"Şöyle anlatayım," dedi. "Senin George'un var. Geri döneceğini biliyorsun. Kimsen olmadığını düşün. Yatakhaneye giremediğini, kara olduğun için kâğıt oynayamadığını düşün. Nasıl olurdu? Burada oturmak zorunda olduğunu ve hep kitap okuduğunu düşün. Tabii ki hava kararana kadar nal oyunu oynayabilirsin ama ondan sonra tek yapacağın şey kitap okumak. Kitaplar bir halta yaramaz. İnsanın birine ihtiyacı vardır, birine yakın olmak ister." İnler gibi devam etti. "Kimsesi yoksa delirir insan. Kim olduğu hiç önemli değildir, yeter ki yanında biri olsun. İnan bana, insan fazla yalnız kaldı mı, hastalanır."
Diyelim ki siyah olduğun için yatakhaneye gidip kâğıt oynayamıyorsun. Nasıl hissederdin kendini o zaman? Düşün ki bütün gün burada oturup kitap okumak zorundasın. Hava kararana kadar at nalı oynayabilirsin tabii, ama sonra işte buraya gelip kitap okumaktan başka yapacak bir şeyin yok. Kitaplar işe yaramıyor. İnsanın yanında olacak birine ihtiyacı var." Inlemeyi andıran bir sesle devam etti: "Insan yanında biri olmazsa delirir. Kim olduğu hiç önemli değildir, yeter ki yanında olsun." Ağlamaya başladı. "Sana bir şey diyeyim mi? İnsan çok uzun süre yalnız kaldı mı hastalanır, yalnızlıktan hastalanır."
Ölümün en büyük güzelliği; ne zaman, nerede ve nasıl geleceğini bilmemenden kaynaklanıyor olmalı. İnsan öleceği günü bilse ya delirir ya da intihar ederdi.
Not: Bu inceleme, bir incelemeden çok daha fazlasıdır.
Yazım uzun olduğu için ve anlaşılma kolaylığı sağlamak adına sekiz bölüme ayırdım ve böylece daha ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz yerlere gidip okuyabilirsiniz:
– Giriş
– Kitapla İlgili Düşüncelerim
– Nietzsche'nin Ailesinin Sağlık Geçmişi
– Nietzsche'nin Sağlık Geçmişi
– Turin
Kötü için her yol mübah peki gariban ne yapsın. Nasıl başa çıksın. İlahi adalet de olmasa yaptıkları yanlarına kalacak olsa delirir insan. İyi ki ölüm var iyi ki ahiret.
Sebahattin Ali
İlk kitabını okuduktan sonra diğerlerini hep erteledim. Tüketmek istemedim. Hepsi harika. Hele içimizdeki şeytan bambaşka
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Olympia Yayınları · 2019174,6bin okunma
Kimsen olmadığını düşün bir. Diyelim ki siyah olduğun için yatakhaneye gidip kağıt oynayamıyorsun. Nasıl hissedersin kendini o zaman? Düşün ki bütün gün burada oturup kitap okumak zorundasın. Hava kararana kadar at nalı oynayabilirsin tabii, ama sonra işte buraya gelip kitap okumaktan başka yapacak bir şeyin yok. Kitaplar işe yaramıyor. İnsanın yanında olacak birine ihtiyacı var.'' İnlemeyi andıran bir sesle devam etti: ''İnsan yanında biri olmazsa delirir. Kim olduğu hiç önemli değildir, yeter ki yanında olsun."
Kimsen olmadığını düşün bir. Diyelim ki siyah olduğun için yatakhaneye gidip kağıt oynayamıyorsun. Nasıl hissedersin kendini o zaman? Düşün ki bütün gün burada oturup kitap okumak zorundasın. Hava kararana kadar at nalı oynayabilirsin tabii, ama sonra işte buraya gelip kitap okumaktan başka yapacak bir şeyin yok. Kitaplar işe yaramıyor. İnsanın yanında olacak birine ihtiyacı var.'' İnlemeyi andıran bir sesle devam etti: ''İnsan yanında biri olmazsa delirir. Kim olduğu hiç önemli değildir, yeter ki yanında olsun."
''Kimsen olmadığını düşün bir. Diyelim ki siyah olduğun için yatakhaneye gidip kağıt oynayamıyorsun. Nasıl hissedersin kendini o zaman? Düşün ki bütün gün burada oturup kitap okumak zorundasın. Hava kararana kadar at nalı oynayabilirsin tabii, ama sonra işte buraya gelip kitap okumaktan başka yapacak bir şeyin yok. Kitaplar işe yaramıyor. İnsanın yanında olacak birine ihtiyacı var.'' İnlemeyi andıran bir sesle devam etti: ''İnsan yanında biri olmazsa delirir. Kim olduğu hiç önemli değildir, yeter ki yanında olsun.''
ㅤㅤㅤㅤ
Rotasız seyyah (Mehmet Genç)
gece boyunca maya piramitlerinin içinde bakın neler yaşamış..
"ZİNDANA İNER GİBİ PİRAMİDE İNİYORUZ.
Hostelde tanıştığım biri kadın üç arkadaşla beraber kafaya koyduk, Maya piramitlerinde bir gece geçireceğiz.
Aralıksız her gün piramitlerin olduğu bölgeye gidiyoruz, giriyoruz içeri, dalıyoruz ormana doğru,