hazırlamaya zorlayana dek “para bilinci” taşımamız
gerektiğini söylüyor olmalı.
"Birçoğu onun öldüğünü söylüyor! Evet, muhtemelen! Belli ki onu pek tanımıyorlar. Bu yalanı insanları kandırmak için ve sallantıdaki hükümetlerinde sahte bir huzur havası yaratmak için tekrar ediyorlar."
"Pekâlâ, Fransa ne istiyor?" diye soruyor. Çar, tecrübeli bir adam olan din adamına. Talleyrand uzun zamandır eski kralın geri gelmesini düşünmektedir, fakat Alexander'ın kimi tavsiye edeceğini sormayı uygun buluyor. Çar, biraz çekingen bir üslupla Bernadotte'un adından söz ediyor. Talleyrand güler: "Fransa artık asker istemiyor. Eğer isteseydik şu anda başta olanı, dünyadaki en iyi askeri orada tutardık. Onun yerine geçebilecek hiçbir başka asker, kendisini izleyecek yüz adam bulamaz." Talleyrand bunu fethedene söylüyor, açık seçik kelimelerle Çar'a söylüyor; Fontainebleu'daki yenilmiş imparator böyle bir durumda, bu dudaklardan, bundan daha büyük bir övgü duymayı beklemezdi.
Lev Tolstoy ise tam tersini iddia ediyor. Hayatı yaratan, olayları yönlendiren, onlara kendi karakterlerini, kendi renklerini verenin Napoleon gibi büyük insanların değil, kitleler olduğunu söylüyor.
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu