Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.11
Okudukça ruhuma iyi geldiğini hissettiğim bir kitap. Çoğu satırlarda kendime ait bir şeyler buldum. Psikoloji ve din eksenli bir anlatim var. Beni en çok etkileyen cümle "Kibrit_i ahmer, teslimiyetmiş meğer" sözü oldu. Geçmişe dönüp baktığımızda ruhumuzda yaralar açan tüm yaşanmışlıkları geriye sarmak isteriz. "Keşke"lerin ya da "neden ben"lerin sürekli zihnimizi meşgul etmesi ve bizi yormasiyla nasıl başedebiliriz ki başka türlü. Bu da sadece teslimiyet ile olur. Ancak yaratanın sonsuz rahmetine sığınırsak yüreğimiz soğur, dinginleşir. Kitabı herkese tavsiye ederim. Okuyun, okutun derim.
Taş Sektirme Ustası
Dün "Taş Sektirme Ustası"nı okudum. Şiirlerle, müziklerle, görüntülerle zihnimin kıvrımlarında kendine yer buldu. Edebi dünyamın çok sesli evine yerleşti.
"Keserek geçmeyen
Kökünden koparılmayı bekleyen bir şey gibi buradayım
Bir şey
Yanındaki taşa alışamamış bir taş
Yerini yadırgayan bir çivi"
Bir duvarın içinde
Duvarın bir
Newton, Bernoulli, Faraday, Clausius ve Einstein'ın biyografik hikayelerini içeren kitap bu 5 bilimadamının dünyaya kattıkları denklemleri konu alıyor. Kitap çok akıcı ve açıklayıcı bir dille yazılmış. Matematik ve fizikle ilgisi olmayanların bile anlayabileceği yalın bir anlatım kullanılmış. Bilim insanları birbirlerini nasıl etkilemiş, hangi buluş hangisini tetiklemiş vs. çok güzel bağlamış yazar birbirine konuları. Konu ne zaman ki fazlaca bilime kayıyor o zaman da bilimadamlarının hayatından bahsederek sıkıcılaşmaya başlamış havayı ustalıkla dağıtmış. Çok beğendiğim sürpriz bir kitap oldu benim için.
‘Tatar Çölü’ uzun zamandır okumak istediğim kitaplardan biri idi. #kitapağacımanisa olarak ekim ayı kitabımızın ‘Tatar Çölü’ olduğunu öğrenince çok sevindim
Kitabın ilk sayfasını okuduğumda Albert Camus-Yabancı kitabını hatırladım. Drogo’nun yeni görevine başlamak için bir sevinç ve heyecan hissetmemesi, herşeyin ona anlamsız gelmesi vb… (Kitabın ilerleyen bölümlerinde bunun bir anlamsızlıktan değil de Drogo’nun pasif ve cesaretsiz karakterinden, konfor alanına sıkışıp kalmasından kaynaklandığı anlaşılıyor) Beni çok etkileyen bir kitaba benzer olması beklentimi daha da arttırdı.
Kitapta anlatılmak istenenler etkileyici olsa da anlatım yolu bana çok etkileyici gelmedi. Belki de kitabın durağanlığından dolayı okurken hep başka kitap ve yazarlarla istemsizce kıyas yaptım Albert Camus’nun sadece 112 sayfada verdiği etki çok daha fazlaydı. Okurken hep o lezzeti aradım. Drogo ve diğer karakterlerin duyguları çok daha derinlikli anlatılabilirdi, bazı yerlerde Javier Marias bu kısmı nasıl yazardı acaba diye düşündüm Belki de novella olsa benim için daha etkileyici olabilirdi.
Konusu itibariyle etkileyici, okuyan herkesin kendi hayatını sorgulamasını sağlayan kitaplardan biri idi. Bu tarz kitaplar okumaktan keyif alanlara tavsiye ederim.
İnsanlığın örnek gösterilecek direnişi.
Kitap, insanların hayatta kalmak için ne kadar güçlü olduklarını ve zor koşullarda bile insanlık ve savaşma iradesini nasıl koruyabileceklerini ele alır. Açlık Oyunları, sadece fiziksel bir savaşın ötesinde, insanların psikolojik savaşını da vurgular.
Kitapta aşk ve romantizm temaları da ön plandadır. Katniss'in Peeta Mellark'a duyduğu
O kilidi açtığında hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!!
Simay işinde çok iyi ünlü bir yazardır. Mükemmel bir ailesi onu çok seven bir nişanlısı vardır. Kitaplarını yazarken sesiz sakın ve iletişimden uzak yerler seçmektedir. Son kitabını yazmak içinde yine böyle bir yer seçmiştir. Güzel bir sahil kasabasında muhteşem bir villa. Evin kapısını açarken tek bir düşüncesi vardır o da en iyi kitabını yazmak. Ta ki o odanın kilidini açana kadar.
Peki o kapının ardında ne vardı?
Bu kadar kilitli kapının anlamı ne ?
Kasaba halkı Simay 'dan neden ürķüyor?
Ve en önemlisi kasabada anlatılan efsane gerçek mi?
Bunun gibi sürü soru sorarak sayfaları çevirdim ve o şaşırtıcı bir son ile kitabı bitirdim. Yazarımızın ilk kitabı ancak bunu hiç hissettirmiyor. Sade ve yalın bir anlatım ,evin içinde yaşanan olayların çok iyi tasvir edilmesinin yanına hikayenin esrarı eklenince sayfaları nasıl çevirdiğinizi anlamadan bitiriyorsunuz kitabı. Betimlemeler gerçekten çok yeterliydi. İnsan anlatılan dünyayı gözünde canlandırınca okumak da daha keyifli oluyor. Ve son olarak kapak tasarımını da çok begendigimi söyleyerek size -korku fantastik okumayı sevenlere - tavsiyemdir bu kitap diyorum
