Şimdi suçlu olduğunu duyumsarken kendisini insanlar tarafından bağışlanmış ve elinden tutulmuş sayarken, söyler misiniz, nasıl olur da eskisinden çok farklı, yüce bir hayata yeniden doğduğunu ve şifa bulduğunu düşünemez?
Sayfa 1064 - Yapı Kredi Yayınları
84 syf.
10/10 puan verdi
Benim için Şükrü Erbaş her zaman bir başka oldu. Sevgisi,hürmeti, nezaketi... Bu kitap hakkında ne yazsam eksik kalır. Öyle güzel sevmiş ki Hatice'sini,her mısra ağlıyor gibiydi. Hatice Erbaş'ın yokluğunda ,evdeki varlığını hissetmek için,Hatice Erbaş'ın düzenini aynen devam ettirme çabası: " Merak etme,mutfağı tertemiz ettim Terlikler senin istediğin gibi duruyor Çamaşır ipini silmeden asmıyorum çamaşırı" belki de yokluğuna inanamama süreci bilemiyorum,büyük bir yumru gibi oturdu boğazıma. Kalabalıklar içinde bile yalnız hissetmesi, en ufak izinin silinecek olmasına korkması, izler silinince tamamen kaybedecekmiş gibi korkusu beni ağlattı: "Misafirler gitti Biz kaldık yine. Eşyaların düzeni bozulmasın diye Çırpınıp durdum sessizce. Yeri değişen her şeyin Seni biraz daha uzaklaştırdığını söyledim Öylece baktılar yüzüme. Insan anılarını nasıl korur başka" sevgiye,aşka, emeğe,bir ömre vefa bu olsa gerek... Yokluğunda sadece ölümü düşünmek ve bir an önce kavuşmayı arzulamak: "Ömür Hanım Seni çok özledim,çok Ben gelene kadar çürüme ne olur." bol bol iç çektim, her mısrada ah be ne güzel sevmiş dedim. Yazmakla bitmeyecek kadar hürmet edilesi bir sevgi... Teşekkürler Şükrü Erbaş ♡ "Ömür Hanım, iyi ki ben de seninle yaşadım dünyayı."
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201612.8k okunma
Reklam
Bir varlık kavram olarak çıkıyorsun karşıma .yaşanırken düşünülmesi ve düşünürken yaşanması gereken bir mesele olmak istiyorsun .Bilge’yi senin gibi hissetmemi istiyorsun Nasıl olur? Kurmak istediğim dünya ,senin yüzünden yıkılıyor ! Bütün oyunlar anlamını kaybediyor !!!!
- Siz kadınların çalışmalarını doğru buluyor musunuz? - Yerine, adamına göre. - İşte benim yerimde bulunan bir kadın çalışmalı mıdır? - Bilmem ki, çalışmaktan ne anlıyorsunuz? Bence kimse boş oturmamalıdır. - Yok, öyle çalışmak değil. Böyle dairelerde, erkekler gibi çalışmak... - Geçineceği yoksa aç duramaz ya! - Aç duramaz ama o kadının başka vazifeleri yok mudur? - Çalışmakla kadınlıktan çıkmıyor ya. Gene kadınlığını eder!.. - Çıkmaz olur mu? Bir daha o kadın evine, salonuna nasıl bakar? İster istemez çocuk doğurmaktan kaçar... - Ben kadın olsam kendi ekmeğimi kendim kazanmak ve gönlümün istediği zaman istediğim erkekle yaşamak yolunu tutardım! - Kadın değilsiniz de onun için böyle düşünüyorsunuz. Kadınlar idare olunmaktan hoşlanırlar. Kadın çalışır, çalışmaz değil ama idareyi düşünmek kadınlara ağır gelir. Her zaman kendilerini idare edecek bir erkek ararlar.
Sayfa 110Kitabı okudu
Dünya insanlara ait değil, insanlar dünyaya ait. Çiçekler bizim kız kardeşimiz; at, büyük kartal ve geyiği saymıyorum bile, hepsi erkek kardeşlerimiz. İnsan nasıl olur da herhangi bir şeyi satabilir ya da satın alabilir? Hava sıcaklığının ya da ağaçlardaki rüzgarın sesinin sahibi kim? Dallardaki bitki örtüsünün özlerinde, bizden önce yaşayanların hatıraları saklı. Şırıl şırıl akan derede, babamın ve onun babasının sesi de mevcut. Bastığımız toprağın bağrında atalarımızın tozlarının da bulunduğunu, dünyanın başına gelen her şeyin bizim de başımıza geleceğini, dünyaya tükürürsek kendimize tükürmüş olacağımızı falan çocuklarımıza öğretmemiz gerek.
"Peki,içinde bulunduğum durumun zor olmadığını söylersem yalan olur. Ama zamanla bunun da üstesinden geleceğim. Bugün nasıl hissettiğimi sorarsan,daha iyiyim aslında,dedim ve yutkundum. Dünü soracak olursan daha kötüydüm."
Sayfa 56 - Arkadya Yayınevi,EmilyKitabı okudu
Reklam
Size elli yaşındaki bir yabancının bir büyükanne olduğu söylendiğinde, bunun şaşılacak bir yanı yoktur; ama eğer onu küçük çocukluğundan biliyorsanız, olanakdışı gibi gelir. “Küçük bir kız nasıl olur da bir büyükanne olur?” dersiniz kendi kendinize. Siz yaşlanırken, arkadaşlarınızın da oldukları gibi kalmayıp onların da yaşlandıklarını kabul edip kavrayıncaya kadar biraz zaman geçer.
Ancak o insanlar oylarını gerçekçi olarak yine sizin, "Nasıl olur da bu adama oy verirler" dediğiniz kişiye kullanır. Çünkü o adam orada yaşayan insanları; içinde bulundukları sıkıntıya ait, size göre alaturka, "Canım olur mu böyle şey? O sadece basit, küçük birtakım öneriler getirmiştir" diye küçümsediğiniz kendi sorunlarından yakalamıştır.
“Üçüncü Reich’i hor görerek yaptıkları şeylerden dolayı onlara tiksinti ve nefretle baktığımız için” bu gerçekleri reddeden herkes, büyük bir hata yapmış olur. Görece normal olmaları, olağanüstü bir soruyu havada bırakıyor. Açıklanamayan edimleri nasıl anlaşılabilir? Nazileri anlamadan ya da psikozlarını teşhis etmeden, Kelley’nin isteksizce çıkarabileceği tek sonuç, çok sayıdaki insanın, savaş suçluları gibi davranışlar gösterme potansiyeline sahip olmasıydı.
Sayfa 191 - Pegasus Yayınları
Sen, hiçbir değeri olmayan küçücük bir katreden bile boğulduktan sonra, nasıl olur da tepeden tırnağa kadar deniz kesilebilirsin?
Sayfa 73
Reklam
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
"KİMİN KİM OLDUĞUNU ÇÖZEMEDİĞİMİZ ZAMANLAR."
Çoğumuzun çocukluğundan hatırladığı, anne, baba ya da başka büyüklerinden duyduğu masallar, efsaneler vardır. Öyle bir anlatırlar ki size, öyle bir kaptırırlar ki kendilerini, , onlara bakan, bilgi açlığıyla bekleyen birkaç göze, anlattıkları hikayenin gerçek olduğunu ispat etmek isterler sanki. Ben de bir zamanlar o çocuklardan biriydim. Babamın
Luna
LunaBuğra Gülsoy · İnkilap Kitabevi · 2022244 okunma
160 syf.
·
Not rated
1. kısımda; öncelikle Bekir Develi, Hayati İnanç hocamıza "Nasılsınız?" diyerek ilk konuya başlıyorlar. Daha sonra Netflix, Youtube gibi platformlar varken neden kitaptan vazgeçmemeliyiz diye soruyor. Hayati hocamız ise kitapla dostluk kurarsınız diye uzun ve çok güzel bir cevap veriyor. Kısacası bu kısmı özetlemek gerekirse insanın
Fabrika Ayarı
Fabrika AyarıHayati İnanç · Profil Yayıncılık · 20208.1k okunma
Veda hutbesi.
Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. "Ashabım! Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise bu aylarınız nasıl mukaddes ay ise bu şehriniz (Mekke) nasıl bir mübarek şehir ise canlarınız, mallarınız, namuslarınızda öyle mukaddestir, her türlü tecavüzden
224 syf.
·
Not rated
Yazar dördüncüsü olan bu kitabında, Seyyah olur ve Fesleğen’inin peşine düşer. Sevdiğinin sevdirdiği yolda; özlemle, hüzünle, gözünde yaşlarla ilahi bir aşka, ilahi bir aşkla yürür. Ve okurlarına bu kitabı bitirmek için değil; anlamak, gelişmek ve değişmek için okumalarını önerir… Sevmek insanın ateşidir. Sevdin mi ateşin yükselir, içten içe
Eyvallah 2
Eyvallah 2Hikmet Anıl Öztekin · Hayy Kitap · 20175.5k okunma
479 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
"Bütün oyuncular, provaya gelmeden önce yaşadıkları maceraların izlerini taşıyorlardı. İyi ezberleyemedikleri rollerini oynarken de ayrıca özel bir yaşantıları vardı. Ben bu geçişleri bir türlü sezemiyordum, benim hayatım sürekli bir oyundan ibaretti." Hikmet Benol’un gözünden yazılmış Tehlikeli Oyunlar, her okunduğunda başka anlamlar
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231k okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.