"Bilirim oğul dedi Şeyh Şirvani "bilirim ki bu hâl nefsine ağırdır. Seni türlü hilelerle ve türlü çilelerle bu yoldan vazgeçirmeye çalışır o. Lakin sen de bilesin ki kendini yenmeyen ve kendi hatalarını bilmeyen başkalarına nasihat edemez. Sen şimdi susmazsan ve şimdi yenmezsen nefsini ne söylediğinin tesiri olur ne de sözün gönle dokunur. Zira evvela gönlünde ki kusuru bilmek ve onu tamir etmek gerekir. Gözün görmez lakin göstermek istersin, kulağın duymaz ama dinletmek istersin, dilin konuşmaz lakin konuşturmak istersin. İşte tam da bunun gibidir. Evvela gönlünden Ondan gayri ne varsa çıkarıp atacaksın ki dinleyenin gönlüne işlesin sözlerin. Sözün hâlin gibi, hâlin sözün gibi olsun oğul. Yoksa zindanda kalıp da hürriyetten bahsetmek gibi olur bu hâl.
Kişinin kalbinde her ne zaman bir kimseye karşı suizan hâsıl olursa ona daha fazla yaklaşması daha iyidir. Çünkü bu hareketi ile şeytanı kızdırır, kötü zannı da azalır. Yakînen öğrenince giybet etmeyip tenha bir yerde nasihat etmelidir. Büyüklenerek, övünerek nasihat etmemelidir. Nasihat esnasında üzüntülü olmalıdır. Kişi böylece hem bir müslüman için üzülmüş hem de nasihat etmiş olur ve bu ikisinin de sevabını alır.
Sayfa 130
Boyun eğmek mi?? Aslaa
Ne nasihat, ne bin dereden su getirmeler para ediyor..
Boyun eğmek gerekiyor...
Dost istersen Allah yeter.
Yâran istersen Kur'ân yeter.
Mal istersen kanaat yeter.
Düşman istersen nefis yeter.
Nasihat istersen ölüm yeter.
Sayfa 143 - Yeni Asya yayınlarıKitabı okuyor
Bu işte size haddim olmayarak küçük bir nasihat vereyim mi? İnsanların korktuklarından ziyade korkmadıkları şeylerden korkunuz.
Ülkücünün en çok dinlediği, "nasihat"dir. "Yapma!" derler, "Hayatını heba etme!" derler, "Gününü gün et!" derler. O kadar çok şey söylerler ki, hiç bitmez. O hepsini dinler, ama hiçbirini tutmaz, gene bildiği gibi yaşar.
Sayfa 20Kitabı okudu
