Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu bir alıntı değil.
Kitabı henüz bitirmedim. Dolayısıyla inceleme yazmaya başlamıyorum şimdiden ama belirtmek isterim kitap o kadar enfes ki arkadaşlar şöyle ki hikayesinden ziyade etkileyen anlatmak istenen olayların anlatım biçimi yani nasıl desem, alıntılar paylaşacağım ama şöyle, hayata ve insanlığa olan sorguyu muazzam işleyen nadir kitaplardan biri desem gram abartı olmaz. Ya da, ince düşünen insan incinir desem. Birde bir sorgu, Kişilik değişir mi? Her şartta "sağlam" bir kişilik stabiliyet gösterir (genel istisnai meseleler haricinde) bakacaz ya, gidişata göre. İnceleme gelecek.
72 syf.
1/10 puan verdi
Evet, 1 yıldız. Abarttığımı düşünmüyorum. Konunun ne olduğu; ne anlatmak, ne eleştirmek istediği anlaşılır olsa da anlatım dili, kurulan cümleler o kadar anlaşılmaz ki... Çoğu zaman "Ne dedi şimdi bu?", "Ne ki bu?", "Bu nasıl bir cümle?" derken kendinizi buluyorsunuz. Bu yazarın kendi üslubundan mı yoksa çevirmenden mi kaynaklanıyor cidden bilmiyorum ama pek çok kısımda ne olduğunu bile anlamadım. Hepi topu 70 sayfalık kitapta dört kez "Acaba bıraksam mı?" duygusu yaşattığı için kocaman bir 1 yıldız.
Uzaktan Kumandalı Kız
Uzaktan Kumandalı KızJames Tiptree Jr. · İthaki Yayınları · 03,274 okunma
Reklam
198 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Nasılmış Bu Yaşam Denen Şey?
"Öyle miymiş?"... Ne var bu soruda? Belki üstten bir tavır, bir kinaye ya da bir bilmeyen kişinin sancısını belli edişi, bilmediğini öğrenme çabası ya da bir şey bilmesi ama bu bildiğinin ötekilerin bildiklerine uymayışı sonucunda duyduğu şaşkınlık, yabancılık... Hepsini tek hamlede düşündüren bir soru "Öyle miymiş?". Kitabı da
Öyle miymiş?
Öyle miymiş?Şule Gürbüz · İletişim Yayınları · 20161,419 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
Çok değişik bir karakter ile tanışmaya hazır olun. Karşınızda Meissen fabrikası porselenlerini toplamaya çocuk yaşında karar vererek buna hayatını adamış birde ‘kurtarmak’ diye de koleksiyonunu adlandırmış Kaspar Joachim Utz, kısaca Utz. Daha kitabın ilk sayfalarında kendi planladığı cenazesinden karakterin ne kadar değişik olduğunun sinyallerini de zaten alıyorsunuz. Cenaze töreni ile başladığımız romanda geriye gidiyoruz ve önce Utz ile görüşüp bize koleksiyonu tanımaya fırsat tanıtan gazeteciyi tanıyoruz. İki odalı evinin kapılarını gazeteciye açan Utz nin porselen koleksiyonu dillere destan. Öyle ki dönemin rejimi koleksiyona el koymak isterken Utz; bırakın koleksiyonu bağışlamayı düşünmesini, İkinci Dünya Savaşı sonrası Pragı zaten koleksiyonundan ötürü terk edememiş. Tam da düşündüğünüz gibi Utz’ninki tam olarak koleksiyonuna tutsak bir hayat. Kafasına şehri terk etmeyi koyup yılda bir kere yurtdışına çıkma özgürlüğünü kullanarak gidiyor, fakat duramıyor ve dönüyor. Hatta koleksiyonuna yeni objeler alarak. Öylesine bir tutku… Kitabın sonunda bakın o koleksiyona neler oluyor. Utz nin çevresinden tanıdığınız birkaç kişi ile beraber kitabın sonunda yazar sevgili Bruce Chatwin bizi nasıl da şaşırtıyor. Kitap konusu itibariyle oldukça ilgi çekici olmasına rağmen anlatım dili bakımından bölümden bölüme anlatıcının değişmesiyle dikkatli bir okuma gerektiriyor. Son olarak şöyle bir düşündüm de gerçekten de eşyalarımızın bağımlısı mıyız? Hiç düşündünüz mü? Zamana yayarak bir sürü anıyla oluşturduğunuz koleksiyonunuzu siz elinizden bir kalemde çıkartıp atabilir miydiniz?
Utz
UtzBruce Chatwin · Can Yayınları · 202456 okunma
290 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Nihayet yazarın son kitabını da okumuş oldum, bütün kitaplarını okumuş birisi olarak bu kitabın akıcılığının diğerlerinden çok daha ileride olduğunu söyleyebilirim; öyle ki kitabı elime aldım ve bırakamadım, bir günde bitirdim. Karakterler orijinal, kitabın sonunda her karakterin tek tek sonunu anlatması çok güzel, Türkiye İş Bankası Yayınları’nın
Stepançikovo Köyü
Stepançikovo KöyüFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,647 okunma
397 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
I thought that I heard you laughing
Merhaba. İlk incelemem. Çok gerginim. Sebebi bunu ilk defa yapmam değil elbette. İnceleme yapmak için teorik arka plana ihtiyacın olmaması. IG'de ve 1K'de insanların okudukları romanlar hakkında yorum içeren yazılar yazdıklarını, mantıklı bir sebebe oturtma gereği duymadan kitapları beğenip beğenmediklerini söylediklerini
Wanderlust Çernobil Kontrol Projesi
Wanderlust Çernobil Kontrol ProjesiNarin Aymandir · Orionebula Yayınevi · 020 okunma
Reklam
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
KUŞLAR ÖTTÜ İSA'NIN BABASI ÖLDÜ Herkese Merhabalar... Bugün sizlere güzel bir hikaye kitabı ile geldim. Yazarımızdan daha önce de #ilkbeyköyü #böbreğiağrıyankötübiradam kitaplarını severek okumuştum bu kitabını da severek okudum. Anlatım,kurgu ve işleyiş hepsi güzel bir düzen içerisinde ve okuyucuyu merak ile sayfaları çevirten bir uyum
Kuşlar Öttü İsa’nın Babası Öldü
Kuşlar Öttü İsa’nın Babası ÖldüFerit Abuaf · Ares Kitap Yayınları · 202328 okunma
205 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Savaş konulu bir kitabı ilk defa okudum. Daha önceden elime almıştım ama sevmem diye okumayı ertelemiştim. Çok yanlış yaptığımı şu an anladım. Keşke daha önce okusaydım, keşke daha uzun yazılsaymış. O kadar gerçekçi ve güzel bir anlatım ki kitap bitsin istemedim, bitince de garip bir üzüntü oluştu içimde. Savaşa gönüllü gitmeleri için 18-19 yaşlarındaki gencecik çocukları ikna eden bir öğretmen. Savaşın ne olduğunu bilmeyip savaşa gönderilen eğitimsiz çocuklar. Ölen yüzlerce çocuk. Bunları anlatırken savaşın anlamsızlığına, aslında hepsinin düşman değil de sadece insan olduğuna değinen başkarakter. Yitirdiği arkadaşlarından sonra hayata nasıl devam edeceğini, savaşmaktan başka ne iş yapacağını bilemeyen bir çocuk. Batıda yeni bir şey yok sadece ölüm kaldı malesef. Savaşa zaten karşıyız ama bu kitabı okuyunca savaşın sadece başımızdakilerin işine yaradığını, olanın yine masumlara olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Tavsiye ederim kesinlikle.
Batıda Yeni Bir Şey Yok
Batıda Yeni Bir Şey YokErich Maria Remarque · Oda yayınları · 20023,265 okunma
576 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Televizyona Dair yeni yayımlandı, 1956-2015 arasındaki yazıları yer alıyor, onu arada okurken bir Eco kurgusu okumak istedim. Önceki Günün Adası’nı okudum, beni en zorlayan Eco romanıydı. Anlatım olarak diğer kitaplarına göre daha katmanlı yani teknik olarak daha çok beğendim. Anlatıcı el yazmalarından yola çıkarak Roberto adlı bir karakterin yaşadıklarını kurguluyor. Umberto Eco’nun bahsettiği konular çok fazla, ve bir yerde beni aştı. Zorlandım o teorileri anlamakta ancak meraklısı çok severek okur. Benim Foucault Sarkacı’nı merakla okumam gibi. Yani Eco bilgiye fazla yer veriyor, meraklısı için daha çekici oluyor kitapları. Önceki Günün Adası, Otuz Yıl savaşlarının olduğu dönemde geçiyor. Roberto adlı bir gencin batan bir gemiden kurtulup başka bir ıssız gemiye çıkmasıyla başlıyor. Geriye dönüşlerle Roberto’nun bu duruma nasıl geldiğini öğreniyoruz ve bu gemide yaşadıklarını okuyoruz. Coğrafi keşifler, doğa felsefesiyle şekillenen diyaloglar, din, astronomi, coğrafya kitabın teorik yönünü oluşturuyor. Evrenin sıfır noktası teorisi, başlangıç meridyenin diğer tarafında gün farkı olması kitabın ikinci yarısında yoğunlukta, kitabın adı da buradan geliyor; Önceki Günün Adası. #kemalatakay çevirisi İlk defa bir Eco romanı okuyacaksınız bence Gülün Adı ile başlayın, ilk yüz sayfa sabredin ve sonra keyfini çıkarın:
Önceki Günün Adası
Önceki Günün AdasıUmberto Eco · Can Yayınları · 2017396 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
İtalyan Edebiyatından bir distopya. Küçük bir balıkçı kasabası olan DF'nin sahil kıyısına kimliği ve uyruğu belirsiz birkaç ceset vurur. Halk endişe içinde ne yapacağını bilemezken cesetlerin sayısı günden güne artar ve yüz binleri aşar. Yaşları, kiloları, ten renkleri ve cinsiyetleri aynı olan bu ölülerin varlığı git gide korku teşkil etmeye başlar. DF hükümeti bu sorunun neden kaynaklandığından ziyade bu sorunla nasıl başa çıkacağını düşünür ve yığılan cesetlerden kasaba için, akıl almaz bir şekilde faydalanmaya başlarlar. İnanılmaz bir kitap. İnanılmaz bir anlatım. İddia ediyorum ki benim için bu yılın en en iyisi oldu. İlk sayfasından son sayfasına kadar bayılarak okudum. Anlatımı fazla dolaylı olduğundan başlarda zorluk çekebilirsiniz ama alışınca o dünyadan çıkamayaksınız. Mutlaka ama mutlaka okuyun
Dalga
DalgaGiulio Cavalli · Can Yayınları · 2021211 okunma
Reklam
Hayatın İçinde Sevmek Sevilmek .
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹 Hayatı Üç Kelime İle Anlatım . Geldim Gördüm Gidiyorum 🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
224 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitabı çok beğendim her yerde gördüğüm ama bir türlü okumaya fırsatım olmadığı bir kitaptı. Anlatım olarak çok sade bir şekilde ifade edilmiştir biraz çocuk kitabı olarak görünse de her yaştan insanın okuyacağı tatlı bir kitap. Siyah İnci'nin bütün yaşadığı zorlukları nasıl bir yaşam sürdüğünü kendi başına ayakta kalmak zorunda kalması için mücadele edişini hiçbir zaman pes etmediğini bizlere anlatmıştır. Bir atın duygularını ifade etmiş olsa da bir insan nasıl hissediyorsa öyle hissetim. Onun için üzüldüm, sevindim ve endişelendim kitap resmen beni hikayedeki bir karakter gibi içine çekti. Herkesin okumasını ve başkalarına da tavsiye etmesini dilerim.
Siyah İnci
Siyah İnciAnna Sewell · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20168,7bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.