124 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 days
Richard Brautigan’ın sonu sanki kitaplarında daha önceden dile getirilmiş gibi. Mutluluğun mümkün olmadığını vurgulayan roman kahramanları ve hüzünlü sonları buna şahit. Rüzgar bir gün her şeyi alıp götürecek nasılsa der gibi. Şu da var beat kuşağının farklı bir savrukluğu kesinlikle var. Buradan sonrası spoiler içerebilir. Kitapta zamanlar
Yani Rüzgar Her Şeyi Alıp Götürmeyecek
Yani Rüzgar Her Şeyi Alıp GötürmeyecekRichard Brautigan · Altıkırkbeş Yayınları · 1998470 okunma
Başka olmayı, erkekle suç ortaklığı içine girmeyi reddetmek, kadınlar için üst kastla kurdukları ittifakın kendilerine sağlayacağı avantajlardan vazgeçmek anlamına gelecektir. Efendi-erkek, kul-kadını maddi olarak koruyacak ve onun varoluşunu doğrulama görevini üstlenecektir. Ekonomik riskin yanı sıra, kadın kimseden yardım almaksızın kendi ereklerini yaratma zorunluluğunu getiren özgürlüğün metafizik riskinden de sıyrılır böylece. Gerçekten de her bireyin, etik bir iddia olan kendini özne olarak olumlama iddiasının yanında bir de özgürlüğünden kaçma ve kendini bir şey olarak oluşturma eğilimi vardır. Bu zararlı bir yoldur, çünkü edilgen, yabancılaşmış, yitik birey, yabancı iradelerin kurbanı olur; aş­kınlığından koparılmıştır, her çeşit değerden yoksundur. Ama kolay bir yoldur bu. Böylelikle sahici [aurhenrique] bir biçimde üstlenilmiş varoluşun iç sıkıntısı ve gerginliğinden kurtulunmuş olur. Kadını Başka olarak oluşturan erkek, karşı­sında derinlerde yatan suç ortaklıkları bulacaktır. Böylece kadın kendi kendini özne olarak talep etmez, çünkü bunun için gerekli somut araçlardan yoksundur, çünkü onu erkeğe bağlayan zorunlu bağın karşılıklılığını ortaya koymaksızın bu bağı hisseder ve çünkü çoğu kez Başka rolünden hoşlanır. Ama bu noktada ortaya bir soru çıkmaktadır: Tüm bu tarih nasıl başlamıştır?
Reklam
Sinemaya karşı değildim, ama benim için hiçbir zaman fazla bir önem taşımamıştı, on beş yılı aşan öğretim ve yazma hayatımda bir kez bile filmler üzerine bir şeyler söyleme gereği duymamıştım. Herkes nasıl görüyorsa ben de öyle görüyordum onları, zaman geçirten bir şey olarak, hareketli bir duvar kâğıdı ya da sabun köpüğü gibi. Resimler ne kadar güzel ya da çarpıcı olursa olsun, beni asla sözcüklerin tatmin ettiği kadar etmiyordu. Çok fazla şey sunulduğunu hissediyordum, seyircinin hayal gücüne fazla bir şey bırakılmıyordu; çelişkili olan şuydu ki, filmler gerçeğe öykünmeye ne kadar çok yakınlaşırlarsa, dünya- yı temsil etmekte o derece başarısız oluyorlardı; ki dünya çevremizde olduğu kadar içimizdeydi de. Bu nedenle, içgüdüsel olarak, siyah beyaz filmleri renklilere yeğle- miştim, sessiz filmleri de seslilere. Sinema görsel bir dildi, iki boyutlu bir ekrana görüntüler yansıtarak öyküler anlatma biçimiydi. Ses ve renk eklenince üçüncü bir boyut yanılsaması doğdu, ama bu aynı zamanda görüntülerin saflığını alıp götürdü. Artık bütün yük görüntülerin üzerinde değildi; ses ve renk, filmi kusursuz bir karma araca, yani olabilecek dünyaların en iyisine, dönüştürmek yerine, güçlendirmeleri gereken dili zayıflatmışlardı.
Sayfa 24
400 syf.
·
Not rated
Okurken kafa yormaniz gerekiyor. Karşınızda Feriduddin ATTAR var. Kitabin baya iyi olmasını soylememe gerek yok. İslamı, mecazi anlatımları ile kuşları, kullar yerine koyup acikliyor. Kuşların birbirinden farklı olmasi gibi insanlar yani bizlerde birbirimizden farkliyiz. Günahlarımız birbirinden farkli. Bu konuya dikkat çekip nasıl tövbe eder ve Allah'ın huzuruna nasıl çıkacağımızı kısa hikayeler ve anekdotlarla kitap işlemiştir. Yayın hakkında bir şeyler söylemek isterim. Açıklanması zor yerleri , anlaşılması zor yerleri çok güzel ve kısa öz şeklinde bizlere açıklıyor. Bu kitabı bu yayınevinden okumanızı tavsiye ederim.
Mantıku't-Tayr
Mantıku't-TayrFeridüddin Attar · Sufi Kitap Yayınları · 20184,887 okunma
752 syf.
8/10 puan verdi
Cortazar’ın bütün öykülerinin toplandığı 3 kitaptantan oluşan seti 5-6 yıldır kütüphanemde bekliyor. Öykücü olmadığım için başlayamıyorum. Bir yandan da Cortazar çok merak ettiğim biri, röpartajlarını vs izleyip, okuyorum, zihninin işleyişi, dili kullanışı, inandığı, savunduğu şeyler ve eylemsel tercihleri… Eserleriyle tanışmadan kendisiyle
Seksek
SeksekJulio Cortazar · Can Yayınları · 2022453 okunma
Kitle İmha Silahı Medyanın İmhası Rusya Avrupa'ya ait yani batı çetesinin 81 yayın organının yayınını kesti. Putin bir devrim yapıyor adeta. Bunu biz de yapmamız gerekiyor. Kitle imha silahı medyayı imha etmeyen her ülke ve toplum imha olur. Bir toplum içinde ikilik istemiyor ise batı sömürge çetesinin tüm yayınları durdurulmalı
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.