Kur’an-ı sadece okumayı amel edenler…
• Fudayl bin Iyâz -kuddise sirruh- ; "Kur'ân kendisiyle amel edilmek üzere inzal buyruldu. İnsanlar ise onun sadece okunmasını amel edindiler!" demişti. Bunun üzerine ona: -Kur'an ile amel nasıl olur?" diye soruldu. Hazret şu cevabı verdi: "Helal kıldığı şeyleri helal, haram kıldığı şeyleri haram kabul edip onları hayâta tatbik etmek, emirlerine tâbî olmak, nehiylerinden kaçınmak ve hayranlık verici ifadeleri üzerinde durup (Allah’ı tesbih etmek, o hususlan iyice araştırmak ve tefekküre dalmakla) olur." buyurdu. (Hâtîb el-Bağdâdî, İktizâü'l-Ilmi'l Amele, s. 76)
258 syf.
·
Not rated
Jack London’ın anlatımına ve eserlerine her zaman büyük hayranlık duymuşumdur.Bu yüzden “Beyaz Diş” için beklentim epey yüksekti ve bu beklentiyi fazlasıyla karşıladığını söyleyebilirim. Yarı kurt yarı köpek olan Beyaz Diş’in vahşi doğada verdiği yaşam mücadelesini ve yaşadıklarının onun karakterini nasıl şekillendirdiğini anlatan çok başarılı bir eser olduğunu düşünüyorum.Hatta, yazarın kendi gençlik yıllarının da tam anlamıyla “yaşam mücadelesi” şeklinde tanımlanmaya müsait olduğunu bildiğimden,kitabın sayfalarını çevirirken Beyaz Diş’in yarı otobiyografik izler taşıdığı hissine kapıldım. İnsanın kendi iç dünyasını ve psikolojik durumunu bir hayvanın yaşam savaşı üzerinden ele alabilmesi ve bunu okuyucuya bu denli hissettirebilmesi yine hayranlık uyandırıcıydı.Yine de bana kalırsa asıl can alıcı olan, kitap boyunca sevginin ve şefkatin ortaya çıkartacağı güzelliklerin,iyileştirici oluşunun üzerinde fazlasıyla durulmasıydı. Öyleyse ufak bir alıntı bırakarak incelememi noktalıyorum; “Onda biraz sevgi ve şefkat olsaydı Beyaz Diş’in doğasının derinliklerindeki çeşitli ve hoş özellikleri ortaya çıkarabilirdi.” Okumayan kalmasın:) Olduğun Sevgi Ol 🪽
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076.9k okunma
Reklam
Bense hayatın yaşamaya değmez olduğu konusunda artık eminim. Ancak bu düşünce beni eskisinden daha fazla utandırıyor şimdi. Karşımda ölümle burun buruna duran ama alacaklı olduğu bu hayatı inatla yaşayan Canan'ı izliyorum. Bir hayat nasıl yaşanır, ondan öğreniyorum. Gerçek mutluluğun, pek yakında öleceğinden emin olduğun bir anda boynundan sarkan bir tüyün ne kadar da yumuşak olduğunu fark etmek olduğunu anlıyorum.
İnsanın ruhu iklimle, sessizlik,ıssızlık ya da kalabalıkla nasıl da değişir!
Biz denetleyemediğimiz ya da yalnızca bir bölümünü yönlendirebildiğimiz ruhsal bir süreciz. Bunun sonucunda da kendimizle ya da yaşamımızla ilgili kesin bir karara varamıyoruz. Varabilseydik bu durumla ilgili her şeyi bilirdik. Oysa yalnızca bilir gibi yapıyoruz. Bu ruhsal sürecin özünde nasıl oluştuğunu da bilmiyoruz. Bir yaşamöyküsü anımsadığımız kadarıyla bir yerde ve belirli bir noktada başlıyor. Aslında o anda bile aşırı karmaşık. Yaşamın bize neler getireceğini de bilmiyoruz. Bu nedenle, öykümüzün başlangıcı yok; amacı da ancak aşağı yukarı tahmin edilebiliyor.
Sayfa 18
Nasıl ki üzüm, incir ya da narenciye ağacı güneşli Akdeniz ikliminde lezzetli ürünler veriyorsa, yazılı eser de ait olduğu coğrafi ve sosyal iklime uyumlu yazılmışsa değer kazanıyor. İleri gidip bir eser ne denli yerel ise o denli kıymetlidir.
Reklam
ben sana demedim mi bağla başımı bağla iş iş den geçti artı şimdi otur da ağla, ağla yüreğim ağla bende ağlayacağım, sevdiceğim senden nasıl ayrılacağım.
Sosyetedeki insanlar, yaradılışlarını çok erken yaşta çarpıtmışlardır. Nasıl ki emekçiler konyağı suistimal ediyorsa sefa içinde yüzmekten başka uğraşı olmayanlar da duygularını çabucak suistimal eder. Haz, birtakım tıbbi maddelerle benzerlik gös- terir. Aynı etkiyi anında alabilmek için doz ikiye katlanır ve akabinde gelen ya ölümdür ya da çöküş. Bütün alt sınıflar, zenginlerin ardına gizlenip onların zevklerini gözetler, bun- lardan istifade etmenin yollarını arar.
“İçimde bir zamanlar nelerin çoktan ölmüş olduğunu, asla bilemediler, şu anda ise nasıl çiçekler açtığımı da asla bilemeyecekler.”
UKKTH ve Finlandiya'nın bağımsızlık süreci
Lenin, Kurucu Meclis'in önümüzdeki süreçte elbette topla nacağını söyledi, "Ama nasıl davranacağına ve kime başvur mak istediğine Senato'nun kendisi karar vermelidir." Halk Ko miserleri Kurulu'na başvurduğu takdirde, o, Finlandiya'nın ba ğımsızlığını kuşkusuz vakit geçirmeden tanıyacaktır. Verili ya salar uyarınca Halk Komiserleri Kurulu'nun her kararının, İşçi, Asker ve Köylü Delegeleri Merkez Yürütme Komitesi tara fından onaylanması gerekiyordu. Lenin, burada da herhangi bir engelin çıkmayacağından emind
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.