56 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Tekdüze olmaya "mecbur" muyuz?
Biz insanların mecbur olduğu ne çok şey var. Ailemize bakmaya ,işimizi yapmaya, kendimize bakmaya, toplumun değer yargılarına uymaya, devlet seferberlik ilan ederse savaşmaya ve daha önemlisi yapmak istemediğimiz şeyleri yapmaya mecburuz. Peki gerçekten mecbur muyuz? Yok mu bunun başka bir yolu? Mecbur olduklarımızdan, bize verilen sorumluluklardan kaçmanın bir yolu yok mu? Biz bu dünyaya atıldığımızdan beri başımız dertten ve sıkıntıdan çıkmıyor. Hayat bizleri "tekdüzeliğe" boğuyor . Hepimiz ressam ya da müzisyen olmuyoruz. Çoğumuzun "bayağı" ve "rutine bağlanmış" tekdüze işleri ve uğraşları var. Kaçımız bundan zevk alıyor o tartışılır. Bu yazıda anlatmaya ve sorgulamaya çalıştığım şey şu. Biz insanlar, mecbur olduğumuz "şeylerden" nasıl "zevk" alabiliriz? Tekdüze işler bizi köreltiyor. Yapmak istemediğimiz şeyleri yapmak bizi bezdiriyor. Bizleri ruhsal bunalımlara sokuyor. Pek çoğumuz bundan ölümle kurtuluyor. İşin garibi ölenlerin çoğu ölümün ne olduğunu şu tekdüze hayatlarında sorgulayamıyor. Bizler hayatlarımızı "çoğul" yaşıyoruz, "tekil" değil. Okumak, düşünmek, yazmak ve sanatla ilgilenmek; yani kısacası "derinlik kazanmak" biz insanları çoğuldan tekile indirger. Bir insanı tekdüzelikten ve çoğunluktan ya olağan üstü bir olay, ya da entelektüel uğraşlar kurtarabilir. Karar sizin... ya da senin.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202162.5k okunma
III. «Keşmirli Ebe kadın anamın kasıklarından çekti beni. Ve kundakladı bir sinema biletiyle. Biletim üçüncü mevkiydi. Anam etekliğini giydi, babam
Reklam
Türk askerinin kültürsüzlüğü ve iptidailiği arasında nasıl efendice ve kibarca yemek yediğini biliyordum. Şimdi bu askerler de aynı temkin ve ağırbaşlılık içinde, yere oturabilmek imkânından bile mahrum olarak yemek yiyorlar, hiç birisinde bir telâş gözükmüyordu. Bu, göz yaşartıcı bir manzaraydı. Fakat karanlık, bu haşmetli görünüşü bütün gözlerden saklıyor, en kudretli ressamlara ilham verecek olan bir konu kaybolup gidiyordu. Bu memleket, kendisini bekleyenlere bunu mu lâyık görüyordu? Eğlenmek için kendisine kapalı manej salonu yaptıran Millî Şef, yalnız seferberlik durumunda bulunup da savaşa girmemiş olan Türk ordusu birliklerinin bu sarp hayatından cidden habersiz miydi? Habersiz olmağa hakkı var mıydı? Akis dergisindeki hâtıralarında, 1918 yılında Suriye cephesinde en başarılı çekilişi kendi kumanda ettiği Üçüncü Kolordunun yaptığını iddia eden İsmet İnönü'nün o başarısı, acaba bir manzarasını hüzünle seyrettiğim şu Trakya çekilişindeki başarı gibi bir şey miydi? Adı kolordu olan, gerçekte ise asker sayısı bakımından takviyeli bir alayı geçmeyen birliğini Halep’e kadar getirmekle sayın İnönü kendisini cidden büyük bir stratejik hareket yapmış kumandan olarak mı görüyor? Bir olayın teferruatını gizleyince bozgunu başarı gibi göstermek her zaman mümkündür.
Snelman
Snelman, yeni yetişen Fin aydınlarının en önemli temsilcisi idi. Birkaç genç öğretmeni, din adamı, avukat ve memurla halk kitlelerinin aydınlanması için adeta bir seferberlik ilan etmiştir. Bu bir avuç insana şöyle sesleniyordu: “Aydın olmak, modaya uygun kıyafetler giymek veya kolalı yakalık ve modern şapka takmak demek değildir. Halk size, iyi
Sayfa 23 - Halka YayineviKitabı okudu
Nasıl Bir Eğitim? (3)
Eğitim düzenimiz, vatanını, milletini, ve insanını seven, tarihini kültürünü, Türkçe'yi iyi bilen, batıyı da, Asya'yı da tanıyan, Avrupa dili olsun, Arapça, Farsça, Urdu dili veya Hintçe olsun, Japonca, Çince olsun, bir yabancı dili seçeceği mesleğe göre yeterince bilen, kendi benliğini ve haysiyetini yitirmeden her yerden her yeniliği öğrenebilecek, kendisinin ve toplumunun maddi ve manevi refahına katkıda bulunacak, elinde geçerli belli bir beceri, yani kolunda bir altın bilezik olan insanlar yetiştirmelidir. Haydi, bu seferberliğe hep birlikte girelim.
317 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Osmanlı'nın son dönemlerinde ve seferberlik yıllarında Çorum’un ücra bir köyünde, kötülüğün nasıl normalleştirildiğini görecek, köyün muhtarından imamına, ağasından çobanına kadar herkesçe kanıksanmış, ahlak dışı ve menfaat temelli ilişkileri “bu kadar da olmaz!” diyerek okuyacaksınız.
Köyün Kamburu
Köyün KamburuKemal Tahir · İthaki Yayınları · 2018667 okunma
Reklam
380 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.