#ŞiirSever
youtu.be/DUwKI0YCNQI Sen benim sana verdiğim değeri göremeyecek kadar körsen ben sana ne diyebilirim ki. Hiç mi anlamadın seninle konuşurken sesimin nasıl titrediğini. Hiç mi anlamadın gözlerine bakarken nasılda içim gidiyordu. Sen benim hayatımda ki tek gerçeksin ve bu hep böyle olacak. Bunu sen ister anla ister anlama. Ben senin beni sevmeni isteyerek sevmedim. Ben kalbim seni sev dediği için sevdim. Sende seversen ancak bu bana piyango olur. Ben kendimi dinlediğim şarkılarla,yazdığım şiirlerle avuturumda sen benim seni sevdiğim kadar seveni nasıl bulacaksın. Ben ağlayan bu gözlerimi,kalbimi bir şekilde sustururumda sen yalnız kalınca bu günleri hatırladığın zaman seni kim teselli edecek,ağlayan gözlerini kim silecek.. #Şiirsever
Yine bir günün karanlığındayım. Ay yarenlik ederken yalnızlığıma, güneş tehdit ediyor en derin sırdaşımı. Diyor ki; "Dökerim gözlerindeki kederi gün yüzüne." Derken, bir gecenin sözleri süzülüyor zihnime... "Gözlerin hayatın mavisini taşırken, bu keder niye?" Sonra kızıyorum güneşe; "Memnun musun? Döktün işte kederimi
Sayfa 30 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
178 syf.
7/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Yazarı ilk okuyuşum ve çok enteresan bir okuma oldu açıkçası :)) Konuda hiç beklemediğim paranormal durumlar falan oldu mesela karakterler gerçekçiydi . Kadın karakter bazı saçma sapan konuşmalar ve çocukça hareketler yapıp bir miktar asabımı bozdu gerçi ama neyse . Astrid akademisyenlik yapıyor kitap yazacak fakat beş kuruşu yok nasılsa anlamadım :D Annesinin üvey babası ile beraber öldüğü ve ailesine ait kocaman Bavyera Kale'sinin kendisine miras kaldığını öğreniyor .Fakat aynı Kale'nin %49'unun üvey kardeşine miras kaldığını fark edince acayip canı sıkılıyor . Cormac aile sorunları olan bir adam evlenirse hemen olmadı 50 yaşına geldiğinde devasa bir miras alacak Kale mirası ile oda kalkıp geliyor . Cormac Kale'yi orijinaline uygun onarıp otel spa merkezi yapmak istiyor fakat Astrid açlıktan ağzı kokarken hayır böyle kalsın diyor nasıl bir kafasızlıksa anlamadım. Bu ikisi Kale 'ye yerleşiyor ama bu devasa bir yer aşağı katlarda zindanlar bir kısmı oturulabilir gibi gerisi tadilat istiyor. İşin ilginci abuk sabuk çığlıklar sesler duymaya başlıyorlar . Bu arada Astrid'in büyük dedesi Baron zamanında bu kalede bir kadının kaza ile ölümüne sebep olmuş . Bu çift bir yandan kavga dövüş bir yandan seks diğer yandan Kale'nin sırlarını geçmişi araştırmaya başlıyorlar . Enteresan ve akıcıydı kitap farklı olması güzeldi acayip gerçekler çıktı ortaya sonunda eski günlükler okunup araştırma ilerledikçe ne olacak diye merak ettirdi :D Ben beğenerek okudum :)))
The Last Baron
The Last BaronSaber Vale · Independently published · 20191 okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Sanırım Terry Eagleton'ın dı, bir laf vardır: "Gerçekçiliğin en önemli özelliği gerçekçi olmamasıdır.". Tam böyle miydi tabi hatırlamıyorum ama anlamı buydu en azından. Kurgu, gerçek hayattan farklı olarak gerçeği kesip biçmek, anlatmak istediklerini öne çıkarmak ve öyküyü ilerletmek amacıyla bazı tesadüfleri devreye sokmak zorundadır.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20213 okunma
Kim kaybetti ,kim kazandı.Bu hikaye hiç bitmedi.
TERK ETMEK Terk etmek öyle kolay ki… Yeter ki buna kendini hazır hisset. Bunun için de ilişkinizdeki sorunları çözmek yerine daha da çözümsüz hale getirmelisin. Üstelik sürekli değişik yanlışlarla haklılığını sergilemelisin. O son vuruşu yapmak için zaman kollamalısın. Bu bir tekme ya da yumruk değildir. Bunların
Derda'nın Mektubu..
1976 yılının 22 Aralık gecesi , o sıralar 28 yaşında olan Anne gece nöbetindeyken yoğun bakıma bir hasta getirilmiş. Beyin tümörü ameliyatından çıkmış olan bir hasta. Bir Türk. Kim , biliyor musun? Belki de biliyorsun. Ne de olsa , parmaklarında yazıyor : Oğuz Atay. Oğuz Atay , o yoğun bakım ünitesinde 31 Aralık'a kadar kalmış ve Anne daima
Reklam
115 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.