"Şöyle anlatayım," dedi. "Senin George'un var. Geri döneceğini biliyorsun. Kimsen olmadığını düşün. Yatakhaneye giremediğini, kara olduğun için kâğıt oynayamadığını düşün. Nasıl olurdu? Burada oturmak zorunda olduğunu ve hep kitap okuduğunu düşün. Tabii ki hava kararana kadar nal oyunu oynayabilirsin ama ondan sonra tek yapacağın şey kitap okumak. Kitaplar bir halta yaramaz. İnsanın birine ihtiyacı vardır, birine yakın olmak ister." İnler gibi devam etti. "Kimsesi yoksa delirir insan. Kim olduğu hiç önemli değildir, yeter ki yanında biri olsun. İnan bana, insan fazla yalnız kaldı mı, hastalanır."
Diyelim ki siyah olduğun için yatakhaneye gidip kâğıt oynayamıyorsun. Nasıl hissederdin kendini o zaman? Düşün ki bütün gün burada oturup kitap okumak zorundasın. Hava kararana kadar at nalı oynayabilirsin tabii, ama sonra işte buraya gelip kitap okumaktan başka yapacak bir şeyin yok. Kitaplar işe yaramıyor. İnsanın yanında olacak birine ihtiyacı var." Inlemeyi andıran bir sesle devam etti: "Insan yanında biri olmazsa delirir. Kim olduğu hiç önemli değildir, yeter ki yanında olsun." Ağlamaya başladı. "Sana bir şey diyeyim mi? İnsan çok uzun süre yalnız kaldı mı hastalanır, yalnızlıktan hastalanır."
Ölümün en büyük güzelliği; ne zaman, nerede ve nasıl geleceğini bilmemenden kaynaklanıyor olmalı. İnsan öleceği günü bilse ya delirir ya da intihar ederdi.
''Kimsen olmadığını düşün bir. Diyelim ki siyah olduğun için yatakhaneye gidip kağıt oynayamıyorsun. Nasıl hissedersin kendini o zaman? Düşün ki bütün gün burada oturup kitap okumak zorundasın. Hava kararana kadar at nalı oynayabilirsin tabii, ama sonra işte buraya gelip kitap okumaktan başka yapacak bir şeyin yok. Kitaplar işe yaramıyor. İnsanın yanında olacak birine ihtiyacı var.'' İnlemeyi andıran bir sesle devam etti: ''İnsan yanında biri olmazsa delirir. Kim olduğu hiç önemli değildir, yeter ki yanında olsun.''
Senin George'un var.
Onun geri döneceğini biliyorsun. Kimsen olmadığını düşün bir. Diyelim ki siyah olduğun için yatakhaneye gidip kağıt oynayamıyorsun. Nasıl hissederdin kendini o zaman? Düşün ki bütün gün burada oturup kitap okumak zorundasın. Hava kararana kadar at nalı oynayabilirsin tabii, ama sonra işte buraya gelip kitap okumaktan başka yapacak bir şeyin yok. Kitaplar işe yaramıyor. İnsanın yanında olacak birine ihtiyacı var." İnlemeyi andıran bir sesle devam etti: "İnsan yanında biri olmazsa delirir. Kim olduğu hiç önemli değildir, yeter ki yanında olsun." Ağlamaya başladı. "Sana bir şey diyeyim mi?
İnsan çok uzun süre yalnız kaldı mı hastalanır, yalnızlıktan hastalanır."
hata haritası bozuk pusula, kırık dümen,
kurtabol erzak ve sis ister
arananla değil bulunanla delirir insan
delirmekten gözleri çatlamış bir kaptan
isyanla yakar ateşini, kavgasını
çölle yapar: çalar, çırpar ve
terbiyesizliktir göğün altında karalar.
rüya afro-şimşir tarak, unutulan formül,
çıkmayan kir, seçilmeyen yüz, edilmeyen dua
nasıl da
Zeka başkaldırıcıdır: Ne kadar zekiyse o kadar başkaldırıcıdır.
Ve başkaldırıcı olmayanlar, her şeye evet diyenler neredeyse ölüdür, onlardan hoşlanabilirsin ama içlerinde herhangi bir hayat yoktur.
Seni takip etmelerinin nedeni seni seviyor olmaları değil zayıf olmaları, korkuyor olmaları, yalnız kalamıyor, karşı çıkamıyor olmalarıdır; onlar